Tarihi 7 Mayıs 2016

Yakında!

Adamın adı Clare Lopez... ABD Güvenlik Politikası Merkezi'nde başkan yardımcısı, araştırmacı ve analist olarak çalışıyor. Amerika'nın Sesi VOA onu yayın yaptığı sitede bizlere CIA ajanı olarak tanıtıyor.
"CIA'de 20 yıl boyunca Sovyetler Birliği, orta ve doğu Avrupa ile Balkanlar konularında uzmandı" diye ekliyor. İşte bu CIA ajanı Westminister Enstitüsü'nde bir sunum yapıyor.
Paralel Yapı'yı savunuyor.
Türkiye "Terör örgütü" diyor, CIA ajanı Lopez "Kanıtlar yeterli değil" diye karşılık veriyor.
"Amerikan yönetimi ile de bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum" diyerek varolan durumu perdelemek için kendini yırtıyor. Bir CIA ajanının Paralel Yapı'yı savunmasını normal karşılarım.
Savunmasaydı yadırgadım. Ve çok ilginçtir, malum yapıyı açıkça, meydana çıkarak aklama ve savunma işi de CIA ajanlarına kaldı. Aslında bu durum bile karmaşık ilişkilere muazzam ışık tutuyor. Ajan Lopez o sunumda Paralelle ilgili müthiş bir cümle daha kuruyor. "Türkiye'deki yandaşlarına yönelik baskının amacına ulaşmasının zor. Zira hareketin destekçileri çeşitli kurumlara çok fazla sayıda yerleşti.
Bunları ayıklamak çok zor" diyor.
Lopez bu ayıklamanın çok zor olduğunu nerden biliyor? E onu da siz tahmin edin.
Biz dönelim DAEŞ'e... Yaptığı her katliam bölgede mülteci akınlarına yol açtı. O mülteciler can havliyle Avrupa'ya kaçmaya başladı. İş öyle bir hal aldı ki, Avrupa Birliği parçalanma noktasına geldi. Euro bölgesi, kendisini yeryüzünden silmek isteyen DOLAR Hanedanı'na karşı sürünmeye başladı. Yani DAEŞ'in tüm katliamları ABD ve Rusya'nın bölgeye girmesine, Washington'un anlaştığı İran'a önünü açarak ödül olmasına yol açtı. DAEŞ döndü dolaştı, en büyük hizmeti üzerinde Benjamin'in fotoğrafı olan DOLARA verdi. Terör örgütünü CIA'nın kurduğunu hala göremeyen bizim yerli zavallılar içinde "Türkiye DAEŞ'e yardım ediyor" diyerek hala sokakta gezenler var. Son 5 ay içinde 1200'ün üzerinde DAEŞ militanını öldürdüğümüz açıklanıyor, bizimkilerde NATO mermer, NATO kafa değişen bir şey yok. DAEŞ Ankara'da İstanbul'da bombalar patlatıyor, Kilis'e füze yağdırıyor, bizdeki öngörüsüz saplantılı ideolojik kafalarda "TIK" yok.
Gelin bir başka adama gidelim. Onun adı da Simon Tistall... Guardian'da köşe yazarı.
"Davutoğlu ayrılmasıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan giderek daha da güçlendi ve daha fazla tehdit oluşturmaya başladı" diye yazıyor dün. Erdoğan'ın güçlenmesinden size ne? Cumhurbaşkanımızın güçlenmesi İngiltere'de yaşayan sizin gibi zevatları nasıl tehdit edebilir? Londra'ya nükleer füze mi atacağız? Bu karın ağrısı ve rahatsızlık niye? Bu sorunun cevabını Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün önceki gün yaptığı açıklama veriyor aslında. "Türkiye'de Osmanlıya dönüş gibi Hayallar seziyoruz" diyordu hanımefendi. Ödleri patlıyor Osmanlı coğrafyasındaki kalpleri birleştireceğiz diye. Tehdit olarak gördükleri bu! Türkiye'nin büyümesi ve bölgedeki halklarla kucaklaşması, mazlumların hamisi olması, katledilen, tezgahlarla birbirine kırdırılan Müslümanlara oyunları anlatıp bozmaya çalışması adamları rahatsız ediyor.
Ne diyor o Rus sözcü başka? "Türkiye Osmanlı'nın sonunu unutmasın?" Rus'a en güzel cevabı Dış İşleri Bakanlığı sözcümüz Tanju Bilgiç veriyor. "Dünyaya SSCB vatandaşı olarak gelenler bugün Rusya vatandaşı... 20. yüzyılda üç farklı devlet tecrübesi geçirenler, başka ülkelere akıl vermesin!" Evet Türkiye artık yıkıp küllerinden kurdukları o eski 100 yıl önceki Türkiye değil. Büyüyoruz ve arkadan muazzam bir gençlik geliyor. Bölge halkları hasretle bizi bekliyor ve kucaklıyor.
Kim ne derse desin, kim kimi savunup kullanırsa kullansın, kimlerin uykuları kaçarsa kaçsın 2023 ve 2071 Vizyonunu sahip olduğu gençliğin önüne koyan Yeni Türkiye'yi durduramayacaklar. Ve dahası, 100 yıldır kapılarda beklettikleri Ankara'nın kapısında yatacaklar. Kendi öz anayasamızı yapacağız diye ödleri patlıyor. Başkanlık sistemi gelecek diye kabus görüyorlar. Bir gün uyandıklarında gördüklerinin kabus olmadığı gerçeğiyle karşılaşacaklar.
Artık Marshall yardımı ile tren yasağı koydukları bir ülke yok karşılarında. Hızlı trenlerimiz hızla hedefine gidiyor. Bakıyorlar ve sayfalarında ağlıyorlar, kullandıkları terör örgütlerinden medet umuyorlar. Hiç merak etmeyin o örgütler de paketlenecek. ÇOK Yakında!