SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 6 Haziran 2011

'Defol The Economist!..'

Katılımcı sayısının yüksekliği konusunda rivayet muhtelif ama tam bir "mahşeri cümbüş" hasıl oldu Kazlıçeşme'de. Denizden, karadan, kıyıdan, kenardan akın akın gelen kalabalıklar tut ki bir insan tsunamisiydi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan'ın dün İstanbul Kazlıçeşme'de yaptığı dev mitinge gelenler önce 3 ayrı noktadan sıkı güvenlik önlemlerini geçerek meydana alındı. İETT otobüsleri başta olmak üzere metrobüs, vapur ve tren seferlerine ilaveten çok sayıda özel otobüs de kiralanmıştı. Yine de piyade yürüyüşüyle kilometreleri yayan kateden hatırı sayılır kitleler vardı.
Kumkapı'dan başlayarak Ataköy sahiline kadar kıyıya yakın demir atmış yüzlerce irili ufaklı tekne AK Parti bayrakları, Erdoğan posterleri ve sloganlarla donanmıştı.

Tuvalet sorunsalı

Ayılan bayılan, fenalaşan, nefesi sıkışan, bunalan, darlanan ya da daha ciddi rahatsızlananlar için 6 ayrı sağlık çadırı kurulmuştu ve harıl harıl çalıştı bu çadırın görevli sağlıkçıları. Sordum tam 340 eleman görev yapıyormuş yine de zor yetişiyorlarmış.
Gözüm ister istemez herkes gibi alanın 6 ayrı noktasına yerleşmiş dev ekranlara takıldı. Oldukça faydalı bulduğumu söylemeliyim bunu. Elbette en isabetli işlerden biri de çok sayıda seyyar tuvaleti miting sahasının her bir yerine üleştirmek olmuştu.
Başlangıçtan saatler önce yerlerini alan ve güneşe sıcağa aldırmadan coşkuyla davranan yurttaşlar ellerindeki beyaz, mavi ve turuncu AK Parti flamalarının yanı sıra Türk bayraklarını da salladılar. Açılan pankartlar içinde en ilgi çekeni de "Defol The Economist" yazılı olanıydı.
Bir ara kürsünün olduğu yere çıkıp fotoğraflar çektim. Sağ yanda kalan bölümün özürlülere ayrıldığını memnuniyetle gördüm.
Görevlileri su, tişört, flama dağıtırken görüntüledim, "Nescafe gibisiniz üçü bir arada, biz iktidara yürüyoruz tek başına" yazan pankarta hayli güldüm.
Bekleme süresince dev ekranlardan yayınlanan röportajlar, kısa filmler arasında en çok ilgi çekenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Pınarhisar Cezaevi'nden bugüne siyasi yaşamını anlatan görüntüler olduğunu söyleyebilirim.
İyi ki motosikletimle gitmişim Kazlıçeşme'ye. Çünkü araç trafiği hayli yoğun, bazı girişler kapalı, yürünecek mesafeler uzundu. Örneğin Topkapı'yı sahil yoluna bağlayan 10. Yıl Caddesi trafiğe tamamen kapalıydı. Kazlıçeşme Meydanı loncu esnafı bir araya toplasak tabela partilerinin mitinglerinden daha kalabalık çıkardı emin olun.

Desibel patlaması

Bu arada sahil şeridi boyunca uzanan parkları mutlaka anlatmalıyım. Bu güzel güneşli Pazar gününü 1 taş 2 kuş mantığıyla değerlendiren mebzul yurttaşımıza rastladım. Sabahın seher vakitlerinde çayıra çimene yayılıp piknik nizamı almışlardı.
Çoluk çocuk toplanıp gelmiş, salıncaklar, mangallar, yakar top, kör ebe, saklambaç, mini futbol, voleybol etkinliklerini öğlen sonrasına kadar sürdürdüler.
Sonrasında takımı tezgahı toplayıp, onları ailenin birkaç ferdine bırakıp takım halinde miting alanına yürüyüşe geçmişlerdi. Başbakan Erdoğan miting alanına girdiği anda nasıl bir coşku patlaması, sevgi seli, alkış, kıyamet koptu keşke çıplak gözle göreydiniz. Bu müthiş koronun çıkardığı sesin desibel seviyesini hayal gücünüze bırakıyorum.