Tarihi 30 Haziran 2013

PSİsolOJİ!!

Bir CHP milletvekili kürsüye çıkmıştı.
Gezi olaylarından çok önceydi.
Meclis kayıtlarına geçen o konuşmayı yaptı.
Dedi ki; "Tayyip Erdoğan kim oluyormuş.
Yok efendim neymiş?...
Erdoğan bir dünya lideriymiş. Sevsinler."
O CHP'li devam etti; "Tayyip Erdoğan dünya lideridir diyenler şunu bilsin...
Dünya lideri Atatürk'tür."
Türkiye'de yaşanan tüm sıkıntıların ardında işte bu bakış tarzının getirdiği ezilmişlik duygusu var.
CHP milletvekili" Erdoğan mı dünya lideri hıh"diyor.
Ardından şunu bekliyorsunuz. "Gerçek dünya lideri KEMAL KILIÇDAROĞLU'dur ."
Ama bunu diyemiyor.
Tayyip Erdoğan'ı Atatürk'le kıyaslayarak onu küçük düşüreceğini zannediyor.
Bu yaklaşım aslında büyütüyor.
Evet küresel sermayenin Türkiye'ye sıktığı bir gaz var. "Yürüyün, vurun, kırın, parçalayın.
Erdoğan'ı indirin, bunun için birbirinizi yiyin"
diyor.
Bu ortada 32 dişle sırıtan bir realite.
Ancak muhalefetteki boşluk da sırıtmanın ötesinde bir öfke olgusu olarak karşımızda duruyor.
Bir CHP'li dün sordu; "Dedem iktidar görmedi. Babam iktidar görmedi.
Ben iktidar görmedim.
Çocuklarımız görecek mi?"
Seçime girdiği Kağıthane'de "Merhaba Kağıttepeliler"
diyen biriyle iktidara yürümek!!!
Solcu, sosyalist, ulusalcı, CHP'li ne kadar arkadaşım varsa her muhabbette dönüp dolaşıp konu buraya geliyor.
Bütün tanıdığım dostlarda bu ezikliği görüyorum. "Erdoğan dünyayı gezerken bizim liderimiz Ege'de kaldırım taşı açılışında" diyenler var.
Erdoğan Avrupa Parlamentosu'na kafa tutarken...
Muhalefet Avrupa Parlamentosu'na mektup yazıyor.
Türkiye'yi şikayet ediyor. Ağlıyor.
Erdoğan Almanya Başbakanı Merkel'e posta koyarken...
Muhalefet Merkel'e mektup yazıyor.
Yine ağlayarak, yine meme vaziyetleri!
Dünya dijital evrim yaşıyor.
Bizim muhalefet hala mektupçu.
Muhalefetteki mektupçu lider profilleri beraberinde ezikliği getiriyor.
Ulusal Sol'u "Dedem, babam, ben iktidar göremedik, Çocuklarımız da göremeyecek" umutsuzluğuna sürüklüyor.
Umutsuzluk da öfkeye dönüşüyor.
Öfkenin üzerine küresel sermaye bal dökünce...
Binlerce insan Gezi'ye "Kaymak" moduna geçiyor.
Ortaya; "Dedem görmedi, biz görelim.
Hadi indirelim"
zihniyeti çıkıyor.
Sonra da birileri çıkıp "İstanbul'u ele geçirdik" diyor.
Ele geçirilecek yer muhalefettir.
Sandıktır, dünya Lideridir.
Varsa ne ala. Yoksa vah ki ne vah!!!
Gezi'ye koşan zenginlerdi, sermayenin çocuklarıydı.
Nişantaşı, Bağdat caddesi, Cihangir, Kemer Country idi. "Okumuş çocuklar" diye pompaladı ulusalcı yazar tayfası onları.
Koç Üniversitesi, G.Saray üniversitesi, Sabancı Üniversitesi...
Kolejler aktı oraya.
Ve okumuş çocuklar milyonlarca ulusalcı okumuştan bir dünya lideri çıkaramıyorsa vahtan öte vah bir durum var ortada.
Adama sorarlar; "Siz niye okudunuz? Çoban, göbeğini kaşıyan, bidon kafa diye suçladıklarınız dünya lideri çıkarıyor.
Siz niye KAĞITTEPE'den çıkamıyorsunuz?"