Tarihi 15 Eylül 2015

140 milyar dolar

Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de Başbakan Davutoğlu uzun süre büyük mücadele verdiler. Suriye'de Esad rejimini defalarca uyardılar, "Derhal reformları yap, demokratik seçim sistemini kur" diye... Daha ötesi kimlik dahi verilmeyen Kürtlere haklarının verilmesi için çırpındılar.
Ortadoğu'yu kan gölüne çevirip, rejimleri daha daha kendine bağlayıp sömürmek isteyen GÜÇLER birer birer fitne tohumu ektikleri ülkeleri karıştırıyorlardı.
Erdoğan ve Davutoğlu defalarca Esad'a "Fitneci AKIL sana doğru geliyor, gel onlara reformlarla set çek. Suriye karışırsa bölge karışır" diyerek adeta yalvardılar. Hatta Esad reformlar konusunda SÖZ verdi... Ancak ardından bir AKIL devreye girip İngiltere'de eğitim gören Esad'a U dönüşü yaptırdı. Türkiye'nin "GELİYOR" dediği kaosa çanak tuttu adeta. Ve hiç kimsenin görmediği tehlikeyi önceden bildiren Türkiye haklı çıktı. Bugün Suriye kan gölüne döndüyse bunun tek sorumlusu Londra'ya, Tahran'a ve Moskova'ya güvenen Esad'dır.
Yüzbinlerce kişinin ölümüne sebep olan Esad artık Suriye'de koltuğunu bırakıp, milyarlarca dolar para sakladığı Londra'ya gitmedikçe komşumuzda kan ve gözyaşı dinmeyecekti.
Türkiye hep bunu söyledi, dünyada dinleyen çıkmadı. Şimdi gelinen son noktada ABD'nin IŞİD'e karşıtı koalisyon koordinatörü General Joh Allen önceki gün BBC'ye demeç veriyor; "Bölgedeki istikrarsızlığı ve iç savaşı çıkaran Esad'dır, dolayısıyla o gitmeden Suriye'de çözüm mümkün değil" diyor.
Sonunda ABD'li generaller de Türkiye'nin dediğine geldi. Türkiye bölgesindeki tehlikeleri sürekli gördü, "Suriye'de uçuşa yasak tampon bölge olmazsa, bu savaş sürüp gider, bundan Batı dahil herkes zarar görür" diye daha ilk günden itibaren dünyaya seslendi. Duyan olmadı ama bugün "EYVAH" diyorlar. Avrupa, tampon bölge kurulmadığı ve mülteciler o bölgede tutulmadığı için bugün birbirine girmiş durumda. Çünkü tam 250 bin mülteci Suriye'den Avrupa sınırlarına girmiş durumda. Milyonlarcası da yolda ve hergün geçişler devam ediyor.
Türkiye'nin ekmeğini paylaştığı, Avrupalı'nın da fitnelerle yurtlarından ettiği mülteciler şimdi başlarına bela oldu. Almanya mülteci krizi yüzünden schengen vizesini kaldırdığını açıkladı dün. AB olağanüstü toplantıya gidiyor "Birlik çatırdıyor mu" sorusuna cevap arıyor. Herkesin bir hesabı var ama Allah'ın hesabını kimse geçemez ve durduramaz.
İnsan haklarından bahsedenler, bu konuda dünyaya ders verenler şimdi sınırlarında "Yaşamak istiyoruz" diyen yurtlarından ettikleri insanları tekmeliyor. Bakın Almanya IŞİD'e karşı tek uçak kaldırmadı ama şu anda yeryüzündeki en büyük IŞİD düşmanlarından biri. Kuzey Irak'a "IŞİD geliyor" diye önce yüzlerce yardım derneği gittiler. O dernek üyelerinin hepsi Alman istihbaratının adamıydı. "Peşmerge'ye silah veriyoruz, eğitiyoruz" diye hava attılar. Peşmerge'ye bir silah verdiler, Kandil'deki PKK'ya 10 katı füze, roketatar, tanksavar, mayın gönderdiler.
Şu anda Alman istihbaratı Kandil dahil Kuzey Irak'ta her yerde cirit atıyor, inanılmaz oyunlar tezgahlıyor. Biz PKK silah depolarını vurdukça ses Almanya'daki siyasilerden geliyor "Durdurun bombardımanı" diye. Çünkü enerji hatlarından beslenen akbabalar her türlü teröristi taşeron olarak kullanmaktan haz duyuyor. Cizre'de PKK'yı kullanarak başlattıkları kalkışmayı Diyarbakır'a taşımak için kendilerini yırtıyorlar. Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği Başkanı Prof.
Dr. Gürkan Kumbaraoğlu bakın ne diyor; "Güneydoğu Anadolu'da bulunan KAYA GAZI sahası Türkiye'nin 7 yıllık tüketimini karşılayacak rezervde.
Türkiye'nin en önemli KAYA GAZI sahasının bulunduğu Diyarbakır'daki Sarıbuğday-1 kuyusunda çalışmalar durdu. Çalışmaların hızlanması için bölgedeki karışıklığın durması gerekir
."
Peki sadece Diyarbakır'daki rezervin ülke ekonomisine katkısı ne olacak? Yaklaşık 140 MİLYAR DOLAR... Maksat insan hakları değil, SİZ HALA ANLAMADINIZ MI?
PKK'nın siyasi kanadı HDP'nin çok sevdiği ve devamlı fikir almaya gittiği Almanya'nın lideri olduğu Avrupa Birliği'nde Kürt mülteciler dahi TEKMELENİYOR... Nerede PKK, nerede HDP? Aylan bir Kürt mülteciydi ve Avrupa'ya alınmadığı için küçücük cesedi sahillerimize vurdu. Kaya Gazı kadar değeri yoktu Avrupa'nın gözünde Aylan'ın... Tıpkı Cizre ve Diyarbakır'da yaşayanların olmadığı gibi! Ölen ölsün ama en uzağı sahillerimizde ölsündü onlar için. GAZ ÇIKARACAKLARDI güneydoğumuzda. Ucuz işçi ve bol kar lazımdı!