Tarihi 21 Ocak 2017

Güneşin gözleri

Şu kış gününde botlarımız ve montlarımızla bizler üşüyoruz da, birçok trafik ışıklarında ayağında ayakkabısı olmayan, üzerinde ince bir tişörtle çocukları dilendiriyorlar.
Gündüzleri okulunda, geceleri yatağında olması gereken kız çocukları, erkek çocukları.
Ha çocuklara tecavüz edilmiş, ha böyle istismar edilmiş.
O çocukları dilendirenler de duygu teröristidir!

***
Ataköy girişinde duran çocukların durumunu araştırdım.
Bu çocukları Şirinevler köprüsü üzerine getiriyor, sonra üzerindekileri çıkarıyorlar ve çıplak ayakla ve ince bir tişörtle "mesaiye" yolluyorlar.
Her çocuk dilencinin arkasında adına erkek denen bir çakal var.
Ve işin en acı yanı, bu durumla ilgilenecek yetkili bir merci yok.
Her şey oluruna bırakılmış.
"Bu terör ortamında tek derdimiz dilenci çocuklar mı?" diyenleri de duydum.

***
Bizde dert o kadar çok ki, bu da onlardan biri.
Ağrı Doğubeyazıt'ta Gül Altınkaya adlı öğretmen kadın, okula mont ve ayakkabısız gelen çocukların halini görünce, sosyal medyada bir kampanya düzenledi, diğer ilçelerdeki çocukların eksiklerini bile giderecek kadar etkili bir yardımın kapısını açtı.
İstanbul sokaklarında dilenen çocukların ayağına ayakkabıyı ellerinizle giydirseniz, sabahında bulamazsınız.
Çünkü arkalarındaki çakallar, duyguları istismar etmek için bu fotoğrafları önümüze koyuyorlar.
Peki, ne yapmak gerek? Sosyal medyada yetkilileri göreve çağırmak.
Çünkü o çocuklar için güneşin gözleri bağlı.
Bugün yaşadıklarının bedelini yarın çok pahalı ödeyecekler.
Kim bilir, ödetecekler de belki!

***
Ayrıca büyüyen bir ülkenin sokaklarında böyle fotoğraflar, yetkililerin yüreklerini incitmiyor mu?
O çocuklar bu şehrin ağlayan yüzü.
Ve her şeyden önemlisi, ortada bir suç unsuru var. Çünkü sigortasız işçi çalıştırmanın suç sayıldığı topraklarda, mademki o çocuklar boş gözlerle bakanlar için "işçi" sayılıyor.
Onları bu ayazda ayakları çıplak, üstleri incecik tişörtle günde 18 saat çalıştıran çakal patronlarından hesap sorulsun.

***
Çocukluklarını çaldırdık, ayakkabılarını çaldırdık. Her şeyden önemlisi yarınlarını çaldırdık.
Bari o çocukların haklarının peşine takılalım! Belki bu sebeple, bir suç unsuru bulabiliriz.Belki bu istismar çakallığının belini kırabiliriz.
Çünkü çocukların hayatını kurtarmak her devletin görevidir.

Zarif İngiliz
İngiliz kadın Thelma Bishop, eşiyle birlikte 1960'ların başında antik Efes'i ziyaret ediyor ve bir kap satın alıyorlar.
İngiltere'ye dönerken kabı yanında götürüyor, zaten soran da olmuyor.
Thelma Bishop yıllar sonra kabı İngiltere'de satmak için başvurduğunda, kabın 5 bin yıl öncesine ait olduğu belirlendi ama kabı Türkiye'ye iade etti.
Karşılığında 5 bin yıllık teşekkür aldı.

Mutluluk Takvimi
* Organlarını bağışla.
* Heyecan verici kişi ol.
* Hissettirmeden iyilik yap.
* Çocukları koru.

Bir özür sığar mı
Kalp ağrısına
Kırılan uyar mı
Hiç yarısına
Giden kulak verse
Dön çağrısına
Ne fayda kalanlar
Solduktan sonra

Unutmam gereken
Her şeyi sildim.
Bu saatten sonra
Üzmem kendimi
Demek kulağına
Küpe olmuşum
Sen küpe takmayı
Sevmezdin hani

Hakkı YALÇIN