Tarihi 5 Ocak 2014

Michael!!!

Sevilay Yükselir yazmış dün.
"17 Aralık Operasyonun olduğu gün Pensilvanya'da Hoca Efendi'nin bir ziyaretçisi vardı.
O ziyaretçini adı işadamı Mustafa Süzer'di
" diye.
Ben size bu ziyareti yazmayacağım.
Benim gündemim başka.
Çok çok öncesine gideceğim.
Yıllar önce Washington'da bir kış günü.
O dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ı taşıyan araç bir binanın önünde duruyor.
Yaşar Paşa araçtan iniyor, binaya yöneliyor.
Kendisini karşılayan tek kişi yok.
İçeri girip asansöre yöneliyor.
11. kata tek başına çıkıyor.
Washington'da AEI adlı think-thank kuruluşu onu davet etmiş...
Ancak karşılamamıştı.
Belli ki bir tavır vardı ortada.
Halbuki iki hafta önce Polonyalı tek yıldızlı bir General de ziyaret etmişti bu yahudi kurumunu.
Kapılarda kırmızı halı sererek büyük törenle karşılamışlardı.
Türk gazeteciler bu çirkinliği Yaşar Paşa'ya sordular.
"Neden bu küstahlığa rağmen o kuruma gittiniz" diye.
Yaşar Paşa "PKK'yı anlatmak için gerekirse buzulları da aşıp Kutuplar'a, Eskimolar'a bile giderim" diye cevap verdi.
Yaşar Paşa davası için Amerikalı yahudi thinkthank kurumu AEI'nın yaptığı çirkinliğe yutkunmuştu.
Bunlar ABD'yi yöneten küstahlardı.
Türkiye'den o dönemlerde her alanda intikam alıyorlardı.
AEI'nın açılım America Enterprise Institute idi.
ABD'nin ve Bush'un 11 Eylül döneminde başkan yardımcısı görevini üstlenen Dick Cheney'i anlatmama lüzum yok.
O bir, Vietnam savaşında kaçarak orduya katılmayan kahraman!!!
"Irak ve Afaanistan savaşları İsrail'in güvenliği için hayati önem arz ediyor" diyen bir Tel-Aviv AŞIĞI.
İşte bu Dick'in karısı Lynne V.Cheney, Yaşar Paşa'nın ziyaret ettiği yahudi enstitünün direktörüydü.
Irak'a müdahale esnasında Türkiye'de Meclis'ten "TEZKERE" geçmeyince büyük öfkeye kapılmışlardı.
Her alanda saldırıyorlardı.
Baş saldırgan ise AEI dediğimiz bu enstitüydü.
Bu kuruma gaz veren, AEI'nın Ortadoğu uzmanı yahudi Michael Rubin'di...
Yaşar Paşa'yı karşılaması gereken oydu.
Ama Michael o gün "TERBİYESİZLİĞİN DİK ALASI"nı seçmişti.
Türkiye-İran-Terör konularında uzman takılıyordu Michael efendi.
Bush döneminde Pentagon'da yüksek dereceli bürokrat olarak çalışmıştı.
Neoconların önde gidenlerinden biriydi.
Çalıştığı AEI, ABD'de Yahudi-Hristiyan ittifakını kuran kurumların bir numarasıydı.
Cumhuriyetçi Parti'deki neoconları örgütleyip, onlarla yönetiyorlardı.
Ve bu kurumun TETİKÇİSİ MİCHAEL RUBİN'in yediği bir nane vardı.
Ne zaman bir Türk heyeti ABD'ye gitse, önlerine bu Michael çıkıyordu.
Hep aynı konuyu gündeme getiriyordu.
Ve soruyordu;
"İşadamı Mustafa Süzer'e Kentbank davasında neden haksızlık yapıldı?"
Evet, bu Michael "Mustafa Süzer ile yatıyor, Mustafa Süzer ile kalkıyordu."
İki problemi vardı.
Biri "Mustafa Süzer"se, diğeri de AK Parti'ydi.
Nitekim o dönemde Wall Street Journal'den New York Times'a kadar ne kadar Yahudi medyası varsa,
hepsinde Türkiye'yi, hükümeti yerden yere vuran raporlar yayınlanıyordu.
Türkiye aşağılanıyordu.
Bu ülkenin Başbakanı'na hakaretlerle saldırılıyordu.
Ve o raporların hepsinin altında da Michael Rubin imzası vardı.
Şimdi buradan Mustafa Süzer'e soruyorum;
Türkiye Cumhuriyeti'nin Genelkurmay Başkanları'ndan birine alçakça tavır sergileyen Türkiye Düşmanı Michael'e hiç para verdin mi?
Michael senin için neden avukatlar ordusu ayarladı?
Onun çalıştığı AEI'ya hiç para aktardın mı?
Ve bir soru da Türkiye'nin en büyük medya gruplarından birine;
"Michael ile neden çok sıkı-fıkısınız?" Benim gündemim bu?
Sevilay'ınki ona kalsın...