SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 2 Mayıs 2012

Taksim'de en sahici slogan

Geleneğime uydum ve motosikletime atladığım gibi son yıllarda yaptığımca Taksim Meydanı'na sürdüm. Saraçhane ve Unkapanı'ndan geçerken baktım ki yolların çoğu taşıt araçlarına kapalı. Trafik polislerimiz Sirkeci-Eminönü hattına ya da köprü bitiminde Karaköy'e veriyorlardı yönü. İyi de ettiler. Sözünü epey ettiğim provakasyonları önleme yolunda iyi bir çabaydı yapılan.
Bir süre sonra alana geldiğimde değişik slogan içinde tek geçtiğim, '1 Mayıs 1977 suçluları yargılansın' diyendi. Zaten DİSK'in yaptırıp erken saatlerde hayli zahmetle asabildiği dev afişte de aynı slogan yazıyordu. Dün yazdığımdan bir parçayı tekrarlayayım izninizle. ''Kanlı 1 Mayıs... 23 yaşımda bir polis muhabiri olarak o acı günü başından sonuna yaşadım ben de. İlk ateşin Halkın Kurtuluşu adlı örgüt içine sızmış, muhtemelen 'ayarlanmış' 2 genç tarafından açıldığını kendi gözlerimle gördüm. DİSK o gruplara, (Mao'cu tabir edilirlerdi) meydanda yer vermek istemiyordu.
Gençler Tarlabaşı istikametinden zorladı ve bir tanesi belinden tabancayı çıkarıp ateş etti. Sonra ikinci bir genç aynısını yaptı. Ben o anı fotoğrafladım.
O zaman serbest çalışan gazeteci olduğum için götürüp parça başı iş olarak Hayat Mecmuası'na verdim fotoğrafları. Merak eden arşivi tarar kim nasıl nereden ilk ateşi açmış görür.''



Şiirler ve ustalar
Emek ve Dayanışma Günü
'nde kutlamaların merkezinde motosikletimle saatler boyu tur atıp zaman zaman da piyade hallerde izleme-gözleme yaptım. Aslında seyyar satıcı ricası üzerine tezgaha geçip fotoğraf çektirdiğim kareye bakarsak, köfte-ekmek de yaptım valla. Düğün değilse bile bayramdı ve 20 yıldan fazladır dostum olan sevgili Ayşe Arman'ın beni meydanlıkta öpmesi bundandı galiba. Sırrı Sakık'la karşılaşınca yanımıza koşuşan Kürt kızlarıyla da resimler 'çekindik'. Mustafa Alabora ve Rutkay Aziz'in şiirler okumasına bile yetişip görüntüledim o kalabalıkta.

Bu sene farklı
İstanbul valisi ve emniyet müdürünü de tebrik ediyorum, ekiplerin tümünü de. Hiçbir provakasyona yer vermeyecek biçimde düzgün, özenli, itidalli ve sabırlı yaklaştılar herkese. Zaten diğer yıllara oranla; bağcı dövmek değil üzüm yemeğe gelmiş bir kollektif ruh vardı meydanda.
Taksim Anıtı'nın geçen sene başına gelenler epey ders olmuş ki, hem DİSK hem Valilik son derece pratik zekayla çözmüşlerdi sorunu.
Konfederasyonun açtığı o dev pankart Taksim'in göbeğindeki anıtı yasaklar gibi değil, 'efendice' koruyup kollar biçimdeydi. Telsizlere kulak kabarttım, bazı semtlerde ufak tefek olayların çıktığı haberlerini anında aldım. Lakin dedim ya serin duruş, işleri çığrından çıkarmadan halletti. O kalabalıkta ayılan-bayılan çok oldu elbette. 112 görevlileri candan, yürekten mesai verip gereken müdahaleleri anında yaptı.
Taksim Meydanı etrafında tekmil otobüs durağının camlarının sökülmüş, bayrak ve çevresindeki elektrik direkleri de göstericilerin tırmanışını önlemek için polisler tarafından yağlanmıştı. Yağcılık belki de ilk kez epey işe yaradı.