Oraya neden geldiğini bile bilmeyen 20 yaşındaki asker, şehit olarak uğurladığımız askerlerden biridir.
Bir ana evladı.
Yüzündeki korku, onları teröristlerin üzerine saldığımız cesaretin de kardeşidir.
Çünkü kendisini vatandaşla karşı karşıya getiren soysuz emrin farkına sonradan vardığı bellidir.
Onu tankın içinde halkın üzerine yürüten soysuzluğun bilincindeki o polis memuru, "kardeşine" sahip çıkmıştır.
Yüreklerdeki ödülü de hak etmiştir.
İnsanlık ödülünü de.
Tatbikat emriyle halkın karşısına sürülüp, öldüresiye dövülen ve linç edilen erler var.
Verilen ihanet emrini dinlemeden darbeci generali alnından vuran vatan aşığı subay da var.
Halka ateş emrini dinlemediği için kendi askerini tek kurşunla vuran hain albay da.
O yüzden halk adlı jürinin huzurunda.
Demokrasi tükürüyor onların yüzüne!
İçi kan ağladığına yemin ederim.
Şimdi NATO konulu mesajları tehdit kokuyor. Niye?
Demokrasiyi dilinden düşürmeyen bir ülkenin, demokrasinin tarafında olması gerekirken, "Türkiye'yi incelemeyi sürdüreceğiz" açıklamasının arkasında yatan gerçek; haritası bozulmuş Türkiye'dir!
Sanal alemde mitralyöz olmanın alemi yok. Her türlü düşünceye saygı göstermekte geciktik.
Bizleri birbirimize kırdırmak için her türlü soysuzluğu diri tutanlar, geleceğimizi elimizden almak istiyorlar.
Buna izin verecek miyiz?
Mesele memleket olduğunda, yükü ne kadar ağır olsa da soysuzlukların.
Kaldıramayacağımız taş, yıkamayacağımız duvar yoktur!
Bu aşk bayrağımızı da düşüremez, gardımızı da.
***
Hainlerin eseri
Darbecilerin Ankara'da bombaladığı Özel Harekat Dairesi'nde 42 şehit.
6'sı kadın polis.
Nereden bilsinler kendi topraklarında kendi insanları başlarına bomba yağdıracak.
Diyarbakır'da teröristlerle çatışan ve kısa bir süre sonra Ankara'ya tayini çıkan Özel Harekat komiseri Kübra Doğanay'ın yakınları, yapılan hainliği anlamlı cümlelerle dile getirdi.
"Diyarbakır'da teröristlerin yapamadığını devletin içindeki hainler yaptı."
***
Mutluluk Takvimi
♦ Korkularını yenecek bilgiye sahip ol.
♦ Çocukları ekranlardan uzak tut.
***
Hayat görünmez ufukta
Umutlar hep karanlıkta
Sırtımızdan vurulduk da
Ölmüyoruz ölmüyoruz
Günler geçti beklemekle
Derdi derde eklemekle
Her akşam kuru ekmekle
Doymuyoruz doymuyoruz
Kan yağıyor gözümüzden
Dert damlıyor yüzümüzden
Namus bildik sözümüzden
Dönmüyoruz dönmüyoruz
HAKKI YALÇIN