Eğer gelecekle ilgili içlerindeki kuşkuyu giderecek soruların cevaplarını arayan varsa. Yamalanmış teknik direktöre iyi baksın.
Üç adam var ama hiçbiri gerçek anlamda güvenilir damgası yememiş.
Her biri direktörün deneme tahtasına sırayla ismini yazdırıyor.
O yüzden bu takımda forvet olmak, darağacında ayağının altına konan bir sehpanın tekmelenmesini beklemek gibi.
Alper, Stoch ve Volkan Şen.
Bu kadar hareketli bir sistem içinde, rakip kilidin şifresini kırabilmek için, karşılık bulan pas zenginliği gerekiyor. Derinlemesine atılan pas sayısını hesaplayın, utanç verici bir hesap dökümü çıkar.
Sahanın ortasında ihracat fazlası gibi duran Ozan Tufan bir gol attı diye, bu adamın Fenerbahçe'den aldıklarını görmezlikten mi geleceğiz.
Böyle biri futbolcu teknik adamın kişisel tercihi olamaz.
Sistemin tercihi hiç olamaz.
Peki, ne olur? Bir gol attı diye, Fenerbahçe'nin gelecek maçlarında da başına bela olur.
Savunma her dokunuşta dağılan güller gibiydi.
Skertel'in 6 milyon euro bonservis bedelinin kağıt üzerinde bir ifadesi olacaksa.
Ya hayal sigortası derim. Ya da muazzam bir transfer kazığı!