Her yıl 15 milyon kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor.
Erkekliğin şanına (!) uygun törenler eşliğinde.
Çocuk Hakları Sözleşmesine göre de, 18 yaşına kadar her insan çocuktur, korumak ve desteklemek gerekir.
Ama Türkiye'de çocuk gelinlerin sayısı 200 bini aştı.
Sadece onların değil, doğuracakları çocukların bile geleceğinin tehlike altında olduğu varsayılırsa, bu gerçeğin ülkenin bağrına saplanmış bir hançer olduğunu söylemek haksızlık değil.
"Beni kadınlıkla sınamayın, ben daha çocuğum!" Duyulmaz.
Yasalar vardır çocukları koruması gereken. Uyulmaz!
"Yaşından büyük gösteriyor" diye alçak bir savunma biçimi vardır.
Aygırlığın itibarına karşılık kişneyen bir kısrak sayılırlar. Onlar da inadına her mevsim mektuplar gönderirler ailelerine.
"Ben sizlerin evlendirirken öldürdüğünüz çocuğunuzum!" Okunmaz!
Sırtlarına yüklenen sorumluluğu taşıyamayan çocuk gelinler, harcanan ömürlerini toprakla tamamlarken vasiyetlerini de yazarlar.
"Ölürken gözlerimi kapatmayın.
Gördükleriniz sizde kalsın.
Görmediklerim bende!"