Tarihi 28 Mayıs 2016

Resimler

Yolumun üzerinde bir çiçekçi kadın var. Bazen dertleşiyoruz. İnsanların çiçek alırken bile avaz avaz bağırarak konuşmasından rahatsız oluyor. "Susun" diyor müşterilerine. "Çiçeklerimi ürkütüyorsunuz!"
***
Tezgahındaki susamları kuşlara dağıtan bir simitçi var, gazetenin hemen yanında. En çok korna seslerinden şikayetçi. "Herkes birbirine saldırmak için fırsat kolluyor abi" dedi. Bağıran şarkıcıları bile dinlemiyormuş artık.
***
Konuştuğum üniversiteli bir genç, "İnsanlar nefret kondisyonu yüklenmiş abi" dedi. "Sanki herkesin birbirine küfür ve hakaret borcu var!" İçinde küfür olmayan komik filmlerimiz iş yapmıyor artık. Zarafet ve sükunet sizlere ömür!
***
Önceki gün sokak ortasında biri yatıyordu da. Kadının biri, "İnsanlık ölmüş" dedi. Başka biri, "Biz izin vermeseydik ölmezdi" dedi. İnsanlığın en iyi hallerini bilen biri olduğu için belki. Ama ne yazık ki bir başkası da, "Ölmüşse ölmüş ne yapalım" diye karşılık verdi. İnsanlığın içine girebileceği cesetlerden biri olarak!
***
İstanbul'un en yürekli halini bilirim. Paranın adam yerine konmadığı, alınanın yerine konduğu yıllar. Ahşap kokardı mahalleler. Vapurlar iskelelere rüya taşırdı. Çocuklar sokaklara emanetti, anaların gönlü rahat. Delikanlılar yasaklanmış kitapların kurdu olurlardı en fazla. İnsanın değil.
***
Bu şehirde kendini onarırdı hayat. İstanbul'un insanı iyiliği güzelliği ve zarafeti severdi. Daha çok severek iyileştirirdi yaralarını. İnsanlık paranın üzerindeydi. Yeni Sadri Alışık yaratmayı istemedi sistem, kravat takan tecavüzcü çakalları affetmeyi istediği kadar.
***
Düşünüyorum da. Katlettiğimiz değerler bizlere seslenirken, bizler duyduk mu ki İstanbul bizi duysun. Ama hiç olmazsa o resimlerin içindeki çığlıkları, yaptıkları kaba siyasetin kulaklarını çekmeyenler duysun.

KİM BUNLAR?
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde çok özel insanların ve hayati araçların dışında trafikte kimsenin imtiyaz hakkı yoktur.
Ama bakıyorum da,İstanbul'da birtakım özel araçlar sükseli biçimde emniyet şeritlerini bile kullanıyor.
Özel araçlar ama sirenleri bile var.
Kimdir bunlar?
Bu hakkı nereden buluyorlar?
İşin en acı yanı.
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun" sözcüğünün hala itibar gördüğü bir ülkede. Diğer araçlar sorgusuz sualsiz hemen kenara çekiliyor.
Onların kim olduklarını bilmeseler de.

Mutluluk Takvimi
* Candan tokalaş.
* Çocuk patiğine zil tak.
* Tuzu az kullan.
* Bit pazarına git.
* Ambulans görünce dua et.

Bir kadın hatırlıyorum
Midye kabuğunda inci
Sırdaşım omuz başım
Yüreğimin son sevinci

Aşkımızı çalmasınlar diye
Saklanırdık köşe bucak
Biliyorduk ki bir gün
Kader bizi bulacak

Gözlerimden silsem de
Yüreğimden silemediğim
Şimdi belki hatırlamaz
Bir kadın hatırlıyorum
Kimse onu benim gibi
Hatırlayamaz

Hakkı YALÇIN