Tarihi 18 Ocak 2017

Şeytan ölüsü!

Haberi duyduğumda, öncelikle Reina'da 39 kişinin katili olan Abdulkadir Masharipov'u yakalayan güvenlik güçlerinin hakkını verdim.
"Çoktan kaçmıştır" denilen arkası sağlam şeytanı günlerdir takip edenlerin zaferine gururla baktım.
Terörün toplumda ürettiği olumsuz havaya inat, "her katil eninde sonunda kelepçenin soğukluğunu, ölümün sıcaklığını tadacaktır" dedim.
Bu katilin yakalanmasıyla toplum huzuruna çıkarılan güveni hissettim.
Evindeki 197 bin doları satılmışlığın belgesi saydım.
"O katliama çıraklık edenlerin de bulunması yakındır" notuyla birlikte.

***
Reina katilinin yakalandığı haberinin ardından, toplumun tepkisine baktım.
"Asın bu alçağı, kesin!" diyenler vardı.
Taksim meydanında kazığa geçirilmiş halini seyredenler vardı.
Masum insanların ölümlerine ve teröre gösterilen duygusal tepkiler.
"Ölümün en çirkinini hak eden teröristlere karşı, kendini tutamayan insanların doğal tepkileri" dedim.
Televizyonlara baktım.
Terörist tiyatrosunda katille, katilin cesedi arasında gezinenler vardı.
"Ortaçağ zindanlarında ne yapılıyorsa, bu katile yapılsın" diyenler vardı. Hiçbirini yadırgamadım.
"Onların tepkilerinin kaynağı içlerinde biriken hıncın eseridir" notuyla birlikte.

***
Para karşılığı insanları acımasızca öldüren katilin çocuklarıyla buluşan baba pozuna baktım.
Bir babanın çocuklarına bıraktığı aşağılık mirasın, o çocuklar tarafından nasıl ödeneceğine.
Onun çocuklarının canına duyulan toplumsal saygının sınamasına.
"Helal olsun bu topluma" dedim.
Ama babaların günahlarının evlatları tarafından ödeneceği gerçeğini not düşerek.

***
Son kullanılma tarihi elinden alınmış, Abdulkadir Masharipov adlı katilin son haline baktım. Sarhoş bir sandal kan denizinde sallanıyordu sanki.
Giyotini boynunda hisseden gözlerinde korku vardı, dudaklarında kan rengi cevaplar.
Ama hala insanlık yoktu.
İçindeki laneti istese de saklayamazdı.
Yılbaşı gecesi canını aldığı insanların yakınlarının gözüyle baktım bu katile.
"Hiçbir gerçek sevdiğim insanları geri getiremez" notuyla birlikte.

***
Reina'da yılbaşı gecesinin çığlıkları yükselirken kulaklarımda.
Bir şeytanın ölüsüne kırdım kalemi.
"Cehennemin dibine kadar yolun var" notuyla birlikte.

Hasta ruh!
Bir katilin, öldürdüğü insanların kanını yüzüne sürüp, yaralı pozu vererek Reina'dan çıktığı gerçeğine bakınca, zekasından şüphe duyulmaz.
Ama aynı katilin sakal traşı olmuş haliyle yakalanmasının ardındaki gerçeğe de "boş gözlerle" bakılmaz.
Bu katilin ya kendisini satın alanlara güveni çoktu. Ya da makyajını tazelemeye ihtiyacı yoktu. Aynada gördüğü katliam ruhuna mahsuben!

Mutluluk Takvimi
* Satın almayacağın mal için satıcıyı oyalama.
* Bugün birini güldür.
* Vicdanını yitirme.

Her gece yolumun
Üstünde durma
Aşktan önce ekmek
Derdim var benim
Ateşten gömleği
Giydirme bana
Senden önce hayat
Kavgam var benim

Dilimde dolanır
Yanık bir türkü
Sırtımda hayatın
En ağır yükü
Benimki kimsesiz
Garip bir öykü
Senden önce hayat
Kavgam var benim

Hakkı YALÇIN