ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 1 Mart 2014

Vatandaşın intikamı!

Sabah saat 8.00... Fox tv /Çalar Saat programı, İsmail Küçükkaya İzmir meydanından canlı yayında... Bir grup halk da çevresine toplanmış.
İlk haberin konusu şöyle; 'Bu devlet-kastedilen hükümet tabii- engelli çocuklara verilen maaşı kesmiş!' Eh bu durumda habere şahit de gerekir. Fox ekibi İsmail K.'nın yanına gençten bir hanım bulup getiriyor.
Ama o ne?
Kadın bütün sözle dürtülere rağmen, "Yazık bu çocuklara, bir anne olarak hükümete isyan ediyorum" diyeceği yerde, kendi çocuğuna öpücükler yolluyor kameralar aracılığıyla. Bir de belediyede çalıştığını itiraf etmez mi? İsmail K. konuyu yeniden 'mağdur edilmiş çocuklara' doğru çekeliyor ama ne mümkün! Hanımın aklı evladında. K. bakılıyor ki olmuyor, öpüp yolluyor izleyicilerin arasına.
Sırada,'Yine hükümet tarafından aç açık sokakta bırakılmış gazilerimizin dramı' haberi var. Çekim ekibi kalabalığa soruyor, "Aranızda gazi yakını olan var mı" diye... İşte o an adamım çıkıyor ortaya. İlk pas, "Devletin gazilere verdiği maaştan memnun musunuz' şeklinde geliyor ama adamım "Çok memnunuz hükümetimizden" diyerek topu doksana takıveriyor. İsmail K. kulaklarına inanamıyor. Adamın ağzını eliyle kapatacak ama gelecek tepkileri de bildiğinden lafı yeniden hükümete getiriyor, çünkü ille de aleyhte bir laf alması lazım. Ama azizim azimli, "Ben AK Parti ve Başbakanımın yaptığı bütün hizmetlerden memnunum" diyor inatla. "Yapılan her şeyden mi memnunsunuz" diye soruluyor yine, "Hayır" diyor vatandaş, "CHP'li belediyelerden hiç memnun değilim mesela. Bizi mahvettiler. Şu kaldırımlar neyin nesi bir söküp bir takıyorlar!"
Son olarak da, "Başbakanımız valla bir tane" demesiyle birlikte kürsüden inmesi bir oluyor. Sonrasını meslekten biliyorum; İsmail K. haber ekibine fırçayı çekiyor; "Nereden buldunuz bu tipleri, hiç mi soruşturmadınız mikrofona ne diyecekler diye?"
Ama İsmail K. bilmiyor ki bu daha iyi günleri. Çünkü, "Sırada iki emekli vatandaş var, birazdan çıkaracağım ekrana, bu maaşla geçinebiliyorlar mı geçinemiyorlar mı onu anlatacaklar bize" diyor. Fantoma'nın üçüncü ihtarı ufukta demek ki... Yüreğim bu hezimete dayanamayacağından kanal değiştiriyorum...
Döndüğümde bakıyorum çekim ekibi işi sıkı tutmuş ve istenilen kan bulunmuş; bu kez İsmail K.'nın yanında aydın bir hanım var. Ama o da hükümeti kötüleyeceğine "Belediye hasta hayvanlarımızla ilgilenmiyor" diyerek yine CHP'ye giydiriyor.
Kendisi de der top edilip izleyiciler arasına yollanıyor. Haber ekibi bu sabah şanssız, bir türlü istenilen eshafta vatandaş bulunamıyor. Derken müjde geliyor; 'Atatürkçü bir hanım teyze tespit ettik!' Nitekim elinde Ulu Önder fotoğrafıyla teyzemiz kürsüde yerini alıyor, "Bu ülke Atatürk seven herkesin ülkesidir" diyor nihayet. Bir 'fonda alkış efekti' eksik.
Ama kesmiyor, biri daha lazım. İşte gazi amca o anda ekranlara güneş gibi doğuyor.
Canımın içi ay yıldızlı kalpağıyla çıkıyor huzura ve '2012'de Başbakan'ın kendilerine nasıl bir saat vakit ayırdığını ve bütün gazileri tek tek nasıl dinlediğini' anlatıyor, iyi mi?
Aslında tüm bu olup bitenlerden ders çıkarmak da mümkün. İlki, 'Tarafsız habercik' iddiasında olan Fox tv ve İsmail Küçükkaya için büyük bir fırsattı ama kullanamadılar... İkincisi, bu izleyici profili 'kenarına bak bezini al, seçmenine bak partisini anla' misali CHP ve AKP arasındaki farkın boyutlarını da gösterdi.
CHP'li belediyede çalışan kadının saflığı yanında, AK Partili adamın 'Yıldo'nun Fenasivari' zekası örneğin.
Şimdi istediğiniz kadar, "CHP'yi; kültürlü, yüksek tahsilli ve üst kesim tercih ediyor; AK Parti'ye gönül verenler ise bilgiden yoksun, eğitimsiz alt tabakadan' diyerek insan karalamaya devam edin.
Aha size cevap.