Tarihi 21 Ocak 2017

Kelepçe

CIA, üzerinden 25 yıl geçmiş ve gizliliği kaldırılan belgeleri internette erişime açtı.
O belgelerden birinde de 12 Mart muhtırası ile ilgili detaylar var. Amerikan elçiliği muhtıradan bir gün önce "Ordu yönetime müdahale edecek" diye Washington'a bildiriyor. O belgede "Ordu komuta konseyi bu akşam müdahale şeklini belirlemek için Ankara'da toplanıyor" diyor.
Başkentteki muhtıra toplantısından ve her şeyden saniye saniye haberi olan bir CIA var ortada. Yani adamlar "Her şey kontrolümüzde" diyor. Zaten Nihat Erim'in muhtıradan 6 ay öncesinde Başbakanlığa getirileceğini Amerikan elçiliğindeki resepsiyonda nasıl öğrendiklerini, olayın bir numaralı gazeteci tanığı Fethi Akkoç'tan Yaz-Boz'da dinlemiştik. 1946'dan sonra Amerikan ve İngiliz istihbaratlarının içimizde cirit attığı ve yönettiği bir ülke durumundaydık.
İçerideki işbirlikçileri taa Osmanlı döneminde keşfetmişlerdi. Önce hainlerle elele vererek İmparatorluğu yıktılar, ardından parçalara ayırıp küçülttükleri ülkeyi istedikleri ile yönettiler. Cemaleddin Efgani'yi daha önce anlatmıştım size. Mısır'da İslam alimi olarak, insanları İngilizlere karşı ayaklanmaya çağırıyordu. Mısır tarihinde her ayaklanma İngiliz için işgal ve darbe demekti. Efgani'nin sonradan Mısır Mason Locası başkanı olduğu ortaya çıktı. Gidip Londra'ya yerleşti.
Abdülhamid Han onu İstanbul'a getirip pasifize etti. Efgani öldüğünde İstanbul'da Şeyhler mezarlığına gömüldüğünü, sonrasında bir Amerikalının gelip mezarını yaptırdığını yazmıştım. O Amerikalı İngiliz asıllıydı.
Abdülhamid Han, İslam Alimi görünümündeki Mason Locası başkanı Efgani için bakın ne diyordu; "Hilafetin elimde olması sürekli olarak İngilizleri tedirgin etti. Blund adlı bir İngilizle Cemaleddin Efgani adlı bir maskaranın elbirliğiyle İngiliz hariciyesinde hazırladıkları plan elime geçti. Cemalettin Efgani'yi tanırdım. Mısır'da bulunuyordu. Tehlikeli adamdı. Bana bir ara Mehdilik iddiasıyla bütün Orta Asya Müslümanlarını ayaklandırmayı teklif etmişti. Reddettim. İngilizlerin adamıydı. Ben reddedince gidip İngiliz Blund'la işbirliği yaptı." Bu açıklamalar bize hiç yabancı gelmiyor bugün. İngilizler Osmanlı'yı kendilerine çalışan adamla sınıyorlar. Ret cevabı alınca aynı elemanla başka planlar yapıyorlar. İslam Alimi görünümündeki İngiliz casusu Efgani'yi bizim bir bilim adamımız da alıyor, doçentlik tezi olarak SUNUM yapıyor. O bilim adamı, İngilizlere çalışan Efgani'yi öve öve bitiremiyor tezinde. Peki kim bu "Beni destekle, gidip Ortaasya'yı Mehdilik yaparak ayaklandırayım" diyen İngilizciyi 100 yıl sonra göklere çıkaran bilim adamı? Hiç yabancımız değil... Kalkışmacı FETÖ lideri Gülen'in beyin takımından Mümtazer Türköne... Bize tarih derslerinde Osmanlıyı ve bu toprakları koruyanlar hain, ülkesini dışarıya satanlar kahraman gösterildi sadece... Onun için perde arkasındaki ayak oyunlarına, ihanetlere bakamadık, gözlerimizi kör ettiler... 100 yıl öncesinden günümüze uzanan bağlantıları görebilmek için tarihin derinliklerine inmemiz lazımdı.
Asla indirmediler, inanılmaz bağlantıların üzerini örterek, ülkeyi içeriden aldıklarıyla dışarıdan yönettiler. Hep aynı planlarla, sistemin elemanlarıyla geldiler. Bizi öyle bir hale getirdiler ki, New York Times'da yılda bir defa Türkiye hakkında çıkan yazı ülkeyi karıştırıyordu. Dışarıda kaleme alınan bir yazıyla bu ülkede darbeler yapılıyordu. Allah'a şükür bugün bambaşka bir Türkiye var.
Bugün hemen her baskılarında Türkiye'ye saldırıyorlar, kalemleri tükenir hale geldi, başaramıyorlar. Çünkü artık New York Times muhabirini bile "SAKINCALI" diyerek sınırdan sokmayan bir ANKARA var. Peki bizim ana muhalefet nerede? Gelin öncesinde Amerika'ya gidelim... 2 yılda bir yapılan seçimlerde her şehirde halka 20-25 soru daha soruluyor. Her şehrin soruları ayrı. Yani bir şehirde yapacakları parkı bile HALKA soruyorlar, HALKTAN asla korkmuyorlar. Bizde ise anamuhalefet, tıpkı BATI gibi Türkiye'de HALKA gidilmesini engellemek için kendini yırtıyor. Hatta kendisini 36 yıllık DARBE ANAYASASI'na KELEPÇELEYEREK "Bundan ayrılmam" diye bastırıyor. "Herşeyi halka soralım" diyen bir Halk Partisi olması gerekirken, Halk'tan korkuyor. Eğer yeni Anayasa yapılacaksa koşa koşa HALKA git. Yeni maddelerde hatalar varsa çık HALKA anlat, HALKI ikna et. Bizde kendini HALKA değil sadece BATI'ya anlatabilen bir anamuhalefet var ne hikmetse. Kelepçenin anahtarı kimde acaba? Siz düşünün...