ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 24 Temmuz 2014

'Ayşe' bir kez daha tatilde!

"... Ablacığım, orduda bütün izinler kaldırıldı.
Artık dışarıyla telefonla bile görüşmek yasak."
Mamak/Ankara "... Üç gün önce ani bir emirle tam teçhizat alarm durumuna geçirildik.
Gideceğimiz yer galiba Gazze'ymiş.
Tahmin edemeyeceğin şekilde hazırlanıyoruz." 21 Temmuz "... Bu mektubun eline geçip geçmeyeceğini bile bilmiyorum.
Ancak yatarak girilebilen bir çadırın içinde mum ışığında yazıyorum.
Önceleri fazlasıyla bozuk olan moralimiz geçtiğimiz köy ve kasaba halkının coşkusu ve cana yakınlığı sayesinde öyle kuvvetlendi ki sorma. O ninelerin, dedelerin ellerini havaya açıp dua etmeleri yok mu?
Gözümün önünden hiç silinmeyecek olan bu.
Belki dönüşü olmayan bir yolun arifesindeyiz ama... Ablacığım bu mektubum üzüntüye kedere sürüklemesin. Alın yazım ne ise o olur.
Bakarsın döner davaya hizmet etmiş bir vatandaş olur, bakarsın şehit mertebesinde, ailem için gurur vesilesi olurum. Şu anda Karaman'dayız. Yarın sabah Mersin'e oradan da Gazze'ye çıkacağız." 23 Temmuz "... Size cepheden mektup yazmak da varmış kaderde. Sabaha karşı Gazze Limanı'ndan karaya çıktık. Tam manası ile harap olmuş. Her yer yakıp-yıkılmış. Etraf ceset dolu." 26 Temmuz "... Bugün 22 gündür elbise, ayakkabı dahil, tam teçhizat yatıp kalkıyoruz. Her şey aynı filmlerdeki gibi. Bana bir şey olursa zaten hemen haberiniz olur. Senin ev adresi verdim." 1 Ağustos "... Burada gün ve saat mevhumu yok. Tek öğrendiğimiz yaşamak için öldürmek zorundayız. Yanı başında arkadaşların şehit oldukça içimizdeki 'muzaffer olma' azmi her gün daha da artıyor. Aslında hepimiz büyük bir coşkuyla ölmeye hazırız." 11 Ağustos "... Ablacığım, uzun bir süre yazamadım.
Meraktan deliye döndüğünü biliyorum. İkinci harekata da iştirak ettik. Para yollayayım diyorsun, iyi hoş da ben hangi dükkandan ne alayım ki. Bu arada korkunç şeyler oluyor. Erin biri çıldırmış, karargaha bir çuvalla geldi. Onu taşımak da bana düştü. İçinde ne olduğunu sorma artık." 5 Eylül "... Yanlışlıkla insanlar birbirine ateş açıyor.
Geçen gün bizim mevziiye ateş açıldı. Ama teğmenimiz şoka girdi bir türlü ateş emri vermedi. Sonunda Adanalı bir çavuş yalvardı komutana, 'Emir verin vurayım!' Gerçekten de ilk atışta susturdu topu." 7 Eylül "...Geleceğimiz başkalarının elinde. Verilen ters bir karar her şeyi yok etmeye muktedir." 15 Eylül...
Not; Bu mektuplar gerçektir ve rahmetli kayınbiraderim tarafından, yine bir Temmuz ayı sonrasında yazılmıştır. Ben bir tek 'Kıbrıs'ı 'Gazze' olarak değiştirdim. 'Tayyip Erdoğan konuşacağına bölgeye müdahale etsin' diyen tuzu kurulara kapak olsun.