Tarihi 21 Temmuz 2017

Üniversite hastaneleri!

Hastaneler hastalar için kullanacakları ilaçları ihale yoluyla ecza depolarından toptan alıyorlar.
Aldıkları ilaçları hastalara kullandıktan sonra, kendi kar paylarını da katarak SGK'ya fatura ediyorlar.
60 gün içinde kendilerine paraları ödeniyor, hiç sekmeden.
Ama daha uzun vadeli ihaleyle aldıkları ilaçların paralarını ecza depolarına ödemiyorlar.

***
Buna karşılık eğer ecza depoları mal teslimatında gecikme yaşarsa depolara anormal cezalar kesiyorlar.
Yani tüm şartları kendilerini belirliyor.
Borçlarını gelecek yıllara sarkıtanların başında İstanbul Üniversitesi, Mersin Üniversitesi ve Çukurova Üniversitesi geliyor.

***
Ecza depolarının kullandıkları kredilerin zamanında ödenmesiyle, üniversite hastanelerinin borçlarını zamanında ödememeleri arasında yıkımlar oluyor.
Batma noktasına gelenler var.
O yüzden ecza depoları devletten yardım istiyor.
Üniversite hastaneleri SGK'dan alacaklarını gününde tahsil ettiklerini halde bu paraları ödememelerinin sırrı nedir?
Ödemeleri gereken paranın faizi mi tatlı geliyor yoksa?
Ya da "bu ecza depoları batsın da, bizim borçlarımız cebimizde kalsın" diye mi düşünüyorlar?
Çünkü ödemedikleri paralar, ilaç depolarını yerle bir edecek kadar yüksek.

***
Biz hastalardan yanayız.
Hastalara ilaç sevkiyatının tam olmasıyla, üniversite hastanelerinin adil davranmaması arasında garip bir çelişki yaşanıyor.
Alacağını zamanında alıyorsan, hanene düşen borcu da zamanında ödeyeceksin.
Kapına hasta gelirse ilacını vereceksin!
Hipokrat yemininin içinde sözüne sadık kalmak da mevcut çünkü.
Borçlarına karşı "faizcilik" oynamak değil.

Harun Kolçak
Harun Kolçak'ı da kanserden kaybettik.
Karıncayı incitmeyen ve müzik için doğmuş gerçek bir sanatçıydı.
Asla magazine yem olmadı.
Özel bir sesti, şimdiki zibidilere benzemeyen bir yetenek.
Kansere yenilmemek için çok mücadele etti.
Ölmeden önce yeniden okuduğu şarkıların keyfini çıkardı.
Biz zaten biliyorduk da, şimdiki zamanın sanat meraklılarına da kendini tanıttı.
Onun gerçek dostları sendelerken koluna girendi.
Onun gerçek dostları şarkılarını sevendi.
Şair Şemsi Belli'nin içime işleyen bir sözü vardır.
"Aşk varken kansere ne gerek vardı." Kaderin de bir bildiği vardır, verdiği onca mücadelenin ödülü niyetine belki.
Allah mekanını cennet eylesin.

Mutluluk Takvimi
Çocuklara satranç öğret.
Kitap reyonunu gez.
Çöpleri ayırıp boşalt.
Hazırda yara bandı bulundur.
Sağlık için yürü.

Seviyorum dediğim
Kimseyi unutmadım
Hala saklıyorum
Emanetlerini

Onlar beni öldürdüyse
Canları sağolsun
Kitaplar da yazmaz zaten
Sevda şehitlerini

Ne zaman aklıma gelseler
İçime bir hüzün dolar
Buruk bir sevinç
Hepsini saygıyla anarım
Biri hariç

Herkesin hayatında
Bir şerefsiz masalı
Vardır mutlaka!

Hakkı YALÇIN