Wimbledon S.O.S II

İlk iki gün ilk tur geçildi. Federer zayıf rakibini epey kısa bir sürede 6/1'lik setlerle geçti. Djokovic'in az da olsa zorlanacağını tahmin ediyordum ama bilhassa erkek tenisi belirli sürelerde öyle aşamalar katediyor ki 2003'ün Roland Garros ve 2011'in Stuttgart şampiyonu bile dünyanın 1 numarası karşısında biçare bırakabiliyor. Sonuçlarda az da olsa ilginçlikler var. 24 yaşındaki Latvia'lı Ernesto Gulbis, 6. Seri-başı Berdych'i, 30 yaşındaki Kolombiya'lı Falla ise ABD'nin büyük umudu (bana göre ancak 2. sınıf bir Roddick) yine seri-başlarından John İsner'i eledi. İsner'in geçen yıl o uzun maçtaki rakibi Fransız Mahut ise yine bir 5 set oynadı ama bu kez kazandı. 2011 Istanbul Şampiyonu Özbek İstomin ise iki hafta önce Paris'te Djokovic'e 5 setlik bir cehennem azabı yaşatan bir başka seri-başı İtalyan
Seppi'yi beş sette eledi.

KADIN TENİSİ ÇÖKÜYOR!
Kadınlarda Venus Williams aldığı yenilgi ile herhalde gelecek için planlarını gözden geçirecektir. Gerçi rakibi yabana atılacak biri (Elena Vesnina-Rus) değildi ama skor da epey ağır : 61, 63. Elenen diğer seri-başı Kuznetsova THY'ye yol açtı ama operasyonel bir nedenle THY aniden seferi iptal etti. Diğer madur ise Safarova. Ülkemize geçtiğimiz yıl geldiğinde "...ben pek antrenman sevmem canım istedikçe oynarım" diyen Sırp Jelena Jankovic ise Belçikalı Clisters'a yenilirken teniste çalışmadan salt yetenek ile bir yere varılamayacağı belgeleniyordu. Clijsters ilk yazımda değindiğim gibi bu turnuvada seri-başı değil. Canı sıkıldıkça (!) tenise ara verip sadece bazı büyük turnuvalarda kortlara çıkan bu raket eğer yine finallere kadar giderse kadın-tenisinin içerisinde bulunduğu çöküş bir kez daha kanıtlanacak.

BRIAN BAKER'A DİKKAT!
ABD'li Brian Baker (iki yıl içerisinde 8 ameliyat geçirip kortlara döndü) eleme turlarından geçip ilk turda da galip geldi... Bu tenisçiyi çeyrek-finalde Nadal'ın karşısında görürsek şaşmayalım. Uzun bir zamandır bukadar nev-i şahsına münhasır bir raket izlememiştim. Andy Murray ona çok tehlikeli olabilecek Davydenko'yu epey disiplinli bir oyunla 61, 61, 64'lük skorla geçti. Anlaşılan Lendl Murray için gereken konsantrasyon ve sabrı aşılamaya başladı. Tsonga ise tahmin ettiğim gibi Hewitt karşısında zorlandı ama kazandı. En çetin maç iki Alman arasında oldu. Kohlschreiber, Tommy Haas'ı 36, 76, 67, 76, 62 yenerken epey ter döktü. Nadal ile genç Brezilyalı Bellucci (bu çocuk ilk 10'un içerisine girerse sürpriz olmaz) arasındaki maç nefis görüntüler yaşattı. Federer, Fognini karşısında antrenman yaparak kazandı...