ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 6 Ekim 2009

Düş sandıklarımıza da mı şifre koyacaksınız

"Bence koca aldatıyorsa karısı da aldatmalı" dedi Sema ve videoya bir porno film koydu. "Kadın kadına seyretmeye başladık…" Senem, yaş 45-Rize
"Türk aile yapısıyla örtüşmeyen programlara şifre uygulaması gelebilir!" Aliye Kavaf, Aileden Sorumlu Devlet Bakanı.
"Birinin sevişirken bizi seyrettiği düşüncesi bile çıldırtıyor beni. İmkanım olsa tiyatro sahnesinde sevişirdim." Hülya, yaş 35-Alanya
"Dizilere şifre desteğinin arkasındayım!" Yiğit Bulut, Haber Türk yazarı
Hepsi alt alta gelince nasıl eğlenceli oluyor değil mi? Rizeli Senem ve Alanyalı Hülya'yı tanımıyoruz. Ama onlar gerçek kişilik. Genç meslektaşım Yasemin Candemir cesur bir projeye imza atmış ve Türkiye'nin dört bir köşesinden kadınların cinsel fantezilerini "Düş Sandığım" isimli bir kitapta toplamış. Prof. Dr. Ali Akay kitabın ön sözünde, Psikiyatrist- Yazar Cem Mumcu ise son sözünde, bunun gerçekten bilimsel ve önemli bir çalışma olduğunu belirtiyorlar. Senem ve Hülya gibi yüze yakın kadının yazdıkları, insanı hem şaşkınlığa düşürüyor hem düşündürüyor. Hele Diyarbakır'dan bir örnek var ki yürekleri burkuyor. İşte 40 yaşındaki Tülay'ın cümleleri: "Bütün çocukların beslenebildiği, ilaç bulabildiği bir dünyadan daha iyi fantazi olabilir mi? Burada kadın olmak zordur. İstemezsin kimseyi, sadece sana dokunmasınlar istersin."
Gelelim benim yazının girişine… Devletin Bakanı, "Aile yapısına uymayan programlara şifre koyalım" (aile yapısı neyse ve kime göreyse) diyor ve bir yazar da onu sonuna kadar destekliyor. Gerekçesi de ilginç: "Bu sansür değildir, diziler haber niteliği taşımaz!!!" Ne kadar safsın Yiğit kardeş, diziden başlatırlar adamı, haberden çıkarırlar. Üstelik bir de televizyon kanalı yöneticiliğine soyunmuşsun. Bana kalırsa hemen giyin.
Bu arada Antalya'da göğüsleri görünüyor diye Venüs heykelini yakıyorlar, Mardin'de polis yasal olan Kürtçe kitapları topluyor. Yasakçılık içimize işlemiş, dizileri de şifreleyin tam olsun bari. Yasakçılar asırlardır var olmuşlardır ve hep de akla yakın gerekçelerin ardına sığınmışlardır.
Ama diğer yanda insanoğlu düşünür, hayal kurar ve onlara rağmen gelişir. Sen dizideki öpüşme sahnesini yasaklarsın, o beyninde en olmadık seks sahnelerini kurgular. Senem gibi, Hülya gibi… Ya da çocuklarını barış içinde büyütmek isteyen Tülay gibi… Bu onların insanlık hakkıdır.
Haydi bakalım, sıkıysa düş sandıklarımızı, fantezilerimizi de şifreleyin…