ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 13 Mayıs 2011

Aklın neredeydi?

Diyeceğim, acayip ayıp edeceğim... Ama tiyatrocu Hülya Karakaş kardeşimiz neden yıllar önce uğradığı tacizi şimdi çıkıp ifşa ediyor acaba? Ona 'tacizde' bulunan Orhan Alkaya, 'Öyle Bir Geçer Zamanki'deki balıkçı rolü ile artık çok ünlü diye olabilir mi?
Aradaki zaman aşımı insanın aklına ister istemez böyle salakça şeyler sokuyor. Oysa olayın kendisi son derece vahim. Daha doğrusu genç kadının iddiaları...
Neymiş onlar; İstanbul Şehir Tiyatroları eski Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya, göreve gelir gelmez ilk işi Karakaş'ın oynadığı bütün oyunları sahneden kaldırmak olmuş!
Vay be! Düşünsenize bir kadın, geri yanda koskoca bir oyun!
Ama itham korkunç. Ortaya çıkan tablo, bir erkeğin belden aşağı azgınlığından çok, yetkisini kötüye kullanan bir meslek insanı! Ve bir oyuncunun hayatının kabusa dönmesi...
İşte burada, Orhan Alkaya'yı tanıyan biri olarak ve üstelik geçmişindeki sosyalist kimliği de bilerek, bu yakışıklı adamın, çevresindeki güzel kadınlara sarkıntılık ettiği ve karşılık vermeyenleri de işinden ettiği fikri bana son derece saçma geliyor. Ama olayların içinde yaşamadığımız için gerçeği bilemeyiz tabii. Zaten bu yüzden de uzmanlarca testlere tabi tutuluyor, ithamın sahibi genç kadın. Kafaları karıştıran ise sadece, neden bugün gündeme geldiği?

İtiraf ediyorum; GiZLi KAMERA KULLANDIM
Uğur Dündar bugünlerde 'zamanında gizli kamera kullandığı için' suçlanıyor.
Arena programında, bu yöntemle pek çok gerçeği ortaya çıkaran Dündar 'bunun kendi icadı olmadığını, dünyada da sık sık yapıldığını' söylüyor ki doğrudur. Zamanında biz de yapmıştık. İnter Star'da yayınlanan programımızda sık sık başvururduk gizli kameraya.
Bu yüzden -Arena kadar olmasa da- pek çok ahlaksızın faaliyetlerini engellemiş, insanların canlarına kastedenleri vazgeçirmiştik işlerinden.
Bugün de, (yatak odalarına girilmemek şartıyla) bazı insanları, kurum ve kuruluşları durdurmanın tek yolu olabilir.
Ama asla birinin emriyle ve şahsi kinle yapılmamalıdır. Ve suçlamadan önce emin olmak gerekir. Burada yapılan hata, diğer mesleki hatalara benzemez zira.


BENEKLİ DANALARLA MI YAŞASAM?
Bankalar el birliği etti açıkladı; "Bizdeki hesaplarınızda unuttuğunuz paralarınızı 10 gün içinde çekmezseniz, biz o paraları TMSF'ye devrediyoruz haberiniz ola!' Şimdi merak edebilirsiniz; aynı banka, kredi kartımın 3 kuruşluk bilmem ne ücreti için beni helada bile bulurken, bana ait bir meblağ için neden bana bugüne kadar ulaşamadı diye? Siz düşünedurun yakında sizin meblağlar uçup TMSF'nin kasasına konacak.
Tabii bu 'milli kazıklanma' durumumuz sadece bankalar kanalıyla olmuyor. Telefon, doğalgaz, su, elektrikte de bir yıl bekleyip size 'ulaşıverenler' arasında. Hem de ellerinde kabarık bir faturayla. 'Neden beklediniz bu kadar, bakın dünya faiz binmiş' diyorsunuz, 'Bulamadık ki sizi' diyorlar.
Peki şimdi nasıl buldunuz?
Böyle olduğu zamanlarda kaçıp gideyim istiyorum bir yerlere. Aslında memleketimi severim, hiç olmadık rakı'mdan ötürü... Ama bazen İsviçre'nin dağlarında, benekli danalarla mı yaşasam diye de düşünmeden edemiyorum.

HALKIN SESi
Apartman hizmetlimiz Erdal Efendi'den... "Dünya bir iblisten kurtuldu, bizimkiler kalktı, 'Bin Ladin silahsızken neden öldürüldü' diye sordular. Şimdi de oğlu çıkmış 'kınıyormuş!' olayı. Ne yapacaklardı yani, bizimki gibi alıp besleyecekler miydi? Hem sonra o caninin cayır cayır yaktığı kulelerdeki insanların su hortumları mı vardı yanlarında? Aynı şey, onlar da can verirken silahsızdı!"
Gıcık adam
"Yüksek Sadakat popçulara laf etmişti gitmeden. Allah'ın tokadı yok diyeceğim, ayıp olmaz değil mi?"
Demet Akalın El cevap: Olur, hem de nasıl.