20 ülkenin Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanları Türkiye'deydi.
Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği Komisyonu'ydu zirveye katılanlar. Hatıra fotoğrafı çekimi için biraraya geldiklerinde Bakan Ali Babacan'ın yanına Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı oturdu. Onların sağında ve solunda ise IMF Başkanı Christine Lagarde ve FED yani ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen vardı. G-20'nin kuruluş amacı dünya ekonomilerinin kalkınması, işsizliği önleme vs. gibi konulardı. Ancak hedeflerinden birinde de "KARA PARA AKLAMA İLE MÜCADELE" ön plana çıkıyordu. Bizim Bakan'ın yanında oturan ABD Merkez Bankası'nın Başkanı, bu hedef için Türkiye'deydi. Ama gelin görün ki bu bankanın sahibi Rortschild Hanedanı'ydı. Ve çok ilginçtir üç gün önce aynı Hanedan'ın diğer bankası HSBC'nin, uyuşturucu baronlarından, mafyaya ve diktatörlere kadar binlerce KARA PARA sahibine, banka kapısını sonuna kadar açtığı bombası patlamıştı. "Kara Para Aklayanlarla SAVAŞALIM" diyenlerin, KARA PARA ile AŞK yaşadığı bir yeryüzünde müthiş ikiyüzlülüklerle karşılaşıyorduk. Ve dünya piyasalarını, borsaları, PARA'nın, altının değerini onlar belirliyordu. Geliyorlardı ülkelere utanmadan ahkam kesiyorlardı. Dünyayı işte böyle yönetiyorlardı. Yeryüzündeki Merkez bankaları, İsviçre'deki bir bankayı merkez seçmişti. Sevgili Mevlüt Yüksel, o bankayı yerinde görüntülemiş, biz de Yazboz'da yayınlamıştık. Bizim Merkez Bankası da dahil dünyadaki muadillerini kendine bağlayan bu banka da Rotschild Hanedanı'na aitti. "Merkez bankamız bağımsız" diye hava atıyoruz ama ilk kurulduğunda yüzde 15'i devletindi. Yıllar sonra yüzde 55'e çıkarabildik. Şimdilerde Koç Grubu'nun Yapı Kredisi ile Sabancıların Ak Bank'ı dahil bazı bankaların da hissesi var. Bunların içinde Rotschild Hanedanı'nın ING Bankası da yer alıyor. Bunu ben uydurmuyorum, Merkez Bankası'nın internet sitesinde yer alıyor. Ve D grubu denen yüzde 19'luk hisse içinde kimler olduğu bilinmiyor. Bir sır gibi saklanıyor.
Durmuş Yılmaz'ın Merkez Bankası Başkanı olduğu dönemde yapılan genel kurulda bazı hissedarlar ayaklanmıştı. "Bankanın kasasında tonlarca altın var diyorsunuz.
Peki nerede bu altınlar!" diyerek isyan etmişlerdi. Merkez Bankası'nın kasası ilk defa açılarak hissedarlara tonlarca altın gösterilmişti. Merkez Bankamızın kasasını açtıranlar kimlerdi, milliyetleri neydi, orada neler oluyordu, hiç bilmiyorduk. Merkez Bankası hissedarlarından Adnan Bahar, 2010 yılında bir röportaj veriyordu; "Dedim ki; nerede bu 20 ton altın? Gelir temin etmek için muhabir bankalara verdiklerini söylediler. Altını aldım diye, ne diye size para vereyim, bu sorunun cevabını kafam almıyor. Sordum zaten cevap veremediler" diyordu. Yönetim kurulu ve murakıplar için seçim olduğunda 27 bin oy çıktığını söylüyordu. "Bunun hepsi 25 bin ama 27 bin nasıl oluyor" diye sorguluyordu. Adnan Bahar, röportajda elinde Merkez Bankası C grubu hisseler olan yabancı bankalardan bahsediyordu. Kimdi bu yabancılar? Neden bazı hissedarlar sır gibi saklanıyordu? Bazı vatandaşlar, Bilgi Edinme Yasası'ndan faydalanarak Merkez Bankası'na başvuruyor ama cevap alamıyordu. Neden "TÜRKİYE CUMHURİ YETİ MERKEZ BANKASI" yazmıyordu paraların üzerinde?
Niçin sadece "CUMHURİYET" ibaresi kullanılıyordu. "İ"ye ne olmuştu? Ve Merkez Bankası'nın tamamının MİLLİ olması gerekmiyor muydu? Bana mailden her gün bu sorular geliyor, hem de yüzlerce.
CUMHURİYET Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'yı aradım, belki cevapları vardır diye. Ama dönüş olmadı. Bir soru daha soracaktım. Rotschild Hanedanı'na ait ABD Merkez Bankası'nı yöneten Başkan'a, yanına oturduğunda sordu mu? "Sizin patronun diğer bankası HSBC'de yaşanan KARA PARA AŞK skandalı ne iş" diye. Hani G-20'nin "Kara Para Aklamayla Savaşı" var ya!!! Erdem bey belki bugün döner.
