PROF. DR. ARİF VERİMLİ

PROF. DR. ARİF VERİMLİ

Tarihi 22 Nisan 2010

Ağlamak huzur verir mi!

* Hocam ağlamak ruh sağlığımız için iyi midir. Ağlayamamak bazı şeyleri içimize atmak mıdır? Ağlayan bir kişinin huzur bulma ihtimali var mıdır?

CEVAP

Hiç kimse göz nezlesi, göz alerjisi olmadan ve ruh sağlığı ciddi anlamda bozulmadan ağlamaz. Ağlamak için bir duygu, düşünce, olay, imaj ya da hatıra gerekir. Aile büyüklerinden birinin kaybıyla başlayıp, her türlü zor ve katlanması güç yaşam olayında antidepresan yada sakinleştirici vermemeye gayret ederim. Kişi olumsuzluk karşısında robot yapılmamalı. Ağlamalı. Bu insanlığı gereğidir. Ağlayamamak bir küntlük belirtisi mi, bir hastalık sebebiyle mi detaylı araştırmak gerekebilir. Her davranış yerinde ve beklenen anda yapılırsa normaldir.

ÇOK KORKUYORUM
* İnanılmaz derecede beni kötü etkileyen bir korkum var. Asansör korkusu. Ayrıca kapalı alanlarda olmak da beni çıldırtacak kadar olumsuz etkiliyor. Bu hastalık kalıcı mıdır? Tedavi yöntemleri nelerdir?

CEVAP
Agorafobi (Açık alan korkusu) ile beraber devam eden Panik bozukluk: Agorafobi; beklenmedik şekilde ve beklenmedik zamanda ortaya çıkacak bir panik atağın ya da panik benzeri semptomların ortadan kalkması için yardım almanın ve kaçmanın zor olacağı yerlerde bulunmaktan yoğun bir anksiyete duyma şeklinde oluşan fobidir. Tek başına ev dışına çıkamama, açık ve kalabalık alanda olamama, duraklarda sıra bekleyememe, köprü üzerinde ya da trafikte olamama. Gibi örneklendirilebilir. Kalabalık caddeler, kalabalık mağazalar, tüneller, köprüler, asansörler, metrolar, uçaklar. Hasta için son derece kaçınılması gereken uyaranlardır. Evden tek başlarına çıkamazlar. Mutlaka yakın birinin eşlik etmesi için ısrarda bulunurlar. Bununla birlikte asansör fobisi özgül fobilerden biridir. Yaygın sayılabilecek bir fobidir. Klostrofobi de kapalı alanda kalamama korkusu olarak tanımlanır. Tüm bu bozuklukların ortak yönü anksiyeteli bozukluklar olmalarıdır. Kalıcı değil, tedaviyle düzelebilirler. Özellikle davranışçı psikoterapi ağırlıklı tedaviler ve ilaç tedavisi önerilir.

OĞLUM KRONİK ALKOLİK

* 37 yaşındaki oğlum 'kronik alkol' bağımlısı. Amatem'e yatırıyoruz 2-3 hafta sonra çıkıyor, tekrar içmeye başlıyor, annesine ve bana şiddet uyandıracak sözler ve hareketlerde de bulunmaya başladı. Kalıcı olarak hastanede yatmasını istiyoruz. Can güvenliğimiz yok ayrıca oğlumuz için üzülüyoruz. Ne yapmamızı önerirsiniz hocam?


CEVAP
Türk aile yapısı işte böyledir. Doğru ve yanlış tarafları var. Oğlunuza destek vermeniz güzel fakat bu korunaklı davranmanız sizin bir otorite modeli gibi görünmenizi yıkmış gibi. Zorla tedavi olamaz ve siz hastaneye yatırsanız dahi tekrar alkollü günlere geri dönme riski vardır. Bulunduğunuz ilçenin kaymakamlığına dilekçe ile başvurarak can güvenliğinizin olmadığına dair oğlunuzla ilgili şikayette bulunmanız şart. Çocuğunuzun devletle muhatap olması da gerekiyor. Bunu onun iyiliği için yapacağınızı unutmayın.

SÜREKLİ ELİMİ YIKIYORUM
* Arif Hocam benim en büyük derdim ellerimi çok sık yıkamak ama bu yıkamak daha çok hastanelere gittiğim zaman oluyor. Küçük çocuğum var, özellikle çocuğumu hastaneye götürmek zorunda kalıyorum. Eve döndüğümde içimi büyük bir sıkıntı kaplıyor. Ellerimi çamaşır suyuyla yıkamaya başlıyorum. Hocam ne olur bir akıl verin?

CEVAP
Anksiyeteli bozukluklardan biri olan 'Obsesif- Kompulsif' bozukluk yani takıntı-zorlantı bozukluğunda temizlik obsesyonlarından biri çok sık ve tekrarlayıcı bir şekilde el yıkamaktır. Kişi anksiyete belirtilerini hafifletmek için el yıkar. El yıkamalar denetlenememeye başlayınca bozukluktan bahsedilebilir. Merdiven, musluk, tuvalet, çöp, hastane, kapı, başkasının eli... ne dokunulduğunda tetiklenme başlar. Endişe etmeyin. Tedavisi kolay ve mümkün bir psikiyatrik bozukluktur.

STRESLİ BİR İŞİMİZ VAR
* Arif Hocam polis memuruyum. Mesleğimi de çok seviyorum. Ancak malum zor bir mesleğimiz var. Kimi zaman ağır stres yükü altında kalıyoruz. Bazı polis arkadaşlar sicillerine yazılmasın diye psikiyatrik muayene olmaktan çekiniyorlar. Bana ve tüm polislere ne önerirsiniz?


CEVAP
Emniyet Müdürlüklerimiz polislerimiz için konferans ve seminer düzenlerler, çok kez ben de bu konferanslara katıldım ve katılmaya devam ediyorum. Burada yaptığınız gözlemler çok doğru. Polis olmanın zorlukları 6 ana maddede toplanabilir: İşin doğası (İş ortamından kaynaklanan nedenler), Kişisel özellikleri (Sosyal benlik algılaması), Çalışma koşullan (Çevre faktörleri ve iş yükü), İdari, yasal ve sosyal destek alamama, Ekonomik ve maddi nedenler, Aile yaşantısından kaynaklanan nedenlerdir. Psikiyatri insanın olduğu her yerde vardır ve gereklidir. Çekinecek bir şey yok. Esası rutin olarak muayeneden geçirilmeniz gerekmektedir. Meslek hayatınızda başarılar.

SÜREKLİ SESİM KISILIYOR
* Hocam 32 yaşında çalışan bir bayanım. Benimsesim kısılıyor. Bilhassa akşama doğru sesiminyorulduğunu hissediyorum. Stresten olabilir mi?


CEVAP
Ses kısılması anksiyete ile ve akutstreslerle çok ilgilidir. Günlük stresler,gerginlikler, evham ve telaşlar ses tellerimizüzerinde olumsuz sonuçlar doğurur. Ancak bu yargıya varabilmemiz için reflügibi hastalıkların elenmesi gerekmektedir.Kulak, burun boğaz hastalıklarınagörünmekte fayda var. Hiçbir şey çıkmazsapsikiyatrik muayene yapılabilir.