Tarihi 24 Haziran 2015

Fırsatlar kapımızda

Türkiye yıllarca içine kapanmış... 11 senede bu ülkeye gelen tek dünya lideri İngiltere Başbakanı Churchill. Bunun dışında kapımızı çalan yok. Hükümet dışarıya açılmaya karar veriyor.
Hatta daha da ileriye gidiyor.
Osmanlı ile gönül bağları olan bölgeye, enerji hatlarına inmeye karar veriyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bağdat'a iniyor. Irak'ta Başbakanlık koltuğunda İstanbul'da eğitim almış bir Osmanlı askeri Nuri Said Paşa oturuyor.
Fotoğraf karesine Irak Kralı 2.
Faysal da giriyor.
Üçü birlikte Bağdat Paktı'na imza atıyor.
Bu anlaşma ile iki ülke ekonomik bir kurul oluşturacak.
Türkiye'nin enerji sorunu tamamen çözülecek ve bölgesel güç olacak. Menderes, Bağdat'ta anlaşma sonrası Semati Ataman'a şunları söylüyor; "Elbette Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden kurmak mümkün değil. Ancak günümüzün imkanları içinde o coğrafyada gönül bağlarımız olan ülkelerle niçin tekrar bir araya gelmenin yolunu bulmayalım?" Çok geçmeden Türkiye ile enerji anlaşmaları imzalayan Irak'ta kan gövdeyi götürüyor. Kral 2.
Faysal öldürülüyor. Başbakan Nuri Said Paşa linç edilerek katlediliyor. Bu arada Ortadoğu'ya inme hayallerine Bağdat Paktı anlaşmasıyla start veren Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın uçağı Londra'ya inerken düşüyor. Menderes sağ kurtuluyor. Ankara'ya Hindistan'ın efsanevi lideri Nehru geliyor.
Menderes'e "Bana İran Şah'ı anlattı, seni öldürecekler" diyor. Daha sonra İran Şah'ı ile Menderes biraraya geliyor.
Şah da, Menderes'in yüzüne "Çok ileriye gittin, birileri rahatsız oldu, seni öldürecekler" diyor. Menderes 27 Mayıs 1960'da asılarak öldürülüyor. Menderes'e öldürüleceğini söyleyen Hindistan başbakanı Nehru da 27 MAYIS 1964'te öldürülüyor.
Nehru'ya bu istihbaratı veren İran Şah'ı da tahtından indiriliyor, canını zor kurtararak ülkeden kaçıyor. Batıda 20-30 yılda bir lider öldürülürken, Ortadoğu'da neredeyse her yıl bir ülke yöneticisi ya darbeye maruz kalıyor, ya da suikaste. Çünkü petrolün olduğu yerde büyük çıkar savaşı yaşanıyor. Osmanlı'yı parçalayıp, Ortadoğu ülkelerinin petrolüne ve hücrelerine kadar giren İngiltere'yi tasfiye için ABD müthiş bir uğraş veriyor. İsrail yıllardır lobilerle, İngiltere de Anglosakson kültürle ABD'yi Ortadoğu'da MIZRAK olarak kullanıyordu. Son dönemde politikalar ve dengeler değişince ABD bir çuvaldız olarak şimdilik iki ülkeye fena halde batıyor. Böyle bir dönemde Türkiye tıpkı Menderes döneminde olduğu gibi Kuzey Irak ile enerji anlaşmaları yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı da tıpkı Menderes gibi "Osmanlı'dan beri Gönül bağları ile bağlandığımız bölgeye gideceğiz. Bundan rahatsız olanlar hatta diklenenler var" diye boşuna söylemiyor. Yıllarca "İngilizler Ortadoğu'ya girmemizi engeller" diyen Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar ile yönetilen bir ülke olarak, sınırları aşmamız birilerini inanılmaz rahatsız ediyor.
Ortadoğu'da dengeler değişti, çünkü ne eski günler var ortada ne de eski Türkiye. Yıllar önce Barzani'nin danışmanı Zeyn Osman ABD'ye gitmiş ve Başkan George Bush ile görüşmek istemişti. Baba Bush "Anarşist bir örgüt mensubu ile görüşmem" diyerek reddetmişti. Zeyn Osman ABD'den İngiltere'ye geçip Dışişleri Bakanı tarafından kapılarda karşılanmıştı. Ve kendisine "Anadolu'da İskenderun körfezine kadar uzanan bir Kürt Devleti kurulması için size yardımcı olacağız" denmişti. Zeyn Osman "Türkler şimdi İskenderun'a Demir Çelik fabrikası yapıyor. Oralara kadar gitmemiz hayal değil mi" diye sormuştu. Gelen cevap ilginçti; "1.Dünya Savaşı'nda size verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. İskenderun Demir Çelik de sizindir." Ancak İngilizler tarafından fena halde satılınca Barzani nasıl kullanıldığını gördü. Ayrıca bölgedeki şiddetli çatışmalar da Türkiye dışında sığınılacak kapı olmadığını gösterdi. ABD şu anda PKK'yı lejyoner olarak kullanıp Kürtleri IŞİD'le savaştırarak öldürtüyor. Ortada günlük değil en az 10 yıllık bir plan olduğunu söyleyen ABD Lehigh Üniversitesi Profesörü Henri J Barkey 2009'da "Suriye'de zaman içinde PYD değil Barzani hakim güç olacak ve bölgede tıpkı AB'de olduğu gibi sınırlar kalkacak" diyor. Evet şu dönemde GÜÇLÜ BİR İK TİDARA hayal edemeyeceğimiz kadar ihtiyaç var. Bir de gözlerimizi ve enerjimizi içeriye değil, dışarıya çevirmeye...
Birlik olursak Türkiye daha da büyüyecek.