Tarihi 25 Ocak 2015

Yalnızlık

Dünyanın en zengin insanlarından biriydi.
Kraldı, kral gibi yaşadı.
Altın bir sarayda oturur, 48 uçakla seyahat ederdi.
Bir damla su bile alamadan yanına, sırat köprüsüne gitti.
İsimsiz bir mezara gömülüp!
***

Suudi Arabistan Kralı Abdullah, hayatında neyi çoğalttı acaba?
Paradan, görkemden başka?
Dünya yanarken neredeydi?
İnsanlar sefaletten kırılırken, çocuklar katledilirken ondan çıkan bir ses duyabildik mi?
Afrikalı çocuklar kıtlıktan kırılırken mesela?
Filistinli ve Iraklı çocuklar katledilirken ya da!
Kendine kral olmaktan başka ne yaptı?
Yanı başındaki utancın toplu mezarlarına mı baktı?
Kendi çıkarlarından başka hangi gerçeğe başkaldırdı?
***

Görkemli bir hayat yaşamanın bile görevleri vardır.
Krallıkla insanlığı birbirinden ayıran budur.
Bir devlet başkanına da, bir garsona da eşit davranabilmektir insanlık.
Yüzünde sinek gezinen ve çöplükten beslenen insanları da hissedebilmektir.
Hem adalet katında, hem insanlık katında.
***

Amerika'nın her dediğine evet demetle, komşularının çığlıklarını duymazlıktan gelmek arasında bir köprü vardır.
Acıkınca Müslüman çocuklarını yiyen kapitalist ülkelere bir şey demeyen bir kralın insanlık katında hükmü yoktur.
***

Kral Abdullah çok görkemli bir suskunluğun içinde yaşadı.
Şeytanı böyle taşladı, kendince.
Bir şövalye gibi dimdik durmakla, görkemli bir sarayın içinde sus pus oturmak arasındaki farkın en anlamlı şahididir zaman.
Bunun adı; toprağını sulamaktır.
***

Gılgamış Destanı der ki. "Sonsuza kadar yıkılmayacak bir ev yapabilir misin?"
Ölüm her bedene geliyor, gelecek.
En anlamlı yolculuktur yalnızlık!
İyilikler ve güzellikler doluysa.
İnsanlık adına görkemli imzalar atıldıysa.
***

Ama haksızlıklar çoksa!
İnsanlık adına, gözünün önünde öldürülen binlerce, milyonlarca çocuk adına yapılan hiçbir şey yoksa!
En acımasız yolculuktur yalnızlık!

***

Vicdan takla attı!
Adana'da takla atan otomobilin çarpması sonucu 17 yaşında bir genç ağır yaralı.
Aracın alkollü sürücüsü serbest.
Ana ağlıyor, baba ağlıyor, insanlar tepkili.
Alkollü araç sürücüsünün bile, 17 yaşındaki ölüm döşeğindeki gençten daha çok hak ve hukuka sahip olduğu bir ülkede biz neyi konuşuyoruz?
Adaleti mi, demokrasiyi mi?
Vicdanı mı yoksa?
Korkulacak bir ülke olduğumuz gerçeğinden başka ne kalıyor bizlere?

Mutluluk Takvimi
Karşındakinin cümleyi bitirmesini bekle.
Sıkça lütfen de.

İstanbul sokakları
Artık seni tanıyor
O eski hatıralar
Sevgimden utanıyor

Kalabalık içinde
Yaşarsın yalnızlığı
Öptüğüm dudakların
Kaybolmuş kutsallığı

Artık çok değişmişsin
Kirlenmiş sabahların
Her gece yankılanır
Ucuz kahkahaların
Hakkı YALÇIN