Tarihi 19 Temmuz 2016

Biraz sabır

Emekli bir askerle konuştum dün.
20 yıl öncesine gitti. Kendisi gibi asker olan bir arkadaşının evine gidiyor.
Yemekte sohbet dönüp dolaşıp Fethullah Gülen'e geliyor. Evsahibi askerin eşi "Bir gün Fethullah bu ülkenin başına geçecek" diyerek daha o günlerde bugünün Pensilvanyalısı'na övgüler yağdırıyor. "Çok yakın arkadaşımdı ama eşi kendilerini deşifre etmişti.
Olayı üst makamlara anlattım, kimseyi inandıramadım.
Bugün tutuklanan darbeciler arasında o da vardı." diyor.
Karşımızda 20-30 yıllara yayılan ve ordu içinde uyuyan hücreler barındıran bir yapı var. Ve bu yapının elebaşısı, CIA'dan iki önemli ismin kefil olmasıyla ABD'de oturma izni alıyor.
CIA neden böyle bir adama kefil oluyor?
Birinci soru bu? İkincisi ise CIA bedava iş yapar mı, hayırsever mi? Evet Başbakan Yıldırım dün açıkladı. Ülke olarak bir travma geçirdiğimizi söyledi. Ancak ne olursa olsun akl-ı selim ile düşünme zamanı şimdi. Darbe girişimlerinde bulunanlar dünya tarihine baktığımızda hep kullanılan maşalar olmuştur. Kukla olmayan darbeci yeryüzünde hiç doğmamıştır. Bugün baktığımızda evet kuklalar kaybetti.
Bizim asıl bakmamız gereken Türkiye'nin ne kazandığı veya kaybettiğidir. Dünya geriye giderken hızla büyüyen bir ülkeydik. Parmak ısırılan, dünyanın en büyük projelerine imza atıyorduk. Artık masalarda garsonluk yapmıyor, söz hakkı alıyorduk. Dünyaya açılıyorduk, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri olmaya adaydık. Suriye'de PYD'ye devlet kurdurmak isteyenlere karşı çıkıyor, teröristlerin artık liderlerini vuruyorduk.
Evet darbeyi engelledik, kazanan Ankara oldu. Darbeciler ve ordu içindeki 30 yıllık kadro, uyuyan hücreler deşifre oldu. 30 yılda temizleyeceğimiz bir yapıdan kısa zamanda arınma imkanı doğdu. Ancak ÜST AKIL dediğimiz o düşman bizi tekrar içeriye hapsetti. Güney sınırımızın ötesinde teröristlere birileri devlet kuruyor.
Bitirmek üzere olduğumuz terör Kandil'de nefes alıyor. Başkomutana, ordumuza, askerimize, halkımıza saldıran içimizdeki kukla hain teröristler, liderlerini vurmaya başladığımız PKK'ya da can simidi atmış oluyor. Hem de bizim silahlarımızla.
Ortadaki ihanetin boyutları hayal edemeyeceğimiz kadar büyük. Darbeyi organize edenleri kucaklarında ağırlayan SAHİPLERİ ilk planda kaybettiler. Dün görüştüğüm bir general "Evet biz bir travma geçirdik ama darbeyi sahaya süren dış güçler de kaybettikleri için travma geçiriyor şu anda" dedi. Ancak onlar boş durmayacak. Sokaklardaki öfkeyi gördüler... İçimize provokatörler salacaklar. Provokatif amaçlı suikastler olabilir. Çünkü istihbarat örgütleri böyle ortamlardan KAOS üretmeyi çok severler.
Başkomutan sokaklardaki demokrasi şölenimiz on yıl sürecek diyorsa 10 yıl sokaklardan çıkmayacağız. Ancak birbirimizi provokatörlere karşı uyaracağız, içimize sızmak isteyen kaosseverlere asla prim vermeyeceğiz. Unutmayın karşımızda, tankların üzerine çıkarak durduran milyonları "Halk darbeyi kutluyor" diye manşetlere çeken ÜST AKIL şerefsizleri var. Cumhurbaşkanımızın Marmaris'ten kalktıktan sonra uçuş rotasını internet sitesinden yayınlayarak hedef gösteren gölge istihbarat örgütleri var. "Dostuz" diyerek Türkiye'yi yangın yerine çevirenlerin çetebaşını ağırlayan ve korumaya alanlar var. Türkiye hakkında yeni yalanları servis etmek için düğmeye basanlar var. Kurtuluş savaşı öfkeyle değil, strateji ve akılla kazanılır. Ordumuz, polisimiz, güvenlik güçlerimiz şu anda Başkomutanımızın yanında. Hainler tek tek yakalanıyor. Evet bedel ödeyeceğiz ama iki Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanımızın yanına dahi uyuyan hücreleri yerleştirenleri de tek tek bulacağız. Bizi içeride tutmak isteyenlere kenetlenerek, provokasyona gelmeden cevap vereceğiz.
Halka kurşun ve bomba yağdırarak, Meclisimizi bombalayarak, bu MİLLETİ yöneteceğini zanneden kukla uşakları temizleyeceğiz. Yaralar kısa zamanda sarılacak. Hainlerse öyle bir hale gelecekler ki; yeryüzünde kaçacak delik arayacaklar.
Kimi ABD'ye iltica etmek istedi, geri çevrildi. Kimi Güney Amerika'ya iltica istedi, olmadı. Kiminin yakıtı Yunanistan'a kaçmaya yetti. Ancak orada da onlara delik yok. Paketlenip gelecekler ve deliğe tıkılacaklar.