Pazar günleri hiç kaçırmadığım sevgili Ruhat Mengi'nin programında, Yaşar Hoca'yı yine sinirli sinirli konuşurken görünce, dikkat kesildim. Söz, doğal olarak Avşar'ın programına gelince, "Bana geçmişteki yayınlarım ve sportmenliğimle ilgili konuşacağımızı söylemişti. Ancak o bahsi geçen kadın, olayı iktidar meselesine getirdi" dedi. Yaşar Hoca'ya yakışmayan ilk şey, Hülya Hanım'dan 'kadın' diye söz etmesi. Bu sırada Avşar programa bağlandı ve hocaya soğukkanlılıkla ufak bir nezaket dersi verdi. Telefon kapandıktan sonra Yaşar Nuri, "Halkımızdan özür diliyorum onun programına çıktığım için" dedi. Bu da ikinci ayıbı.
Hangi halkından hoca? CHP'ye girip, sonradan ayrılınca "ikiyüzlü" dediğin Baykal'dan ve CHP'lilerden mi? Yoksa kurduğun partiye, 'oy yağdıran' halkından mı? Yoksa "İHD aydınların kümelendiği bir yerdir" dediğin aydınlardan mı?
Aslında Yaşar Nuri Öztürk, Esra Ceyhan'dan özür dilemeli. Şimdi "Bu tür programlara katılmam" diyen Öztürk Hoca, 2005 yılında "A'dan Z"ye programının gediklilerinden biriydi. Öyle ki ekşi sözlükte hakkında şöyle bir madde var: "Artık televizyonlarda ve Esra Ceyhan'ın programlarında görmek istemediğimiz kişi!"
Eski defterleri karıştırırken 2005 yılında onunla yaptığım bir söyleşiyi buldum. "Baykal bana yalan söyledi ama Recep Bey beni hiç aldatmadı diye demeç vermişsiniz" şeklindeki soruma, "Ne yani ikisi de yalan söyledi diyemezdim herhalde" diye yanıt veriyor. Tam bir tutarlılık abidesi!
O söyleşide bir bölüm var ki bu parodinin özeti gibi. Meğer Yaşar Hoca Kung-fu dizisinde oynamak istermiş! "Çekirge rolünde mi, hoca rolünde mi?" diye sormuşum. "Çekirge" diyor. Yani gözü David Carradine'ın tahtında. Gerekçesi de hazır: Hoca 22 yıl judo yapmış.
Allah, beni de Hülya Avşar'ı da korumuş. Ya programı terk etmek yerine, o esnada aklına kung-fu dizisi gelip, "Ahhhyykkkk" diye bağırarak bir karate hareketi çekseydi.
