Tarihi 7 Eylül 2016

Satıcı

5-6 bin nüfuslu küçücük bir kasabaydı memleketim. Bursa'dan önce Osmanlı'nın gelip konuşlandığı ilk yerleşim yeriydi Yenişehir. 60'lı yılların başıydı. O küçücük kasabaya iki Amerikalı geldi. Mister Burnie Ewans ve Miss Marry Bigger'dı adları. "Barış Gönüllüleri" adı altında geldikleri kasaba okulunda gönüllü olarak eğitim veriyorlardı.
Türkiye'de en ücra köşelere kadar her yerde varlardı.
Washington'da doğup büyüyeceksin, bizim Ebeköy Kocasu'da piknik yapacaksın...
Köylülerle bile tanışacaksın...
Büyük operasyondu. Biz siyah-beyaz takılırken, adamlar 60'lı yıllarda Türkiye fotoğraflarını CIA'ya renkli geçip, karta bastırıp, bir de bizim köylülere dağıtıyorlardı. Rahmetli babam anlatırdı. Komşumuzun çocuğu okulda birinciydi. Amerikalı Barış gönüllüsü Burnie Ewans, komşumuza gelip günlerce yalvarmış, "Oğlunu ABD'de bedava okutup yetiştirelim" demişti. Komşumuzun kabul etmediğini anlattı babam. Adamlar 53 yıl önce köylerimizde bile zeki çocuklara çengel atıyorlardı. O dönemde okuma oranının ne kadar düşük olduğu göz önüne alınırsa, yarının Türkiye'sini yönetecek çocukları toplayıp ABD'ye götürmelerinin anlamı daha bir başka oluyordu. O günlerde Türkiye'de üniversiteler gazetelere reklam veriyor, ilanla öğrenci arıyor bulamıyordu. Marry Amerika için buluyordu. 50 yıl sonrasının planları için, bu topraklarda yönetici adayı çocuk avına çıkıyorlardı. Peki bu sadece Türkiye'ye mahsus bir plan mıydı? Hayır...
Binlerce Amerikalı, "Barış Gönüllüsü" adı altında yeryüzüne dağılmıştı. Özellikle Avrasya ve Afrika'da zeki çocukları topluyor, okyanus ötesine taşıyıp eğitiyor, sonra ülkesine Amerika sevdalısı olarak gönderip yukarılara taşıyordu. Binlerce Burnie ve Marry, CIA adına köylerde, kasabalarda yıllarca ÇOCUK SAFARİSİ'ne çıkıyordu.
Sadece AV mı? Tabii ki değil. Bir asker o dönemde ülkemizi yönetenlerin, Türkiye'de Lazca konuşanların olduğunu bu Amerikalı barış gönüllüsü ajanların raporlarından öğrendiğini anlatıyordu... Amerikalılar bizim ülkemizi bizden daha iyi biliyorlardı. Gönüllü eğitmen adı altında Türkiye'nin demografik fotoğrafını çekiyorlar, tüm kodlarımızı çözüp CIA'ya rapor ediyorlardı. Peki bu 53 yıl önceki "Barış gönüllüsü" projesi size yabancı geliyor mu? Bana hiç gelmiyor... Bugün Washingtonlu Burnie ve Marry'nin yerini kim aldı dersiniz? Evet yanılmadınız... Özellikle Avrasya ve Afrika'da, en ücra köşelerde bizim Ahmet veya Mehmet, Pensilvanya'dan gelen 100 dolarcık maaşla köylerde geziyor.
"Hoşgörü, diyalog gönüllüsü" diyerek özellikle üç kıtada köylere dahi girip ZEKİ ÇOCUK AVI'na çıkıyor. O çocukları bulup şehirlerdeki merkez okullara taşıyor. Barış gönüllüsü ve eğitmen maskesinin ardına saklanan Amerikalı CIA ajanlarına teslim ediyor. Burnie ve Marry artık fazla yorulmuyor. Türk HİZMET'çiler işin hamallık kısmını fazlasıyla yükleniyor. Hatta öyle bir HİZMET var ki, artık ülkelerde rafineri satacak, ananas dağıtacak, darbe yapacak ALTIN NESİL yöneticilere, üniformalı terörist ajanlara sahipler. 53 yıl önce köylerimize dahi giren o Barış gönüllüleri sayesinde, 30 yıl öncesinde bu ülkede CIA'ya "1 DOLARLIK ucuz taşeron hizmet örgütü" kurdular.
Burnie ve Marry'ler dinlensin diye. FETÖ'nün açılımı "Fethullah Taşeron Örgütü"dür.
PKK-PYD-DAEŞ nasılsa taşeronsa, bunlar da aynı yolun yolcusudur. Ve mutlaka bir şekilde hepsinin yolu kesişir. Nitekim Özel Kuvvetler'den darbe girişimine kullanılmak üzere toplanan ancak uçakta yer olmadığı için havaalanında bırakılan altmış "1 DOLARLIK ADAM"ın kayıp olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmada, taşeronların sınırı geçip Suriye'de PKK bölgesine kaçtıkları ve silahlarını teslim ettikleri belirlendi. PKK'lıların da Fethullah Taşeron Örgütü üyelerini bağrına basıp Lübnan'a kaçırdıkları tespit edildi.
Lübnan'ın Bekaa Vadisi bir zamanlar PKK'nın Kandil'iydi. Şimdi aynı ülke FETÖ'nün can simidi oldu. Lübnan ayrıca FETÖ'nün "Güneydeki çok sevdiğim ülke" dediği İsrail'e de yakın. Kaçacakları delikleri iyi biliyorlar. Bunu da normal karşılıyorum.
Çünkü onların Burnie ABİ ve Marry ABLA gibi eğitmenleri, SAM AMCA gibi sahipleri var. Daha ne olsun diyeceğim ama diyemiyorum. Çünkü SAM AMCA'nın bir huyu var. Çok iyi satıcıdır.

NOT: BBC darbe girişimi anında Türkiye'de olan darbe uzmanı Henry Barkey ile görüşmüş. Ardından"Uzmanlara göre Suriye'deki Kürtler, ABD'nin kendilerini sattığını düşünüyor" diye yazmış. Allah Allah, neden böyle yazmış acaba?