Tarihi 6 Şubat 2016

Yine de iş kazası diyelim

Maçtan önce, "liderlik ve Fenerbahçe maç fazlası bahanesiyle ne güzel iki sevgili oldular" diye düşünmüştüm.
Dün gece birbirlerini gücendirdiler.
Garip bir Fenerbahçe vardı sahada.
Sezon başından beri görmediğimiz bir teslimiyetin en belirgin hali.
Savunmada rakibe pozisyon vermekle üretilen bir gerilim havası.
Kjaer'in yokluğu çok şeyin sebebi gibi gözüktü.
Orta alanda bir taşikardi hali.
İçler acısı bir forvet. Öznesi lider olan bir takımın cümlesi viraneydi.

***
Pereira maçı kendi yanlışlarını seyretti. İlk çeyrekte 3 pozisyonla muhatap olan ağır çekimdeki Fernandao'ya baktı. "Bu adamın önüne top atıyorlar ama koşarken ihtiyarlığını ele veren birinin yerine başka bir planım olmalı" diyemedi.
Antalyaspor orta alanı halı sahada oynar gibi geçiyordu da, koca Fenerbahçe'nin iki ön liberoyla rakip alana gidemeyişin sırrını çözemedi.
Gecenin kaliteli kısımlarında öne çıkan hep Antalyaspor'du.
Fenerbahçe'de takımın cümlesi yokluğa karışmak için yarış halindeydi.

***
Gecenin ressamı Samuel Eto'o'ydu. Hakem üzerinde bile ağırlığı hissettirdiği bir pozisyonda, harika bir alışveriş merkezine çevirdi Fenerbahçe savunmasını.
Golünü de attı.
Sakatlanacak kadar mücadele etti.
Futbolu sadece top ayağına geldiğinde ciddiye alan Nani'ye baktım da.
Aradaki farkın yansımasında Eto'o ya alkış tuttum.

***
Dün gece yenilgi kaçınılmazdı ama bu yenilgiyi bir iş kazası olarak yorumlamak gerekir.
Çünkü sezon başından beri cenk havasında maç kazanan takımın, böyle kuzu kuzu yenilmesi çok fazla görülecek bir şey değildir.