Tarihi 10 Ekim 2015

Canlı ve ölü

Mardinli Aziz Sancar'ın aldığı Nobel Ödülü bütün ülkeyi sevince boğdu. Oysa daha önce de böyle bir ödül alındı.
Alan Orhan Pamuk.
***

Orhan Pamuk kim?
Siyasetin içinde, ülkesine hançer saplamanın siyasetine sığınmış bir yazar.
Yaşar Kemal gibi birinin yanında esamesi bile okunmaz.
Ama sistem gereği böyle bir ödüle layık görüldü.
Ama Türk milleti bu ödülü bağrına basmadı.
Çünkü bazı ödüller kesinlikle yüreklerde onaylanmalı.
***

Ödül dediğin hak edilmeli.
Ödül dediğin kişiliğini, verilen emeği ve ortaya konulan gerçekleri hak etmeli.
O zaman gerçek anlamını bulur.
Orhan Pamuk tarihin içinde Nobel Ödüllü bir yazar olarak anılsa da.
Yüreklerde o ödülü kazanamadı.
Oysa Mardinli Aziz Sancar, herkesi heyecanlandırmakla kalmadı.
Gerçek ödülle, dışı yaldızlı içi paslı teneke olan gerçekler arasındaki farkı da gösterdi.
***

Türkiye'de de ödüller veriliyor. "Al gülüm ver gülüm!" ödülleri.
Hak edilene değil, "verilmesi gerektiği" farz edilen ödüller.
Televizyonlar yılın şarkılarını, yılın şarkıcılarını falan seçiyor.
Para, özel ilişki ve çıkar meselesine yatırılmış ödüller.
O yüzden gerçek sanatın değerini düşürenler, evlerindeki ödül köşelerine bakıp, utanç duyması gereken "heykellerle" gurur duyuyorlar.
***

Küçük İskender diye bir yazar var.
Her kitabını okudum, okuyorum.
Kalemse kalem, yürekse yürek.
Küçük İskender'in kitabının bir sayfasını Orhan Pamuk ve Elif Şafak gibilerinin kitaplarına değişmem.
Küçük İskender kıt kanaat yaşıyor.
Diğerleri yağcı ve çıkarcı sistemin kaymağını yiyor.
Önemli değil. Bu hayat herkese gerçek değerini veriyor.
Bazen sessiz sedasız ve sadece yüreklerde.
***

Küçük İskender'in kitabından satırlar. "Ve ben, Küçük İskender, geri çevrilmesi imkansız hoyrat bir rüzgar gibi dolanırken sevgilimin yelkenine.
Avluda kuruyan çarşafların arasında karagöz-hacivat oynayan gün ile gecenin oyununa geldim.
Çünkü hala hayattayım!"
***

Ödüller de, alkışlar da hak edene verildiği zaman güzel.
O yüzden Mardinli Aziz Sancar 'ın ödülü "hayatta!"
Orhan Pamuk'un ödülü zaten ölüydü!"

Antikacı
Sürekli estetik yaparak güzelliğinin arkasına sığınan yaşlı bir sinema oyuncusu, hala erkekleri etkilediğine inanıyordu.
Bir arkadaşıyla restorana gitti.
Bir süre sonra da arkadaşına, karşıdaki adamı işaret etti.
"Birkaç dakikadır bana dikkatle bakan şu adamı tanıyor musun?"
"Evet" dedi arkadaşı.
"O ünlü bir antikacıdır!"

Mutluluk Takvimi
Duvara yazı yazma, ağacı kazıma.
Hasta ziyaretine git.
Başarını onu elde etmek için kaybettiklerinle ölç.

Kendimi bildim bileli
Şefkat oldun sen bana
Yorgun gecelerimde
Nöbet oldun sen bana

Bir nefes almak için
Hep sebep oldun bana
Gördüğüm günden beri
Müebbet oldum sana

Alnımın teri
Gözümün feri
Ne yeminler ettim
Aşkım üstüne
Kimse senin kadar
Sevmedi beni
Günahın vebalin
Başım üstüne

Hakkı YALÇIN