Öfkesiyle Marmara'yı kuşattı.
Toprağı inşaatların maden yatakları gibi görülen şehir içler acısı haldeydi.
Trafik felç oldu.
Bodrum katları ölüm havuzlarına döndü.
İnsanlar botlarla kurtarıldı.
Yarım bırakılmış inşaatlar yolların çekmesine neden oldu.
Bir yağmur depremi, konakladığı yeri ele geçiren misafir gibi, batık kente döndürdü İstanbul'u.
***
Mevsimini şaşırmadı yağmur, son anonslarından birini verdi.
Kendini hatırlatırken, "Temmuzda kar olarak da yağabilirim" dedi.
İhtimaldir ki hepimize seslendi.
"Dünyanın dengesiyle oynamayın!"
***
Dünya değişti ve daha da değişecek.
Çünkü "insan denen en vahşi canlı" dünyanın dengesini bozdu.
Amerika şu sıralar iklimle oynuyor.
Azalan ormanlar çoğalan silahlar.
Yeraltında toprağı kobay gibi kullanan bombalar.
Bilim adamları uyarıyor ama nafile.
Telgraf çekiyor gökyüzü, hakkını istiyor.
Ve bütün dünyaya sesleniyor.
"Ayarlarımla oynamayın!" diyor.
Tsunamileri tetikte bekletirken!
***
Gökyüzü yıllardır avaz avaz bağırıyor, kulaklarımız paslı duymuyoruz.
Ticari kuralların dışında hiçbir şeye de uymuyoruz ne acıdır ki.
Yağmurun karışacağı toprak kalmadı artık.O yüzden gökyüzü hesaplaşmaya çağırıyor hepimizi.
Su yüzüne çıkarıyor gerçekleri.
Savurganlığın had safhasındayız.
Ormanları yakıyoruz, yeni inşaat alanları açılsın diye, İlkbahar ve sonbahar boşuna açığa alınmadı.
İklim değişiklerini hafife almanın bedelini pahalıya ödeyeceğimizi unutuyoruz.
Gökyüzü hatırlatıyor.
"Dikişlerim patladı" diyor.
"Gün gelecek sandal yapacak ağaç bulamayacaksınız!"
***
Makyajını tazeliyor belki de.
Sonra da "Kusura bakma toprak ana" diyor.
"Benim işim senle değil, senin değerini bilmeyenlerle."
Alış-veriş!
Çamaşır sodalı süt satıyorlar.
Hastalıklı peynir satıyorlar, uyuşturucu satıyorlar, kadın satıyorlar.
Salamlar, sucuklar insan öldüren biçimde.
Ekmekler bozulduktan sonradır, insanların bozulması.
Dostlar bile birbirini satıyor artık!
Bu ülkede bir şeyler tükeniyorsa, sebebi bu satışlardan geçiyor.
Ve böylesine iğrenç alışverişte alan razı veren razı pozisyonu mevcut.
Sonra da "Nereden geliyor bu kanser ve ahlaksızlık patlaması" diyoruz.
Adresini bildiğimiz halde!
Mutluluk Takvimi
Usta bir müzisyenin konserine git. Korna çalma. Kuru üzüm ye. Yüz havlunu yenile. Bir bebeği güldür.İnsanın insan gibi
Olmalıdır değeri
Sanki sen yaratmışsın
Bu denizi bu yeri
Tıpkı bir hayvan gibi
İnsafsızca eyeri
İnsan öz kardeşine
Vurmaz be arkadaşım
Yorgansız yataklarda
Çocuklar dizi dizi
Kibar ayaklarına
Yol yaptık kendimizi
Ama artık susmak yok
İstersen öldür bizi
Akacak kan damarda
Durmaz be arkadaşım
Muammer HACIOĞLU
