Tarihi 21 Kasım 2014

Kan ağacı

Gelin şöyle bir GEZİ'ye çıkalım. Biraz gerilere yaklaşık 150 yıl öncesine gidelim. 33. yaşında tahta çıkan bir Cihan İmparatoru vardı o dönemde bu topraklarda.
Beyrut, Kudüs, Batı Şeria, Ramallah, Bağdat, Erbil, Şam, Halep...
Lefkoşa, Saraybosna, Kosova, Bakü, Kahire ve daha nice şehir.
Ve hiçbiri şu an yok.
Ama tamamında Osmanlı'dan koptuktan sonra KAN ve GÖZYAŞI var.
Evet önce her milleti hangi ırktan, dilden, dinden veya renkten olursa olsun bağrına basan Osmanlı'dan kopardılar. "Size özgür olma şansı vereceğiz. Devlet yapacağız" dediler.
Ve üzerlerine KAN AĞACI diktiler.
Arnavut, Arap, Kürt, Ermeni, Rum milliyetçiliklerini hortlattılar önce bu şehirlerde. Ayaklandırdılar, sokaklara sürdüler, ellere silah verdiler. İmparatorluğun doğusunda bunlar olurken batısında da MASONLARI devreye soktular. "TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ" diye yeni bir söylemi ellere tutuşturdular. Amerika'da en çok konuşulan dil İspanyolca'ydı ama kimse "Yaşasın İspanyol Milliyetçiliği, İspanyol'un İspanyol'dan başka dostu yok" demiyordu.
Çünkü dedirtmezlerdi, ne gerek vardı.
Bizde ise Bu etnik milliyetçiliğin bayraktarlığını JÖN TÜRK ve İTTİHATÇI Ziya Gökalp ile yaptılar. Zaten adam ayaklanmalar konusunda oldukça başarılıydı.
Diyarbakır'da halkı iki kez galeyana getirerek Telgrafhane'yi işgal ettirmişti. O günlerde ağaç için sokağa dökmek zordu.
Gündem telgrafhaneydi. Bir İmparatorluğu parçalamanın yolu o ülkede etnik kimlikleri ön plana çıkarmaktan geçiyordu. Araplara gidip "Arap olmayandan Halife mi olur" dediler. Ermeni'ye gidip "Bağımsız Ermenistan, uyanın" dediler. Kürde gidip "Kürdara Azadi" dediler. Türk'e gelip "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" dediler. Adamlar oyunun kuralını biliyordu.
Nereden nasıl geleceklerini çok iyi hesaplıyordu. Onlar Avrupa'nın SIRTLANLARI'ydı. Bu topraklarda banka kurarken bile adını "OSMANLI BANKASI" koyacak kadar uyanıktı. Bankalarla, Galata bankerleriyle geldiler, PARA ile satın aldılar.
Ayrılıkçı tohumları ektiler, etnik savaşları körüklediler. Bu ülkede TÜRKÇÜLÜK fitilini ateşledikleri İTTİHATÇI Ziya Gökalp'ı kahraman ilan ettiler. Halbuki Üstad Necip Fazıl, Ziya Gökalp için "İslam düşmanı.
Kaleme aldığı Türkçülüğün Esasları'nı okuyanlar onun İslamiyet'e karşı tavrını anlar"
diyordu. Ve "Alın size belge" diyerek Gökalp'in kitabından şu pasajı veriyordu; "Bir ülke ki, camilerinde Türkçe ezan okunur, Köylü anlar mânasını namazdaki duanın, Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kur'an okunur, Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın, Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın!"
Halbuki Ezan dünyanın her yerinde aynıydı ve evrenseldi. "Türkçe Ezan" talebi bile bu ülkede ayrışmanın, bölünmenin tetikçisiydi.
Türkçe ezanın olduğu yer vatansa, Arap ve Kürt ne yapacaktı? "Kopun gidin kendi vatanınıza" çağrısı yapan bir ayrıştırmacı bir silahtı bu. Zaten Üstad Necip Fazıl bir konferansta Ziya Gökalp'ın Allah'a küfrederek ve başını duvarlara çarparak öldüğünü anlatıyordu. Bizi o günlerde ETNİK MİLLİYETÇİLİK rüzgarlarıyla gaza getirenler hiç değişmedi. Bugün de aynı hızla aynı damardan devam ediyorlar. Çünkü, kaybettiği topraklardaki halklarıyla gönül bağları kurmaya başlayan, gönül sınırlarını kaldıran YENİ TÜRKİYE var artık. Ve korktukları için ÇÖZÜM SÜRECİNİ aynı enstrümanlarla sabote etmeye çalışıyorlar.
Nasıl bu konuda 150 yıl önce kendilerine çalışacak yerliler buldularsa, bugün de zorlanmıyorlar. Parçaladıkları ve KAN AĞACI diktikleri bu topraklarda yeni Türkiye'yi bölerek Ortadoğu'daki halklarla aramıza bir TAMPON ülke daha koymak istiyorlar.
Bu uğurda yakaladıkları her fırsatı ayrışma hesabına kullanıyorlar. Yazının başında gelin GEZİ yapalım demiştim. Validebağ ile geliyorlar, CHP'lileri dün GEZİ'ye çıkarıyorlar.
Sosyal medyada "Haydi Gezi'ye" çağrıları yapıyorlar. Devletin yaptığı yol için ODTÜ öğrencilerini "Ağaçlar kesiliyor" diyerek sokağa dökenler, aynı bölgede üniversitenin yaptığı restoran için kesilen ağaçları keresteye çevrildidi, "GIK" çıkarttırmıyorlar. Londra'da öğrenciler üniversite harçları için sokağa döküldü joplattırıyorlar. Ve tek satır haber yaptırmıyorlar. Dedik ya; Onlar çıkarlarının olduğu terde kan kokusu varsa KAN AĞACI dikerler.
Ve adamı gerektiğinde ağaca çıkarırlar.