Tarihi 17 Şubat 2015

Sevgi

"Devletimiz zeval görmesin" diyor. "Milletimiz necip, güzel bir millet" diyor. "Güzel gönüllü insanlarımız var" diye ekliyor. "Dünyanın barışa ve SEVGİYE ihtiyacı var" diyerek altını çiziyor.
Bunları söyleyen kendini şöyle tarif ediyor; "Ben günahkarların günahkarı, fakirlerin fakiri, acizlerin acizi bir garibim."
Açıklamalarını dinlerken boğazım düğümlendi.
Adı Mehmet Aslan'dı.
Hunharca, vahşice öldürülen Özgecanımızın babasıydı o. "Rabbim güzel yaratmış, özel yaratmış, çok sevdi yanına aldı kızımı" diyordu.
Hemen ardından çağrılar yapıyordu; "Bu memlekette artık ikilik olmasın" diye. "Bu vahim cinayeti işleyenlere de zulmedilmesin" diye.
Ve kızının katilinin ailesine, anne ve babasına dua ediyordu; "Allah onlara yadım etsin" diye.
Acıların en büyüğünün düştüğü bir kalpten geliyordu çığlık. "Al-i İmran suresi 103. ayeti"ni okumaya çağırıyordu Mehmet Aslan tüm Türkiye'yi.
O ayette şöyle buyuruyordu Yüce Allah; "Ve hepiniz, Allah'ın ipine sımsıkı tutunun, bölünmeyin, fırkalara ayrılmayın!
Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın; Siz (birbirinize) düşman olmuştunuz.
Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi.
Böylece O'nun (Allah'ın) nimeti ile kardeşler oldunuz.
Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı.
"
Gözü dönmüş bir katil çıkıyor, Özgecan'ı insanlık dışı cinayetinde nasıl katlettiğini en ince detaylarına kadar anlatıyordu.
Bunları duymak, bilmek, öğrenmek bile acıların en büyüğünü taşıyan baba kalbinde hayatı durdurmaya yeterdi.
Ama Mehmet Aslan'ın o kalbinden sevgi ve hayat taşıyordu tüm kalplere.
İnsanlık dersi veriyordu Mehmet Aslan.
Alnından öpülecek bir baba devam ediyordu konuşmasına...
Tüm Türkiye'yi Asr Suresi'ni okumaya davet ediyordu. "Vel Asr" diye başlıyordu ayet.
Yüce Allah'ın "Zamana yemin olsun ki" buyurduğu ayet şöyle devam ediyordu; "İnsanoğlu hüsrandadır, zarardadır.
Kendi dünyevi ve uhrevi menfaatini tesbit etmekten acizdir.
Zarar ve faydayı ayıramadığı için zarardadır.
Yani hüsran, zarar getirecek işler yapmaktadır.
Birbirlerine hakkı, gerçeği anlatanlar, insanlar arasındaki beşeri münasebetlerde sabredenler bundan müstesnadır
."
Acıların en büyüğünü yaşayan bir baba KALBİ, "Aciziz" diyordu.
Ve bu memlekette yaşayan herkesi "KALPLERİ BİRLEŞTİRMEYE" davet ediyordu.
Öfkelerle, duygularla değil, sabırla hareket etmeye çağırıyordu.
Birbirimizi sevmeyi öğretiyordu.
Özgecan'ın babası Mehmet Aslan'ın ibretlik açıklamalarını dinledikten sonra kızım Büşracan'ım için telefona sarıldım. "Seni çok seviyorum" diye mesaj attım. "Ben de seni seviyorum tatlişkom" diye cevap yazdı.
Kızımı seviyorum.
İnsanları, tüm canlıları seviyorum.
Ülkemi seviyorum.
Hepinizi çok seviyorum.
Yaradanımı seviyorum.
Mehmet Aslan'ın ellerinden öpüyorum ve ailesine sabırlar diliyorum.
Özgecan kızımın mekanı cennet olsun.
O kanatlandı ve uçtu aramızdan.
Bu aralar pek hatırlamadığımız SEVGİYİ bıraktı geride.
Asla unutmayalım diye....