ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 3 Mart 2014

Bugün siyaset yok!

Bugün acılardan söz etmek de yok, yerine sadece aşk var, sevgi var. Tüm kötülükleri, kötülere... Bütün iftiraları, iftira atanlara... Yüzsüzlüğü, yüzsüzlere... Bedduaları, sahiplerine... Alayını da halka havale edip, biz müzikten bahsedeceğiz bugün...
Yazımız kısa, anlamı derin olacak. Boru değil, insan ruhunu temizleyen en büyük Tanrı nimetinden söz ediyoruz ne de olsa...
Çünkü bu sabah kalktık, bi baktık postacı elimize bir CD tutuşturmuş. 68 dönemi elemanlarından Ömür Göksel'in son yapıtı. Aslında 'giderayak' mertebesine erişmekte olan bizim kuşak sanatçıları, eteklerinde ne kadar taş varsa dökseler iyi olur. Yoksa yarının gençliğinin diline düşecekler; "68, 68 diye yırtındınız ama ne bıraktınız ki ardınızda?"
Allah'tan medarı iftiharımız, atom karıncamız Ömür Göksel'imiz var da bu gibi durumlarda ortaya sürüveriyoruz; Aha size sanatçı, aha size eser diyerek.
Çünkü adamım dur durak bilmeden çalışıyor. Şu anda evin içinde bangır bangır dinlediğim CD'si ise olay! Yine muhteşem ötesi bir ses ve Türk'ün gururu kıvamında İngilizce bir yorum.
Kasette yer alan 'parça'ları soracak olursanız; sanırım Sevgili Ömür, dünya listelerinde üne kavuşmuş eserlerin tümünü okumadan 'durulmayacak!' Allah herkese bir görev vermiş, onunki de geçmişin en güzel aşk şarkılarını ileriki nesle aktarmak... Ömür'ü dinlerken aklıma yine Ferdi Özbeğen geliyor tabii... Elbette ses tonlarındaki o yumuşacık ve insanın içine işleyen ortak tını nedeniyle. Ve bir kez daha geçmişe dönüp aynı hayali kuruyorum. Bu iki sevgili dostum dev bir sahnede yan yanalar... Müthiş bir kalabalık, en önde ben ve Sezen (O da sever böyle manyaklıkları) ve konser başlıyor. İlk Ferdi Özbeğen alıyor mikrofonu ve "Dance Me To The End of Love" dökülüyor dudaklarından. Ömür vokal yapıyor elbette. Sonra Ömür, aslında bir Orhan Gencebay bestesi olan "Ben o zaman ölürüm"ü söylüyor inceden... "Ne zaman ki kollarında bir yabancı görürüm, ben o zaman sevgilim, ben o zaman ölürüm..."
Böyle böyle finale yaklaşıyoruz. 'O günler' seçilebilecek en güzel final şarkısı; "Ah o günler o günler, şimdi yabancı gibiler... Bir günlük mutluluğa bir ömür alıp gittiler, ne günlerdi ah günler..." diyor İzmir meltemi sesli iki sanatçımız... Bugün Ferdi yok. Ama Ömür bundan sonraki CD'sini 'Son elli yılın en ünlü ve en güzel Türkçe şarkılarına' ayırabilir. Ve mutlaka yüreklerde iz bırakacak bir sanatçımızla da konsere çıkmalıdır. Mesela Seyfi Dursunoğlu... Düşünsenize Ömür'ü "Katina'nın elinde makası" kantosunu söylerken! Veya birlikte Dean Martin'in kulaklarını çınlatıp, "Memories are made of this' parçasını hayallerin ötesinde bir güzellikle terennüm ederlerken...
Şimdi size düşen görev, bu konserin gerçekleşmesi için dua etmek, bir de yazıyı okurken, bir taraftan da yazıda adı geçen şarkıları internetten bulup dinlemek... Nasıl olsa az sonra ülke gündemine dalacak ve feleğinizi şaşıracaksınız...

Not:
Girizgahtaki 'Giderayak' lafına takılıp, "Bizi karıştırma bizim bir yerlere gitmeye niyetimiz yok, sen kendi adına konuş" diyenleriniz olacak olursa, şaka ulen, Hayrettin Karaca ve Muazzez İlmiye Çığ hocalarımızın karşısına 'Kazık çakanlar' kulübünü kurduk bile...

Küçükkaya'dan serzeniş...

Bir önceki yazımızda, "Fox TV /Çalar Saat programı, İsmail Küçükkaya İzmir meydanından canlı yayında... Bir grup halk da çevresine toplanmış. Çekim ekibi de vatandaşın içinden hükümet aleyhine konuşacak adamları seçip çıkarıyor ama ne yazık ki her gelen AK Parti'yi övüyor" demişiz. Sevgili İsmail aradı ve "Arda abi, yemin ederim yanıma çıkacak insanları seçmiyoruz, kim isterse konuşmasına fırsat tanıyoruz" dedi. İnanırım. Bu durumda yapılacak şey bol bol dua etmek o zaman. "İnşallah bu seferki CHP'li olsun!"