Ortak dertleri 'temizlikmiş' adamların, sanki mikropsuz steril ortamlara alışıkmışız gibi. Elin çocuğunu sal sokağa akşamına yataklara düşer, oysa bizim bebeler çamur içinde kırmızı yanaklarla mutlu mesut yaşar giderler.
Sonuçta bu arkadaşlar, 'her ulusun bir gen yapısı, kendine has bir dokusu olduğunu' bir türlü idrak edememişler. Hatta dış dozlara karşı, vücut organlarının nasıl el ele verip savaştığını... Oysa bu beden, gücünü bu şekilde oluşturuyor.
Ama aynı heyet, 'ille de iyileştireceğiz abi, hadi iğnecilik oynayalım' diyerek bir kez daha kapımızda. Demek ki yine hatırlatacağız ve "Arkadaşlar bu halk öyle bir organizma geliştirdi ki, öyle dalaktan ciğerden filan içeri sızmakla bünyeyi bozamazsınız.
Belki ancak 'beyinlere' nüfuz ederseniz ki ona da sizin diplomaların yeteceğini sanmıyoruz" filan diyeceğiz.
Son dönemde artan 'ataklara' gelince... yaratılan karmaşa sonucu vücudun verdiği tepki aslında. Bir tür panik atak. İnsana 'varmış gibi' hissettiren geçici bir vahamet duygusu. Evet bünyeyi zorluyor ama teslim olup yataklara da düşürmüyor.
Yerli tabip tavsiyesi; vitamin takviyesi gerekebilir.
Şimdi 30 Mart'a kadar düşünün bakalım; ağır ve acı ilaçlarla mekanizmayı kramplara bölmek mi, yoksa bilinen vitamini kürünü tekrarlamak mı?
Kullananlar bilir, bilmeyenler için söyleyelim; o 'marka' her sokak başında ulus yararına bedava dağıtılıyor...
Bir 'fazlasınız' aslında
Ünlü sanatçılarımızın, Ahmet Kaya'nın eserlerini seslendirdikleri 'Bir eksiğiz' albümü nihayet elimde. Dinledim de 'piyasaya' göre 'bir fazla' iş çıkmış ortaya. Yorumlar ve şarkılar birbirinden güzel ama önce Leman Sam... Bu kızı mı çok seviyorum, 'Korkarım' şarkısını mı bilmedim ama bayıldım. Teoman'dan 'Acılara tutunmak, Hayko Cepkin'in tarzıyla 'Memleket hasreti!' Nasıl bir yetenektir bu arkadaşlar? Acaba diyorum, şu milyarlık dünya starları bizim şu çocuklar kadar her türde şarkıyı aynı beceriyle söyleyebilirler mi? Yani o kadar farklı, o kadar iyiler.
Ve elbette Sezen Aksu! 'Ağladıkça' sanki sadece o söylesin diye yapılmış. Öylesine cuk bir durum.
Sonuçta herkes iyi, herkes kafa, herkes öpülesi ama benim açımdan bir eksik var; Erol Evgin... 'Kum gibi'yi nasıl söylerdi sizce?
Kamu stopu
Dostlarımı dostlarımla paylaşmayı severim. Hele de onun gibi yüreği bi dünya, sevgisi okyanuslar kadarsa...
Dr. Mehmet Emin Güneş adı.
Güneş Hocam hem üçüncü kitabını yazıyor hem de Haber Türk. com/Sağlık sayfasında sorularınızı cevaplıyor. En anlaşılır dille üstelik.
Hadi bakalım tıklayın, ne çıkacak karşınıza?
