Tarihi 25 Eylül 2014

Ölü hücrenin patronları

İngiliz istihbaratı MI6 "Irak'ta kimyasal silah var" diye yalan rapor yayınladı.
Amerika'daki İsrail'e Hizmet BARONLARI harekete geçti. Kuklaları BUSH'a "Yürü" dedi. Baronların medyası da "Savaş" çığlıkları attı. Irak'a ilk çıkan CNN Inernational muhabiriydi. Onu oraya taşıyan Amerikan savaş gemisiydi. Karaya ayak basar basmaz Yahudi Baronların maaş ödediği ekip kameraları kurdu. "Tamam biz hazırız" deyince ilk Amerikan askerleri karaya ayak bastı.
Dünyaya canlı savaş izlettiler.
Saddam'ı yalan istibaratla indirdiler.
Ve IRAK'tan AMERİKAN ASKERLERİNİ ÇIKARDILAR. Ülkeyi Maliki'ye teslim ettiler.
Sünniler'e otonom bölgede kendi kendilerini yönetme hakkı veren anayasaya rağmen Maliki bunu uygulamadı. Yönetimde Sünniler'e söz hakkı tanımadı. Ülkeyi büyük bir kaosa sürükledi. Türkiye Maliki ile bu işin yürümeyeceğini, yakında ülkenin birbirine gireceğini tüm dünyaya haykırdı. Dönüp bakan olmadı. IŞİD Musul'a girmeye çalışırken Maliki tüm askerlerini geri çekti. Irak ordusunun en büyük silah depoları bu şehirdeydi.
Amerikan ordusunun giderken bıraktığı ağır silahlar IŞİD'e Musul'da adeta hediye edildi.
Aynı IŞİD Irak'ta ilk saldırıları başlattığında "Birkaç gün sonra Bağdat'tayız" diyordu.
Ancak Musul'un ve ağır silahların ikramıyla her şey değişti. Gizli bir el IŞİD'i Bağdat yolundan çevirip, Kürtlere yöneltti. O saatlerde Maliki'den bir telefon geldi Barzani'ye. "Kerkük senindir, girebilirsin" diye. Barzani önceki gün "Hayal mi görüyorum" diyerek çok sevindiğini anlatıyordu.
Kerkük'e derhal 30 bin Peşmerge gönderdiğini belirtip, yaşadığı büyük mutluluğu aktarıyordu.
Halbuki oynanan büyük oyunu, başına neler geleceğini hesaplayamıyordu. Maliki'den sonra ülkenin başına geçen Abadi de İngiliz vatandaşıydı zaten. Ülkeyi paramparça yapmak için birileri çorap örüyordu. Suriye'ye de CIA, MOSSAD, İngiliz ve Rus istihbaratıyla girdiler. Silah yağdırdılar, paramparça bir ülke bıraktılar geride. IŞİD'in doğum yeriydi Suriye. Esad anasıydı bu örgütün.
Yeni palazlanırken, birçok bölgeyi bunlara bırakmıştı. Uluslararası İnsan Hakları Örgütü de bir hafta önce yayınladığı raporda "IŞİD petrollerini Esad rejimi satın alıp pazarlıyor" diyordu. Türkiye yıllardır "Suriye kendi haline bırakılır, Esad gitmezse bölgede radikal gruplar artar" diye bas bas bağırıyordu. Dinleyen yoktu. Resmen göz yumdular buna. Zaten dün de İngiliz İstihbaratı MI6'nın başkanı John Sawers'ten itiraf geldi. "Evet Irak'ta boşluğa göz yumduk, IŞİD'in doğmasını sağladık" diyordu Financial Times'a. Şimdi IŞİD'i Suriye'deki Kürtler'in üzerine sürüyor gizli bir el.
Yüzbinlerce Kürt'ü bize kaçmaya zorluyor.
Amerika havadan vuracak, Türkiye de mecburiyetten dolayı karadan girecek. Bütün plan bu. Amerika'yı, Arap ülkelerini ve Türkiye'yi yangının içine sokmaya çalışıyor gizli bir el. Tıpkı Saddam'ın Irak'ına soktukları gibi.
Her girişin bir çıkışı oluyor, bölgede boşluk ve radikalizm patlayarak büyüyor. Ve sadece bizim sınırlarımız çevresinde yangına PETROL döküyor birileri. 1950'lerde ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles, Tıpkı Obama gibi Amerika'nın bundan sonra Ortadoğu'da tarafsızlık politikası izleyeceğini açıklamıştı.
Süveyş Kanalı'ndaki İngiliz üsleri İsrail'in güvenliği için bir numaralı teminat haline gelmişti. Ancak İngiltere'yi yöneten Churchill de Mısır Süveyş kanalındaki üslerini kapatacağını ve askerlerini çekeceğini ilan edince olanlar oldu. İsrail istihbaratı hemen Mısır'daki ölü hücrelerini harekete geçirdi.
Ölü hücreler SUSANNAH OPERASYONU adıyla Mısır'da İngiliz ve Amerikalılara, bu ülkelerin şirketlerine "ALLAHÜEKBER" diye bağırarak bombalı saldırılar düzenleyecekti. Nasılsa dünyanın her yerinde İsrail'i baş tacı eden BARONLAR MEDYASI vardı. Suçu Müslüman kardeşler örgütüne yıkacaklar, bu ülkedeki vatandaşlarının ve şirketlerinin güvenliği nedeni İngilizleri Mısır'daki üslerini kaldırmaktan vazgeçireceklerdi. Operasyon fiyaskoyla bitti, ölü hücre elemanları yakalanıp asıldı. Ancak geride bir gerçek bıraktı. İsrail hep böyle yapıyordu. Ve şu anda olanların da bir farkı yok. Geçmişte olanlarla bugün olanları alt alta koyun, her şey aynı. Mısır'da Amerikan ve İngiliz şirketlerine saldırtıyorlardı. Şimdi de ABD'li ve İngiliz kestiriyorlar. IŞİD; bir İsrail ÖLÜ HÜCRESİ'nin uyandırılmasıdır!!!