Tarihi 15 Haziran 2016

Siyah beyaz

Yeryüzünde operasyonlar durmak bilmiyor. ABD'de 50 kişiyi öldüren Afganlı Metin bir anda tüm dünyaya yayılmış tek merkezli güçlerin medyası tarafından DAEŞ militanı ilan ediliverdi.
"İşte İslamcı terör" diyerek hem de. Büyük bir korku pompalandı. Şimdi yeni yeni bilgiler çıkıyor ortaya... Metin'in kana buladığı o barın üç yıldır müdavimlerinden olduğu ortaya çıktı. Alkol ve uyuşturucu bağımlısıydı. Ve dahası DAEŞ militanı olmadığı açıklandı resmi makamlarca...
Ancak cılız kaldı bu açıklama, satır aralarında kayboldu gitti. Binlerce TV ve gazeteden verilmesi gereken mesaj verilmiş, milyarlarca Müslüman için gerekli linç ve operasyon yapılıp gitmişti. Siyahı beyaz, beyazı siyah yapabilecek kudrette ALGI imparatorları vardı bu dünyada.
MHP başkanlığına aday olan Meral hanımın toplantısında bir müzik verilmiş alt fondan salona. Terör örgütü DHKPC'nin bir numaralı destekçisi bir gruba ait o müzik. Fark ettiler mi, fark etmediler mi bilinmiyor ama bir güzel dinlemişler o müziği. Organizasyonu yapan firma seçmiş ve yayına vermiş. Siyahla beyazı yan yana getiren bir AKIl var ortada. Organizasyonu yapan firmayı kim getirdi Meral hanımın toplantısına monte etti? Kimler kimleri yan yana görme hayalini dışa vuruyor?
Oyunlar oyunlar... İsrail Birleşmiş Milletler Hukuk Komisyonu başkanlığına getirildi.
Yeryüzünün en hukuksuz Devleti, dünya hukukunun başında... Siyah beyaz olmuş yani. Beyazı kırmızıya boyadığı bilindiği halde hem de. Birleşmiş Milletler geçmişte defalarca İsrail'le ilgili aleyhte kararlar aldı.
Bu kararların hiçbirini uygulamayan o İsrail şimdi BM'nin dünya hukukunu koruma ve kollama başkanı iyi mi? Gizli oylama sonucundaki matematiğe göre en az dört Arap ülkesinin de İsrail lehine oy verdiği ortaya çıkıyor. Bu da gayet normal. Mesela Birleşik Arap Emirliklerinin ekonomisini İngilizler, devletini İsrail yönetiyor şu anda.
MOSSAD gelmiş "Türkler burada darbe yapacak" diye yemlemiş adamları.
"Aman bizi koru" diyerek paçalarına yapışıp devleti verdiler İsrail'e. Baronların yeni dünya düzenini masaya yatırdığı Bilderberg toplantısı sessiz sakin sona erdi.
Türkiye'den bu güne kadar siyasiler ağırlıkta olurdu. İlk defa akademisyenler ağırlıklı olarak çağrıldı bu ülkeden o toplantıya.
Neden akademisyenler? Bembeyaz bir soruya vereceğiniz simsiyah bir cevap vardır mutlaka. Mustafa Koç'tan boşalan Türkiye Temsilciliği'ne de Gezici bir akademisyen getirildi. Varın siz yapın yorumu. PYD Başkanı Salih Müslim "Türkiye DAEŞ'e yardım ediyor" dedi. Hem de TSK'nın DAEŞ hedeflerini vurup militanlarını öldürdüğü bir günde. Alın size bir siyahbeyazcı daha. Avrupa Parlamentosu Raportörü Kati Piri "HDP'liler cezaevine girerse AB Türklere asla vize serbestisi vermez" diye tehdit etti. O HDP milletvekilleri de "Sırtımızı PKK'ya dayadık" diyordu. Avrupa Parlamentosu da HDP'ye sırtını dayadığına göre, kanlı teröre yaslandıklarını resmen deşifre etmiş oluyorlar. Siyah ile siyah yan yana...
İçlerinde beyazın "B"si yok. Tıpkı "Teröre hayır" deyip teröriste kucak açanAvrupa gibi, cezaevlerinde terörist ziyaret ettiğini açıklayıp ertesi gün şehit cenazesine giden liderler var bu memlekette. Siyahla beyazın griye dönüştüğü anın zirvesi bu... Hadi gelin biraz gerilere gidelim birlikte... Hey gidi günler heydi. 80'li yılların başıydı.
Türkiye'nin en güçlü şirketlerinden biri Trakya'da dev asa bir siyah beyaz televizyon fabrikası kuracağını açıklıyordu. Malum medya da "İşte Türkiye'yi uçuracak muazzam proje... Memleket şaha kalkıyor" diye manşetlerine taşıyordu olayı.
Halbuki televizyonun gelişiminde iki liderden biri olarak gösterilen John Logie Baird 1928 yılında renkli görsellerin aktarımını bulmuştu bile. 1961 yılında Amerika'da renkli yayınlanan bir program, ülkedeki renkli televizyon satışlarını patlatmıştı bile.
1972 yılına gelindiğinde artık dünyanın büyük çoğunluğu renkli tv kullanıyordu.
Biz on yıl sonra siyah beyaz televizyon fabrikası kurarak, memleket olarak dünya devi olmaya, UÇUŞA hazırlanıyorduk.
Birileri "ŞAHLANMAK"tan bahsediyordu sayfalarında. Rahmetli Özal, o siyah-beyaz fabrika kurulduktan üç ay sonra renkli tvyi getirdi memlekete. O fabrika uçamadı çakıldı. Çok şükür artık siyah beyaz günlerde değiliz. Türkiye renkli uçuyor. Tabii içeriden ve dışarıdan siyahı beyaz, beyazı siyah yaparak gelecekler... Normal!