Ardından teslim olmak yerine direnmeyi seçmişti de, 3 yıllık tedaviden sonra Seçil Aşık'ın verdiği mücadeleyi hatırlıyorum.
Kararsız yolcunun bulduğu tren garını. Ya da kendisine yapılanların başkasına yapılmaması için gösterilen onurlu adresi.
***
Antalya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Büro'nun açtığı "Bir Bağımlı bir hayat" projesinde aktif olarak çalışırken, hem mücadelesini verdi. Hem insanların kendisine duyduğu güvenin karşılığını.
Tiyatro oyunları yazdı, uçurum kenarlarındaki gençleri işaret etti.
Yalnızlığına yeni anlamlar yüklerken, yaşamak şöleninde uzun süre zehrin uzağında kaldı.
Sonrası uzun hikaye!
***
Su içmeye giden ceylanları dere kenarında bekleyen çakallar vardı.
Uyuşturucu baronlarının alacak canları vardı da, yeniden gönüllendi damarlarının unutamadığı zehre!
Tiyatro oyunlarında anlattığı gerçekleri inkar etti.
25 yaşında mezar taşına adını yazdırma telaşına soyundu yeniden.
Kağıttan bir yelkenliyle maviliklere açılmanın ömrü 3 yıl sürdü.
Beyaz zehri damarlarına enjekte ederken, hüzünlü bir direniş bıraktı geride.
Yaslı bir veda!
***
Uyuşturucudan kurtulmak, ona bağlanmak kadar kolay değil.
Üstelik virüs her yanı sarmışken, binlerce belki de yüz binlerce genç uyuşturucu batağında.
Uzmanlar ölümlere kadar uzanan uyuşturucu kullanım yaşının 10'a kadar düştüğünü açıkladı.
Ülkemizin kalbine yerleşen bir felaket anonsu.
Uyuşturucu çakalları her yerde, okul pencerelerinin camlarını tıklatacak çocukların yakınlarında.
***
Toplumsal mesajlarda uyuşturucu çakallarını ne kadar aşağılasak da, onlar emniyet şeritlerini bile babalarının malı gibi kullanıp, çocuklarımızın üzerine sürecekler lüks otomobillerini.
Uyuşturucu merkezi olarak adı çıkmış semtlerin çakalları, elden ele oluşturdukları piyasayla bir günde kaç çocuğu abone ediyorlar acaba?
***
Mahallelerde yiğitlerin nöbet tutmayı bırakmasından sonradır ki, uyuşturucu bütün köşeleri ele geçirmiştir.
Antalyalı Seçil'in verdiği direnişin ömrü bu kadarsa.
Şimdiki zamanın ele verdiklerinden fazlası, gelecek zamanda saklıdır.
Engelliler Günü
Bugün Dünya Engelliler Günü.
Türkiye'de 10 milyona yakın engelli yaşıyor.
Üstelik kitlesel engellerle de yaşıyorlar.
Her yıl sorunlarını dile getirmekle, onların önündeki engelleri kaldırmamak arasında kutlama töreni yapılıyor.
Hala kendilerine ait kaldırımları yok, toplu taşınmaları da mevcut değil.
En büyük ayıp alışveriş merkezlerinde onlara ait otoparklar bile gasp ediliyor.
Toplum engeli bile aşılmadıktan sonra bugünü kutlamanın ne anlamı olabilir ki!
Mutluluk Takvimi
* Kredi limitini aşma.
* Mutfakta çalış.
* Hapishaneye kitap gönder.
Yokmuş hiç ahde vefa
Yenildim ben son defa
Bıraktığın dertlere
Bana mısın demedim
Bir yanda anılarım
Bir yanda acılarım
Hepsine karşı tektim
Ne ah ettim ne sitem
Kalbimin söküğünü
Sadece kendim diktim
Hangimiz ilk defa
Kaybediyoruz
Yaşamadık farz ettim
Hakkı YALÇIN
