ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 22 Aralık 2010

Sen beni iyi tanırsın hoca!

Geçen gün internette bir haber ararken, Adnan Hoca'yla ismimi yan yana gördüm.
Nedendi acaba bu 'eski dostun' durup dururken beni anması?
Tıkladım tabii, ekrandaki manzara şu; Adnan Oktar yanına iki süt dökmüş genç almış söyleşiyor. Diyalog gençlerden birinin şu cümlesiyle başlıyor: "Hocam şu Arda Uskan 'Yiğit Bulut kendisine yöneltilen tepkinin, evrim teorisine karşı çıkmadığı için yapıldığını söylüyor' gibilerinden alaycı bir yazı yazmış. Ne diyorsunuz?" Hoca'm cevap veriyor; "Yiğit Bulut o yazıda beni anlatıyor. Kim evrim teorisiyle savaşmış bunu bilimsel olarak çürütmüşse her ülkede linç edilmiş. Düşüncelerinden dolayı hapse atılan benim... Arda Uskan'ın kabiliyeti de bu kadar... Kaç yaşındaymış bu?" "70 galiba..."
Sonra benim TAKVİM'deki yazım ekrana geliyor. Hoca pişmiş kelle fotoğrafıma bakıp dalgasını geçiyor ve teşhisini koyuyor; "Botoksla motoksla bir şekle şemale girmiş gibi görünüyor ama sen bak bakalım kaç yaşındaymış? Arda dedemiz de kendince bir teşhis koymuş ama tam kendine yakışan bir Arda Uskan teşhisi. Kendince alaycı olduğunu düşünüyor fakat onu da beceremiyor. Bi kere kastedileni anlamaması kendi durumunu göstertiyo..." (aynen böyle diyo...) Bu arada karşısındaki genç, internette bir başka fotoğrafıma rastlıyor. Hoca bu kez; "Bak tarz yapmış kendine, genç takılıyo...Yiğit Bulut'un binde biri etmez Arda Uskan.
Yiğit Bulut yiğit bir genç, samimi Türk milliyetçisi, aydın bir müslüman"
diyor.
Genç fiştekçi, yaşımı '63' olarak açıklayınca da Adnan Oktar beni ekranlardan uyarıyor; "Demek erken gezintiye çıkmış... (gülüyor) Tekrar tekrar okusun, bilgisini arttırsın..."
***

Eyvallah hocam, emrin başım üstüne. Yalnız bir şeye darıldım, neden acaba 'beni hiç tanımıyormuş' gibi davrandın o gençlerin önünde? Biz seninle eski dost değil miyiz? 1986 yılında Ruşen Çakır'ın bir haberiyle seni ilk defa kamuoyuna tanıtan Nokta Dergisi'nin künyesinde yayın yönetmeni olarak kimin ismi yazıyordu hoca? Hatırlarsan hemen ertesi yıl bir kez daha yer almıştın kapağımızda. Bu kez seni kral gibi bir tahta oturtmuş, çevrene de 6-7 fıstık yerleştirmiştik. Ne yazıyordu resmin altında; "Adnan Hoca'nın karanlık dönüşü!"
Bana yakıştırdığın botoksu, sen kendi beynine yaptırsaydın
o gün olanları da unutmayacaktın. O gün kapakta yer alacağını duyunca, 'Ben reklamı sevmem' demene rağmen koşup gelmişin stüdyomuza. Ve görsel yönetmenimiz Salih Memecan'ın, 'Yanınıza birkaç da güzel manken kız koyma' önerisini de bu yüzden reddetmiştin. Ama Salih ne yapmıştı? Sen gider gitmez fotomontajla çevrene huri gibi kızları yerleştirivermişti!
Gurup fotoğrafı hoşuna gitmiş olacak ki bir 'sitem' telefonu bile açmamıştın...
***

Ama ben yine de seni güç duruma düşürmemek için, dergideki editoryal yazımda bu durumu anlatmıştım; "Aslında Adnan Hoca kapağa konacağını öğrendiğinde, stüdyomuza koşup kameralarımızın karşısına geçiverdi. Eh, o bu özveriyi gösterince biz de kendisine 'arzusu hilafına' küçük bir fotomontaj şakası yapıverdik. Hokus pokus sadece onun tekelin de mi?"
O gün orada Ruşen Çakır ve Ayda Özlü Çevik arkadaşlarım bir de öneri yapmışlardı sana. "Ekibine girip birkaç gün onlarla yaşayalım!" Bizim arkadaşları küçümsemene biraz bozulmuştum doğrusu. "Benim ekibe girmeniz için önce üzerinizi bir düzeltin bakalım. Armani pantolon gömlek, Tacini ayakkabı giyin. Cartier saat takın. Bize her gün bir Ferreri bir Porche geliyor..."
Ruşen'le, Ayda'cık n'apsın, aramızda para toplasak bile o söylediğin arabanın sadece dikiz aynasını alabilirdik o günlerde hocam.
Nokta'nın neden seni haber yaptığına gelince; İçeriğine hiç girmeyelim. Bir tek bugünlerde söylediğin 'Düşünce suçundan hapse girdim!' sözüne itiraz edelim ve soralım; Seks kasetleri, şantaj kasetleri, o günlerde düşünce suçu kapsamında mıydı? İşte böyle hocam! Beni hatırlamaman kırdı beni de ucundan azıcık yazayım dedim.
Aslında eski bir tanış olarak her şeyi anlatmaya kalksam gazete sayfaları yetmez bilirsin. Mesela erkek müritlerinin bir kaseti geçmişti elimize, dergide ne çok gülmüştük. Hangisi olduğunu tahmin edersin. Bu yüzden beni bir daha unutma emi hocam?