Tarihi 27 Ağustos 2016

Köprüyü kurduk

Cerablus'a Türk tankları eşliğinde giren ÖSO için, İngiltere Kraliçesi'nin yayın organı önceki gün bile "Muhalif MİLİTANLAR" diye yazıyordu.
Önüne gelenin kafasını kesen, canını, malını, ırzını alan, kızları kaçırıp köle pazarında satan canilere ise yıllardır "CİHATÇI" diyordu BBC... "DAEŞ eşittir İslam" algısı oluşturmak için bir kelimede dahi kafa patlatıp, ALGI oluşturmak için en SİNSİ seçiciliği yapacak kadar dikkatliydiler adamlar.
Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu'na ısrarla MİLİTAN diyorlardı.
O militan dedikleri ÖSO askerlerinin fotoğrafları yayınlandı tüm dünyada. Girdikleri Cerablus'ta geceyi sokaklarda yatarak geçiriyorlardı. Halbuki bütün evler bomboştu. Peki ama neden sokaklarda yatıyorlardı? Bu sorunun cevabı ÖSO'dan geldi. "Biz işgalciler değiliz, Suriye'nin öz evlatlarıyız. Evlerin sahipleri var, camlarından bile bakmayız." İşte DAEŞ'i "Cihatçı" ilan eden İngiliz'in, militan dediği Osmanlı torunları. Yavuz Sultan Selim Han da Mısır seferine çıkmıştı. Gebze yakınlarında her yer bağ-bahçeydi. Orduyu durdurdu, sonra komutanlarından birini çağırdı.
"Fermânımdır; Bütün askerlerimin heybeleri yoklansın! Heybesinde bir elma veya üzüm salkımı çıkan asker olursa, derhâl huzûruma getirilsin!" diye emretti. Ardından bütün ordu tek tek arandı. Yolda koparılmış hiçbir meyveye rastlanmadı. Yavuz Sultan Selim sevinçle ellerini açtı; "Allâh'ım! Sana sonsuz hamd-ü senâlar olsun! Bana haram yemeyen ordu ihsân eyledin!.." diyerek dua etti. Sonra askerlerine döndü; "Şayet içinizden birisi izinsiz meyve koparsaydı, Mısır seferinden vazgeçerdim. Çünkü, haram yiyen ordu ile beldelerin fethi mümkün olmaz!.." diye seslendi. O Yavuz Sultan Selim Han yönünü BATI'ya çevirmişti. Ordusu ile sefere çıkıp Balkanlar'a vardığı anda, DOĞU'dan İran Osmanlı topraklarına girip arkadan hançerledi. Yavuz Sultan Selim, BATI seferinden vazgeçip Erzurum'a kadar giren İran ordusunu darmadağın etti. Esir aldığı Şah'ı "Sırttan hançerlememek" sözü alarak affedip İran'ı geri verdi. İkinci kez BATI seferine çıktı.
Balkanlar'ı geçtiği an DOĞU'dan bir kez daha İHANET geldi. ŞAH ikinci kez Osmanlı topraklarına girdi. Yavuz, bir kez daha BATI seferini erteleyip "Arkamızı, halletmeden bu iş olmayacak" diyerek DOĞU seferine yöneldi.
Aradan yüzlerce yıl geçti. Türkiye sınırının DOĞUSU artık BATI akbabalarının ağız suyu akıttığı, ele geçirmek için kan gölüne çevirdiği bir yerdi. Türkiye sömürülen enerji hatlarında kardeş halklarla gönül köprülerini tekrar kurmak için harekete geçti bu defa.
Ne zaman DOĞU'ya yöneldi, BATI'dan sırtına hançer yedi. Batının sırtlanları Avrupa ve Amerika terör örgütlerini üzerimize saldılar. "BATININ EMRİNDEYİM" diyen ve kendini Pensilvanya çiftliğinde ŞAH zanneden FETÖ piyonlarını sahaya sürdüler. "İngiltere ve ABD ile diyalog içindeyiz" diyen PKK HANÇERİNİ kullandılar. Kurdukları DAEŞ terör örgütü ile ülkeleri dizayn edip, Türkiye'nin DOĞU gönül köprüleri SEFERİNE duvar örmeye kalktılar. Batı'da askeri okullarda eğittikleri AbdülFETÖ SİSİLERLE, Mısır halkıyla kucaklaşma SEFERİMİZE darbe yaptılar.
Kahire'den Afrika'ya inip "Nerede kaldınız" diyen gönüldaşlarla sarılmamızı engellemek için tezgahlarda "SIRTA BATIRILACAK BATI ÜRÜNÜ BIÇAKLAR" imal ettiler.
Yüzyıl önce Yavuz Sultan Selim Batı'ya giderken Doğudan sırtından vuruldu. Yüzyıl sonra Erdoğan Doğu'ya giderken BATI'dan, "ÖLDÜRÜLMEK" dahil her türlü HAİN hançerle saldırıya uğradı. Yavuz dimdik ayakta kaldı, bir imparatorluğun sağlam temellerini kuranlardan oldu. Erdoğan da onlarca saldırıya rağmen dimdik ayakta ve YENİ TÜRKİYE kuruluyor. Ve bizi hasretle bekleyenlerle köprüler kuruluyor. Açılışı dün yapılan YAVUZ SULTAN SELİM Köprüsü bunun habercisi... ABD medyasında dün şöyle haberler yayınladı; "Bir reklam filmi hazırladı Türkiye. Yavuz Selim Köprüsü ile ilgili Türklerin sevinçleri yansıtılıyor. En sonunda ise biri çıkıyor. İngilizce 'Bu Türkler çok oluyor' diyor. Türkler eski toprakları Ortadoğu'yu yüzyıldır sömüren İngilizlere 'Siz artık yoksunuz' mesajı veriyor." Onu bunu bilmem ama ABD'de de İngilizce konuşuluyor... Evet...
Osmanlı'nın torunları Tanklarımızın gölgesinde Cerablus'ta sokakta yatıyor. Sömürmeden, bir lokma haram yemeden... 3. kez BATI'yı boğazda Doğu'ya bağladık. Bu SEFERİ kim durdurabilir? BATI'ya uşaklık eden İHANET kokan hançerler mi? Arkamızı temizleyeceğiz, hiç şüpheniz olmasın.