Evet arkasında DÜNYA DERİN DEVLETİ olsa da, bu iki KATLİAM da, bu iki cinayet de İLMEK İLMEK planlanmış olsa da TÜYLER ÜRPETEN detayları bulmak hiç de zor olmadı." Bu sözler yıllarca birlikte çalıştığım gazeteci dostum Saim Altunterim'e ait.
Onunla Boğaz'ın Anadolu yakasında, yalılarla içiçe olan bir mekanda kahve içtik dün. Rahmetli Uğur Mumcu'nun şu sözlerini hatırlattı önce bana: "500 sayfadan oluşan, daktilo ile yazılmış Apdi İpekçi dosyasını on kere okudum.
Gözlüğümün derecesi yükseldi.
AMA HER OKUDUĞUMDA SATIR ARALARINDA yeni yeni İPUÇLARI buldum." Evet maalesef biz önümüze ne konursa onu alıyoruz. Hiç araştırmıyor ve sorgulamıyoruz. Defalarca bakmamız gerekirken, satır aralarına dalmıyor, tembellik yapıyoruz. Sloganlarla, ideolojilerle kestirmeden gidiyor, şüpheyle bakmayı ve derinlere inmeyi düşünmüyoruz. Gazateci dostum sözü Suruç ve Ankara katliamlarına getirdi. Her iki katliamda da hedef daha çok sosyalist, sol ve ALEVİ gruplardı...
Birileri, birileri adına ÖZGÜRLÜK, BARIŞ, KARDEŞLİK, YARDIM diye organize ettikleri etkinlikler için aynı sloganları benimseyen kitleleri topluyordu. Birileri de CANLI BOMBALARI yolluyordu...
Saim soruyor; "Neden sosyalist, sol ve daha çok ALEVİ vatandaşlarımız KATLEDİLDİ?" diye. "Neden BARIŞ MİTİNGİ'nde katliam öncesi halay çeken gençlere 'BU MEYDAN KANLI MEYDAN' sloganları attırıldı?" diye ekliyor. Durmak yok, sorgulamaya devam: "KANLI MEYDAN..." İpin ucu burdan yakalandı... KANLI MEYDAN ve hedefte ALEVİ vatandaşlarımız. KANLI MEYDAN dendiğinde akla gelen ilk şey KERBELA OLAYI... O zaman KERBELA olayından yola çıkalım. İlk iş Google'a KERBELA yazıp aratalım.. "10 Ekim 680 (Hicri: 10 Muharrem 61) yılında..." diye devam ediyor.
Tarihe bakar mısınız. 10 EKİM. Ankara katliamının tarihi ne? 10 EKİM. Kerbela katliamının yapıldığı tarih. Peki ya SURUÇ.
ŞÜPHE ve FİKRİ TAKİBE devam ediyor dostum. "Suruç katliamı 20 TEMMUZ'da gerçekleştirildi. Google'dan HİCRİ ve MİLADİ takvim çevirisinde 20 TEMMUZ yazdığınızda karşınıza çıkan HİCRİ TARİH olarak 4 ŞEVVAL çıkıyor. Yani.. Hz. Ali Efendimiz RAMAZAN ayının 21. günü evinden çıkıp 7-8 adım attıktan sonra hain Mülcem tarafından zehirli bir kılıç ile ŞEHİT ediliyor. Alevi inancında Hz. Ali efendimizin şehadetinin 4 ŞEVVAL'de şehit edenlerce kutlanmaya başlandığına inanılıyor." Bunlar Saim'in tespitleri. DHKP-C Suriye'de Şam yönetiminin korumasında kampalarda eğitim alıyor. Esad, IŞİD ve PKK ile Haseke'de anlaşmalar yapıyor.
IŞİD çıkardığı petrolü Esad'a satıyor. O petrolü Esad'ın kontrolündeki limanlardan Alman şirketleri alıp dünyaya satıyor. Alman hükümeti "Alevilik ayrı din olmalı" diyerek bizi ayrıştırmaya yönelik kampanyalara milyonlarca euro harcıyor. Ve sevgili Ergün Diler önceki gün Ankara'daki bombalı saldırının Almanya'da otel ismi vererek Alman istihbaratı tarafından planlandığını yazıyor. O toplantıya Türkiye'den çok önemli bir isim de katılıyor. "Suruç'ta neden Güvenlik araması için EMNİYET İSTEMİYORUZ" dendi. Neden insanlar direk SIHHİYE MEYDANI'NA yönlendirilmedi de, Sıhhiye Meydanı'nın önünden geçenler bile önce ANKARA GARının önünde toplatıldı?
Ve neden birileri anında "Katil devlet" diye ortaya çıktı? O birileri neden ayın onbeş gününü Almanya'da geçiriyor? Ve o birileri şu aralar Alevi derneklerini gezerek HDP'ye oy istiyor. Sorular... Sorular... Bitmek bilmiyor!
Gazeteci dostum sözü ÜST AKIL'a getirip masadaki planı şöyle açıklıyor: "Bombalarla HDP nin düşüşünün engellenmesi. Marksist örgütlerin ve SOL'un HDP'ye bağlanması.
CHP içindeki ALEVİ vatandaşlarımızın oylarının HDP'ye geçmesi. Bu iktidar olduğu müddetçe BARIŞ denilen yerde KATLİAM olur, algısının iç ve dış medya desteği ile tabana yayılarak kararsız kesimin oylarının HDP'ye TEPKİ oyu olarak kaydırılması." Böylece tek başına iktidarın engellenmesi.... Ve koalisyona yol açılması.... Peki bu ülkede koalisyonu en çok kim istiyor; CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu mu? Hayır bilemediniz!!! Berlin, Londra, Brüksel, Avrupa'nın tüm başkentleri ve onların BARONLARA ait medyası. Bizi PKK'yı kullanarak Kürt kardeşlerimizle, tüm terör örgütlerini birleştirerek Alevi kardeşlerimizle ayrıştırmaya çalışan çok sinsi bir AKIL var karşımızda. Ama bu oyuna düşüremeyecekler.
Biz et ve tırnak gibiyiz hepimiz ve artık sorguluma dönemine giriyoruz! Tembellik bitiyor...
