Tarihi 25 Haziran 2015

Çalsın sazlar!

Osmanlı'yı parçalamak için hayatını ortaya koyan adam bir harita çizdi. Araplar'ı o harita üzerinden savaştırarak Osmanlı'dan kopardı. İngiliz casusu Lawrence'in çizdiği o harita iki sene önce Londra'da 100 bin sterlin bedelle satışa çıkarılmıştı. Dün Araplar'ı bizden koparanlar, şimdi onları birbirinden koparmak için canla başla çalışıyor. 22 Arap ülkesinden 22 Arap ülkesi daha doğurmak, fırsattan istifade araya Kürt Devletleri de yerleştirmek için hesaplar, planlar yapıyor. Araplar'ı Araplar'a saldırtıyorlar.
Sonra Avrupa'dan bölgeye radikal Avrupalı Araplar'ı ajanları eşliğinde taşıyorlar. Böylece hem parçalanmaları hızlandırıyorlar, hem de Avrupa'daki radikalleri bölgedeki savaşta eritmiş oluyorlar. Araplar'ı Kürtler'in üzerine, Kürtler'i Araplar'ın üzerine sürüyorlar. 220 milyon Arap var nasıl olsa bölgede, öldür öldür bitmez. Ancak Suriye'de destek verdikleri PKK'nın bir kolu PYD'de eleman sıkıntısı oluyor haliyle. Devamlı Kürtler ölüyor, savaşacak eleman sayısı azalıyor gün geçtikçe. Onu da Türkiye'den binlerce çocuğu Kandil'e kaçırıp eğiterek çözmeye çalışıyorlar.
IŞİD'i CIA eski başkanı Petraus ile kuran da aynı AKIL, PKK'nın Suriye kolu PYD'ye uçaklarla destek veren de eğiten de silahlandıran da... Bakın Amerika daha geçtiğimiz hafta bir rapor yayınladı ve IŞİD'i terör örgütü ilan etti. Aynı Amerika PKK'yı da aynı raporda terörist örgütler arasında gösteriyor. Ve bu öyle bir AKIL ki, iki terörist örgütü kullanarak bir ülkeyi üçe, beşe parçalıyor. Terörist örgütle bütün dünyanın gözü önünde işbirliği yapmaktan hiç çekinmiyor. Ölenler ölecek, ama onları ölüme koşturanların çizdiği haritalar 100 yıl sonra 100 bin sterline satışa çıkarılacak. Amerikan AP Ajansı bir belgesel yayınlıyor ve YPG içindeki ABD'li askerleri gösteriyor gururla. Halen Amerikan ordusunda yer alan subaylar var içlerinde. İngiliz ve İsrailli askerlerin de YPG saflarında olduğunu anlatıyor ABD medyası. Bizim için yeni değil ki bu, aylardır söylüyoruz. Eğitiyorlar Kürtleri, IŞİD'in üzerine salıyorlar "Haydi ölün çocuklar" diyorlar. E zaten IŞİD içinde her kıtadan insan var nasılsa. "Kesin, biçin, Alçakça öldürün, hayvan gibi" diyorlar IŞİD'e de. Onlara verilen görev de bu. İslam adına katliamlar yapması isteniyor özellikle.
İngiliz gazeteci Fish boşuna söylemiyor "Bölgede Haçlı ordularından daha fazla ajan var" diye. BBC "İşte El Kaide kurucusu İngiliz ajanı" diye boşuna haber yapmamıştı. "El Kaide'yi biz ajanlarımızla kurduk" diyenler bugün neden IŞİD'in de kurucusu olmasındı. Osmanlı parçalanırken nice Halifeler, nice Mehdiler çıkmamış mıydı? Daha doğrusu çıkarılıp piyasaya sürülmemiş miydi? Esad bitmek üzereydi, ordusu tükenmişti. Ancak hemen İran yetişti imdadına. Devrim Muhafızları'nın asıl amacı İran dışında örgütlenmekti. İran yıllardır, birçok Arap ülkesinde yer altında örgütlenerek bu günlere hazırlık yapıyor.
Beyrut'ta yetiştirip büyüttükleri Hizbullah'ı Esad'a asker yaparak devrilmekten kurtardılar. Bu da normaldi çünkü dedik ya; haritayı çizenler ülkenin ikiye değil dörde beşe bölünmesine karar vermişti. Haritalar ne diyorsa oydu. O Suriye'yi bizden aldılar Fransızlara verdiler. Çünkü İngiltere Siyonistler Derneği Başkanı Lord Rotschild öyle istiyordu. "Yakında kurulacak İsrail asla Türkler'le komşu olmamalıdır.
Bizim kuracağımız ülke Suriye'ye yerleşen Fransızlar gibi Avrupalılara komşu olmalı
" diyordu. Ortadoğu'daki tüm savaşlar, öldürülen milyonlar, birbirine kırdırılan Müslümanlar PETROL ve SİLAH şirketlerinin KASASINI ağzına kadar dolduruyordu. Ve bir de İsrail'in güvenliğini üçe-beşe katlıyordu. Zaten paramparça olmuş Arap ülkeleri planı da İsrail'e aitti ve "ODEDİYON" planı diye dünyaya bir kitap halinde sunulmuştu üstelik Tel-Aviv tarafından. Ne kadar bölünme, parçalanma o kadar vaad edilmiş topraklar demekti ayrıca. Biz "Ne Dicle-Fırat'ı... Vaad edilmiş topraklar Çanakkale'den başlıyor" diyen Kasap lakabıyla anılan İsrail Başbakanları görmüştük. İsrail Savunma Bakanı "IŞİD bizim için tehdit değil" demişti yakın bir tarihte. Neden dedi, ne demek istedi? Bu ülkede bir tek akademisyen, bir tek yazar-siyaset adamı, bir tek askeri uzman, aydın televizyonlara çıkıp anlatmadı. Anlatmaz da! Bizde Aydın Doğanlar ne denirse onu söyler, sadece saz çalanı dinler. Çalınan hayatları görmez!