Tarihi 13 Aralık 2013

Betty'nin babası

Baron Leon Lambert...
Kendileri perde arkasından Belçika'yı yöneten Musevi zat-ı muhteremdir.
Ve daha da öteye taşıyan bir imparatorluğun başındaki PARASAL güçtür.
Bugün Avrupa Birliği'nin başkenti Brüksel ise bunda Baron Lambert sülalesinin payı çok büyüktür.
Ahtapotun kolları gibi şirketlere sahiptirler.
Banque Bruxelles Lambert ahtapotun beyni olan bankadır.
Company Bruxelles Lambert şirketi de kolları üzerinde taşıyan bedendir.
Leon Lambert Bey 1896'da Baronluğa yükselmiştir.
Dünya üzerinde yüzlerce şirketi vardır.
Bankalar, sigorta şirketleri, elektrik, enerji, petrol, altın, elmas tröstleri say say bitmez.
Afrika'dan, Kanada'ya, Avustralya'ya her yerde LAMBERT ailesinin şirketleri karşınıza çıkar.
Avrupa'da her ülkede BARON Lambert sülalesi devasa şirketlerle büyük GÜÇ'tür.
Afrika kıtasına Bangue Africaine İnternationale ve Merchant Bank of Central Africa ile hükmetmektedir.
Afrika'da darbe yapmak isteyen bu bankalarda nikah kıyar.
Madem sözü nikahtan açtık, evliliklerle devam edelim.
Zoe Lucie Betty olayına gelelim.
Üç ismi olan bir hanımefendidir Betty.
Babası Fransa'da BARON ünvanı alan Gustave de ROTSCHİLD'ir.
Yani CFR'den Bilderberg'e kadar "YENİ DÜNYA DÜZENİ" adı altında örgütler kurmuş ve tek dünya İMPARATORLUĞU'na kendini adamış MUSEVİ PARADOR sülalesinin Avrupa koludur Gustave.
Belçikalı Parador Baron Leon Lambert işte bu Gustave ROTSCHİLD'e damat gitmiştir.
Ve Baron Lambert'in perde arkasında yönettiği Belçika, Ruanda'ya girmiştir.
Dünyanın en büyük elmas yataklarına sahip 5 ülkeden biri olan Ruanda'yı üzerinde nakış dokuyan aile ROTSCHİLD'lerdir.
Hanedanlığın şirketi Debeers, Ruanda'da elmasları bitirip tüketmiştir.
Ruanda'yı da Belçika'yı PARA ile yöneten Baron Lambert aracılığı ile soymuşlardır.
Muhteşem bir sistem kurmuşlardır Ruanda'da.
Belçika, Ruanda'da yaşayan ve ülke nüfusunun yüzde 9'unu oluşturan Tutsilere büyük imtiyazlar tanımıştır.
Azınlıktaki Tutsileri NUH Peygamber soyundan gelen üstün ırk ilan etmiştir.
Ve nüfus kağıtlarına bile ırk kaydını düşmüştür.
Nüfusun yüzde doksanı Hutu olmasına rağmen hem de.
Ayrımcılığı körüklemek için her türlü pisliği yapmışlardır.
Düşmanlığı tavan yap, ÜLKEYİ KONTROL ET...
Taktikleri bu olmuştur.
İşe alımlardan, hastane kabullerine kadar TUTSİ-HUTU ayrımcılığı yapılmıştır.
Azınlıktaki Tutsiler ülkedeki kaymak tabaka olmuştur.
Orada "BOĞAZ" yoktur ama zengin yaşayan "Seçkinler" çıkarmışlardır..
Uzun boy, güzel görünümlü olanlara "Tutsi" kimliği verilmiştir.
Bitmedi.
Bir süre sonra çoğunluktaki Hutulara üniversitelere girişi yasaklamışlardır.
Baktığımızda tüm bunlar bize hiç yabancı gelmiyor.
Neyse konumuza dönelim.
Zamanla elmas azaldı, Hutular da başkaldırınca onlara destek verdiler.
Önce azınlığı doldurdular sonra çoğunluğun eline "PALA" verdiler.
Bir ayda nüfusu 9 milyon olan ülkede bir milyon kişiyi kestirdiler.
Türkiye'de de aynı güçler "Azınlık" iktidarı için savaş veriyor.
Bizi birbirimize düşürmek için her türlü FİTNE'yi piyasaya sürüyorlar.
Baronlar sadece Londra-Paris'te değil.
Afrika'da, Ukrayna'da, Türkiye'de ve dahi HER YERDELER...

NOT: Torunu ve adaşı Baron Leon Lambert 1975'te İzmir Çeşme'de Altın Yunus Oteli'nde yapılan BİLDERBERG toplantısına gelen 100'ün üzerindeki katılımcıdan biridir.