Tarihi 23 Aralık 2014

Akraba akbabalar!!!

Ülkeleri önce batırıyorlardı.
Sonra kapılarını çalıyorlardı. "Aa siz batmışsınız, size yardım edelim" diyorlardı. Yani aslında kapıya gelip yardım teklifinde bulunan HIRSIZ'ın ta kendisiydi. Bugün Rusya'da yaşananlar gibi, finans oyunları ile fena halde dibe vurduruyorlardı.
Ne olduğunu anlayamıyordu bazı ülkeler. Batma noktasında çırpınırken o finansal tezgahların sahipleri PARA ile kapıya geliyordu. "Sizi kurtaralım" diyorlardı.
Aslında tamamen borçla esir alma operasyonunun bir parçasıydı bu. Ülkeleri böyle soyuyorlardı. Batırdıkları ülkelerin kapısına HEDGE FONLARI'nı gönderiyorlardı.
Hedge Fonları'nın ne mal olduğunu bilen biliyordu. Büyük bankalardan kredi temin eden spekülatif fonlardı. Mesela Yunanistan'ı batırdıklarında da HEDGE FONLARI kurtarıcı olarak devreye sokuldu.
Yunanistan'ı sözüm ona kurtarmak için bu FON şirketiyle tanıdık bir isim masaya oturdu. "Hadi Atina'ya PARA ile gidelim" dedi. Ve ikna (!) etti. Zaten her derfasında bu fonları, batık ülkelere kurtarıcı diye götüren hep oydu. Onun adı ülkeleri batırmakla dünya çapında üne kavuşan Baronların tetikçisi SOROS'tu. HEDGE FONLARI'nın batırma operasyonlarındaki önemine paha biçilemezdi. Yukarıdaki tüm ayrıntıları, Amerikalı dünyaca ünlü gazeteci William Engdahl konuğumuz olduğu YAZBOZ programında aynen böyle anlatıyordu.
Bir de Jeff Bozes diye bir adam vardı. 5 yaşındayken babası kaçıp gitmişti. Annesi hemen Miguel Bezos ile evlendi. Yeni cici baba hemen onu nüfusuna aldı. Güçlü adamdı cici baba. Kan gölünden beslenen ünlü petrol şirketlerinden EXXON'da çalışıyordu. Güçlü baban olursa kapılar sana kolay açılırdı. İşte bizim Jeff Bozes güçlü baba sayesinde merdivenleri onar onar zıplayarak tırmanıyordu. Nisan 1998'de başkan yardımcısı asistanı olarak Wall Street'te bir yatırım bankası olan Bankers Trust Company'de 10 ay gibi kısa sürede başkan yardımcısı oldu. Ve buradan da tanıdık bir şirketin BAŞKAN YARDIMCILIĞI'na atandı. Başkan yardımcısı olduğu yeni iş yeri tanıdık bir yerdi. Spekülasyonlarla PARA'dan PARA kazanan ve batık ülkeleri SOROS aracılığı ile esir alan HEDGE FONLARI'nın en tepesindeki iki kişiden biriydi artık JEFF BOZES...
Ve dün Washington Post gazetesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırdı. "Gazeteciler tutuklanıyor" diye avaz avaz bağırıyordu Washington Post. "Türkiye'de demokrasi tehlikeye giriyor" diye eşek gibi anırdı. Ülkemize saldıran bu gazetenin sahibi, SOROS'un ülke batırmakta kullandığı HEDGE FONLARI'nın başkan yardımcılığı yapan JEFF BOZES'ti. Evet Türkiye'ye saldırmaktan bıkmayan usanmayanlaların kirli ilişkiler ağını, akrabalıklarını, göbek bağlarını göremezsen aval aval bakarsın.
Ne olduğunu anlayamazsın. Washington Post'u satın almadım dün. Bize yaptığı saldırıyı İngiliz Devlet yayın organı BBC'nin internet sitesinde okudum. Washington'da pişiyor, Londra'da servis ediliyordu.
Eminim ki bugün bazı gazetelerimizde de bu afiyetle yenerek sayfalara taşınacak "Eyvah bakın, Washington Post ne yazıyor, vallahi rezil olduk" diye tallal bağırtılacaktır. Dedik zincirin halkaları Washington'dan Londra'ya uzanıp İstanbul'da son buluyor.
Hepsi kan bağı olan akrabalar bunlar. Önceki gün ülkemize saldıran, "Mehmetçik rüşvet alıyor" diye anıran Bild de "İsrail'in çıkarlarını korumaya tüzüğünde yemin etmiş" Axel Springer'e ait. Axel'in Türkiye'de de ortağı olduğu medya vardır.
Zincirin halkalarını oluşturan medya ağının soyağacında Soros enişteleri, HEDGE FONLARI da kuzenleri olur. Bizdeki bazıları da SAZANLARI'dır!!!
Dünya ENERJİ BORSASI olmaya doğru hızla giden Türkiye'ye tabii ki saldıracaklar.
Geçmişte olduğu gibi bu ülkenin sahibi olmak istiyorlar.
Önemli olan biz ne yapacağız?
Akrabalara teslim mi olacağız?
Akbabalara yem mi olacağız? Yoksa kan göllerinde kurulan kan bağlarını görüp kopartacak mıyız?
İşte bütün meselemiz bu!!!