Bodrum'da 26 Mart'ta işlenen cinayette tek kurban eski istihbaratçı Haluk Akter değil ki.
Olay günü maktul ve katil zanlısıyla birlikte o evde olan 2 genç kız da bir nevi kurban durumunda. O gün bu gündür yani yaklaşık 10 gündür bu kızlardan haber alınamıyor. Birinin adı Tuğçe Yıldıran'dı dün yazdım. Diğerini ise operasyonun selameti gereği yazmıyorum şimdilik. Sadece İstanbullu 17 yaşında bir kız olduğunu belirteyim.
Esenler semtinde herkes ona 'Erkek D." dermiş.
Çünkü hali, tavrı, giyinişi kızdan çok erkeğe benzermiş.
Katil zanlısı Kambur Ali (Müfit Ali Tengiz) öldürdüğü iddia edilen Haluk Akter'in arabasıyla olaydan bir gün önce (25 Mart) Bodrum Güllük Havalimanı'ndan almış.
MOBESE kayıtlarında, yolcu listesinde adı da görüntüleri de var genç kızın. 17 yaşında, ailesinden nasıl izin alıp, Bodrum'a nasıl gelip, ipten kazıktan kurtulma 65 yaşında bir adamla buluşuyor, arabasına binip bir başka tanımadığı adamın evine gidiyor şaşırtıcı.
EBEDİYEN
Kimseye ahlak, davranış dersi verecek değilim de sonuçları görünce herkes ibret alsın istiyorum. Umarım katil zanlısı bu genç kızları görgü tanığı oldukları için susturmaya hem de ebediyen susturmaya kalkmaz.
Diğer kıza gelince. Tuğçe de 23 yaşında lise mezunu bir kız. Yıllardır üniversiteye gitmeğe çabalıyor. Anne babası Bodrum'un bir banliyösünde site bakıcılığı ve bekçiliği yapıyorlar.
İkisiyle de konuştum. Çok üzgün ve endişeli durumdalar.
Belli ki çok sıkı tembih almışlar bir yerlerden. Dirhemle cümle kurup, endişelerini gizlemeye çalışıyorlar. Öğrendiğime göre Tuğçe annesiyle her daim tartışan, kavga eden bir kızmış.
Son kavgadan sonra da evi terk etmiş, ;stanbul'a teyzesinin yanına gelmiş. Geçen günlerde tekrar Bodrum'a dönmüş ama evine değil, Kambur Ali'nin yanına gitmiş.
Sonrasında da olaylar malum.
KILI KIRK YARMAK
Haluk Akter'in eski eşi Seyhun 40 yıllık arkadaşım, kardeşim.
Hem ona hem de kızı Aysim'e söz verdim. Sonuna kadar takibinde olacağım bu işin. Tek korkum heyecana kapılıp, hislerimle hareket edip savcının ve jandarmanın işini engellemek ya da kaş yaparken göz çıkarmak. Nasıl çalıştıklarını gözümle gördüm. Kılı kırk yarıyor, her türlü detayı değerlendiriyorlar. Bodrum Jandarma'ya yenilerde gelen Aydın Binbaşı oldukça güven verici bir yetkili izlenimi bıraktı bende. Olayı soruşturan Tolga Savcı da oldukça deneyimli, titiz bir hukuk adamı. Geçen yaz işlenen Liseli Ayten cinayeti soruşturmasında birbirimizi biraz küstürdük ama ikimiz de işimizi iyi yapalım diye uğraşırken oldu bunlar. Bu defa fazla öne atılmadan, "abi ne olur bekle hemen yazma bazı şeyleri' diyen jandarma kardeşlerin sözünü dinleyip savcı beyi de fazla gücendirmeden takipteyim.
İnanıyorum ki en kısa sürede gereken yapılacak, suçluya da suçlular yakalanıp, yargılanıp, sonuçlarına katlanacak.
Umarım o iki genç kızımız da burunları bile kanamadan ortaya çıkarılır, aldıkları bu acı dersten sonra hayata daha farklı asılır. İnşallah...
