Tarihi 28 Nisan 2016

Yalan makinesi ve hiçler!

Yalan makinesi bağlasalar dünyaya çatlayıp ortadan ikiye ayrılır. Parçalanan dünya değil makine olur. Neden mi? Mesela İngilizler "Yaşasın demokrasi" der, "Monarşi" ile yönetilir.
Hem ülkelerinde hem de sömürgelerinde Kraliçe'nin resmini paraya basarlar. "Basın özgürlüğü" diyerek bize ders vermeye kalkan ABD elçisi Bass, ülkesindeki Ferguson olaylarında fotoğraf çeken Anadolu Ajansı muhabirinin yerlere yatırılıp tartaklanmasını, kelepçe vurulmasını hafızasında taşımaz. İsrail'i eleştirdi diye televizyonlardan, gazetelerden kovulan dünyaca ünlü gazetecileri beyninden resetler. Orada bir Türk genci var, televizyonlarda fenomendi. ABD Başkanını eleştirdi diye televizyondan kovuldu Sam amcanın ve onun kuzeni John Bass'ın ülkesinde. O Türk genci kadar kafasına taş düşse, bunlar da yüz yoktur, tınlamazlar, ders vermeye devam ederler. ABD "Demokrasi" diye bağırır, ülkesinde "Polis Devleti" kurar, çıkarlarının olduğu tüm petrol ülkelerinde gider Kralların ve General diktatörlerin ayakta kalmasını sağlar. "Demokrasi" diye bağırır, darbeci SİSİ'ye yardım yağdırır. Nijerya'da korsanlar peydahlandırıp bugüne kadar tam 500 gemiye saldırtıp el koydururlar.
Nijerya'ya gelmeden bir önceki limanda geminizi İngiliz şirketine sigortalıp, bir de İngiliz bayrağı çekerseniz, korsanlar SELAM durup saldırmaz. Ama "Korsanlarla mücadele" diye İngiliz basını dünyayı ayağa kaldırır.
İngiltere de, ABD de PKK'ya "Terörist" der...
Hatta avaz avaz haykırırlar. İkisi de "Terörle mücadele için tüm dünya elele" diye bağırır. Ardından Kandil'den terörist Cemil Bayık çıkar "İkisiyle de temas halindeyiz" der. Hem de bunu İngiliz televizyonunda yapar. Adamlar terörle el eledir, pişkindir, umursamaz. DAEŞ'le savaşırlar, Musul'a CIA ajanlarını gönderip DAEŞ generalleri ile kahve içmeye otururlar. "Demokrasi" derler, Arjantin'den, Brezilya'ya, Venezuela'dan Afrika'ya darbe yapmadıkları ülke bırakmazlar.
"Yaşasın Demokrasi" sloganı ile zenginlere kurdurdukları Açık Toplum Vakfı ile Ukrayna'da, Gürcistan'da darbe yapar, adamı indirirler. Sonra bizim Can Dündar'a bile Milliyet'te pişkince röportaj verip "Demokrasi" adına seçilmişlere nasıl "Turuncu devrim" ile vurduklarını anlatırlar. Demokrasi katliamlarını, bizi kullanarak halkımıza şirin göstermede maharetlidirler, sınır tanımazlar. Dedik ya "YALAN MAKİNESİ"nin kapasitesi bunlara yetmez. Dayanamaz çünkü. Bunlar seçilmişleri "Diktatör", diktatörleri "Seçilmiş" göstermekte uzmandır. Irak'a "Kimyasal silah var" diye girerler, yıllar sonra "Pardon yalan söyledik" diyecek kadar da yüzsüzleşirler. Kolkola girdikleri teröristleri de "Yalan" konusunda eğitirler. Mesela en basit örneği, PKKlıların Diyarbakır'da "Uyuşturucuya hayır" mitingi yapmasıdır.
O mitingde en ön saflarda yürüyenlerin içinde çok sayıda uyuşturucudan sabıkalı PKK'lı ortaya çıkar, hiç oralı olmazlar. Çünkü PKK hem satıcı, hem içici, hem de en büyük uyuşturucu tüccarıdır. Onun için kollarlar ve onu öperler. Çünkü dünya uyuşturucu ticaretini CIA ve İngiliz istihbaratı MI6 kontrol eder.
İçinizden "Hadi canım sen de" diyenler olabilir. O İngiliz Ordusu'nun Hong-Kong'a, Bankaların ricası üzerine uyuşturucu ticaretini ele geçirmek üzere girdiğini bilmeyenlerdir bunlar. Tarihe "Afyon savaşları" diye geçtiğinden bihaber zavallılardır. Adamlar "Uyuşturucu Çin'in değil bizim" diye savaştılar. Evet SAVAŞ oldu SAVAŞ!
ABD'ye yıllık girecek uyuşturucu miktarı bile CIA tarafından belirlenir. Kotayı aşan Latin Amerika ülkelerinde hemen darbe yaparlar. Bilmeyenlerin biraz kitap okuması, cahilliği ortadan kaldıracaktır. CIA kalkar Panama belgeleriyle kara para aklayanların, ülkesinden vergi kaçıranların listesini açıklar. Ama evsahibinden hiç bahsetmez.
O kara paraları aklayanlar kimlerdir dönüp bakmaz. O suçu işleyenlerden hesap sormaz.
Çünkü "O suçu artık ben işleyeceğim, kara paralar ve vergiden kaçırılacak servetler artık Nevada'ya yani bana" der. Bunların özgürlük adına kullandıkları tüm argümanlar PARA'yı sömürmek içindir.
Bunu göremeyenler, sokağa dökülenler, devletini suçlayanlar, ülkesini dışarıya şikayet edenler, dağlara çıkanlar, terör uğuruna toprak olanlar, YALAN MAKİNESİ'ni bile parçalara ayıracak kudretteki GÜC'ün aşkına kullanılmış bir HİÇ'tir. Hiç olmayı seçenler, bir hiç uğuruna PARA'ya tahvil edildiklerini bu alemden göçünce anlayacaktır. Hiç'e söylenecek tek söz; "HİÇ"tir!