Tarihi 25 Eylül 2015

Bir zamanlar

Ne adamlar bilirdim, kışın ortasında bir yelkenliye atlayıp temmuz ayının ortasına giderlerdi.
Kürek çekerlerdi, kartopu oynamaktan morarmış elleriyle .
Saçlarında gençlik çağları, ellerinde balık ağları.
Yasak mevsimlerin çocukları olurlardı bir anda.
***

O zaman çocuklar bu kadar kolay ölümlere terk edilmezdi.
O zaman ocaklar bu kadar kolay söndürülmezdi.
Hüzün sonbahara saklardı kendini.
Akşam saatlerinin rengini cumbaları birbirine değen evlerin altında seyrederdik.
***

Sabahları işe giden babalarına el sallardı çocuklar.
Sokaklarda oyun kapmak için hepsi de erken kalkardı.
Gemiler kalkardı tertemiz denizlerden adalara.
Ay geceleri tepsi gibi çıkardı.
Sinsi karanlıklar bu kadar kolay uğramazdı mahalle aralarına.
Kara gözlü çocuklar bile mavi bakardı.
***

Herkes sorumluluğunun farkındaydı.
Olmadık zamanlarda ağaçların bağrına baltalar inmezdi.
Her canlıya saygı duyulurdu.
Düşmanının acısına bile sevinmezdi insanlar.
Sefalet o zamanlar da yakamıza yapışırdı elbet.
Bıyıklarından utanırdı erkekler, eve ekmeksiz girmezdi.
***

Her çocuk gibi haylazdık.
Yüreklerimiz yanlışa da düşerdi.
Sadri Alışık'ın filmlerinden öğrenmiştik, komşuda pişen bize de düşerdi.
Hicranları geceleri türkülerle bölüşürdük.
Ezan seslerinin kardeşiydi kilise çanları.
Bayram sabahlarında tek vücut olurdu ülkemiz.
Hepimiz içimizdeki heyecanları dışa vururduk.
Ne zaman bir ambulans sesi duysak, dua ederdik içimizden.
Edirne'den kuş uçururduk da, Ardahan'a giderdi.
Peşinden biz de giderdik.
***

Yaşamak eskiden çok daha anlamlıydı bu ülkede.
İnsanlar sözlerinin arkasında dururdu.
Herkes adını madalya gibi taşırdı göğsünde, eş eşini bulurdu.
O zamanlar bu ülkede kalleş insanı parmakla gösterirlerdi.
Şimdi namuslu adamı parmakla gösterdikleri gibi.
O zamanlar tertemizdi.
Denizlerin dibi.

Yeni Mesa Evleri
Yeni Mesa Çengelköy Evleri, İstanbul'un en güvenli sitelerinden biri. Kale gibi korunuyor. Her yer kamera, araçlar kartsız giremiyor. Ama ikinci kez soyuluyor. Bu iş nasıl oluyor? Elmaya kurt girdiği için mi? Bazı kaleler içten çökertildiği için mi acaba?

Mutluluk Takvimi
Otomobilini düzgün park et.
Para harcamadan eğlen.
Vazgeçilmez altın kuralların olsun.
Kahve iç.

Benim sevdam
İstanbul'un
En büyük yangınıydı
Benim kalbim gözlerinin
Delisiydi çılgınıydı

Ben bu şehrin yalnızıyım
Gecelerin ayazıyım
İçimde cam kırıkları
Hiç dinmeyen bir sızıyım

Tanırsın beni
Beni tanırsın
Bendeki acıya
Zor dayanırsın
İnkar edemezsin
Sen de çok sevdim
Halimi bir görsen
Çok utanırsın

Hakkı YALÇIN