Tarihi 23 Mayıs 2015

Yazılımlar

Gezi olaylarında buradaydı.
Kameralar önünde şov yapıyordu.
Bize demokrasi ve insan hakları dersi veriyordu. O bir Alman milletvekiliydi. Adı Claudia Roth'du. Kendi ülkesinde Hamburg'da sokaklarda yürüyenler, coplananlar, yerlerde sürüklenenler olunca adı değişiyordu. Bir anda Claudia BUHAR oluyordu. Roth'un egzoz borusu Türkiye'de ötüyordu nedense.
45 kişinin öldürüldüğü 6-7 Ekim olaylarında Diyarbakır'da yine o çıkıyordu sahneye.
Ve derken Türkiye seçim atmosferine girdi.
Kendini bu ülke milletvekili zanneden bir paronayak olmadığı kesindi. Çünkü kadının kodları belliydi. O bir Alman istihbaratını yazılımlarını yüklediği ajandı aynı zamanda. Yazılımda ne varsa onu yapıyordu. Bir Alman olarak şimdi haykırıyor Türk halkına. "Oyunuzu HDP'ye verin" diye.
Be kadın sana ne diyemiyorsun.
Çünkü kadın ULUSALCI... Kendi ülkesinin çıkarları için uğraşıyor.
Türkiye'de Alman yazılımı bir yönetim olmasını istiyor.
Siz hiçbir Türk milletvekilinin Berlin'e gidip "Merkel'e oy vermeyin, şu partiye oy verin" dediğini duydunuz mu? Veya Hamburg olaylarına gidip Alman kameralarına "İnsan hakları şovu" yaptığını gördünüz mü?
Neden yok? Çünkü tam 100 yıldır bizim yazılımlarımızı ayarlayanlar dışarıdan gelmiş. "Birbirinizi yiyin, parçalayın, bölünün, 6 ayda bir koalisyonlarla yönetilin" demiş.
Böylece Alman'ın bize geldiği gibi, bizim de dışarı çıkmamız engellenmiş.
Yazılım dedim de aklıma geldi. Bilim Sanayi ve Teknololoji Bakanı Fikri Işık TGRT'de sevgili Batuhan Yaşar'ın sorularını cevaplıyordu önceki akşam: "Savaş gemilerimizin yazılımları yabancılara aitti. Bu ne demek biliyor musunuz? Savaşta o ülkeyle karşı karşıya geliyorsanız kendi savaş geminizle kendinizi vurmanız demek. Şimdi yazılımları değiştirip MİLLİLEŞTİRDİK..."
Onun için Claudia Roth gibi ajan milletvekilleri ile bu topraklara gelip BALANS ayarı kalkmaya çalışıyorlar.
Onun için HDP binalarını DHKP-C'ye bombalatıp, HDP Başkanının "AK Parti yaptırdı" diye açıklamada bulunmasını sağlıyorlar.
Kandil'den mermi, seçim meydanlarında çeşmelerden kan akıtan partiyi mağdur göstermeye, "Oy almasını" sağlamaya çalışıyorlar.
Onun için Alman ortağı olan merkez medyamız HDP başkanını her gün birinci sayfasına taşır oldu. Onun için o Alman ortaklı merkez medyanın televizyonunda spiker "Şimdi Bomba gibi bir haberimiz var sırada" diyerek başlıyor HDP'ye övgüler yağdıran habere.
Onun içindir "Türkiye Türklerindir" diye logo basanlar, sayfalarında "Biz Kürtlerin Partisiyiz" diyene bugünalkış tutuyor. Dedik ya yazılımlar böyle. Ne yüklersen ona doğru meyleder.
Ve bu ülkede müthiş çıkarları olan ülkeler her türlü yerli argümanı kullanarak geliyor. Çıkar dedim aklıma geldi; bir işadamı geldi ziyaretime... "Alman istihbaratından bir üst düzey" kendisiyle görüşmüş. "Türkiye Kanal İstanbul projesinin yapımını Almanya'ya versin... Karşılığında tüm dünya basınını Türkiye lehine çevirmeye hazırız" dediğini aktardı. "Sen bunu yetkililere aktarabilirsin" dedi. Gazeteci olduğumu söyledim. İş takipçisi olmadığımı belirtip gönderdim. Boğazlarda bile gözleri var adamların. Kanal İstanbul'u inşa edersen, yazılımları da kodları da elinde olur.
Onun için Claudia Roth gibi yazılımları mükemmel kurgulanmış androidleri bu ülkeye gönderip HDP'ye başka bir ülkenin partisine oy istiyorlar. Onun için yıllarca besledikleri DHKP-C'ye HDP'yi binalarını bombalatıyorlar. Ertesi gün de aynı örgüte "Biz bombalamadık. Biz HDP'nin yanındayız" diye açıklama yaptırıyorlar. Daha önce tutuklanmış tescilli örgüt üyesinin bombalanan binalara girip çıkarken görüntülerinin yayınlamasına rağmen hem de...
7 Haziran bu memlekette koalisyonlar hayal eden ve "OY VERİN" ahkamı kesen ülkelere Millet'in attığı TOKAT olacaktır. Çünkü YAZILIMLARIMIZ artık MİLLİ.