Şimdi havada ağır bir nefret kokusu var.
İkinci bir emre kadar birbiriyle dövüşe teşvik edilen insanların sevişmelerine izin yok.
***
Dostluğa inanırdık.
İnsanlar vekaletini kalleşliğe verdi.
Şimdi ihanetin ağlarına takılan balıklar gibiyiz.
***
İnsanlığa inanırdık.
Yetimin öksüzün hakkını nimet bilenlerin yerini, şimdi o çocukların lokmasını bile ganimet bilenler aldı.
***
Allah'ın emriydi, hakka hukuka inanırdık.
5 yıllık garantisi var hukuksuzluğun.
Haksızlığın da arkası sağlam!
***
Verilen sözlere inanırdık.
Yalan en büyük gerçek artık.
Haram eşittir helal!
***
Gazeteciliğe inanırdık.
Milyon dolarlık villalarda oturan tetikçiler her şeyin özeti!
***
Demokrasiye inanırdık.
Soldan sağa 9 harfli bir kelime. "Sevgiyi ve saygıyı reddeden, yasaları elinin tersiyle iten düşünce biçimine ne denir?"
Umuda inanırdık.
Şimdi yalan vaatlerin sahte piyangosundan müsvedde bir hayat çıkıyor.
Neler kaybettiklerini hatırlamak istemeyenler, neler kazanacaklarının hayaliyle yaşıyor.
***
Topluma inanırdık.
İnsanlar gönül gözüyle bakardı birbirine.
Şimdi anasının gözü gibi bakıyor.
***
Sanatçılara inanırdık.
Ekmeğini taştan çıkaran gerçek sanatçıların yerini, toplumu baştan çıkaran popüler soysuzlar aldı.
***
İnsanca duyguları öldürdükten sonra, bu dünyada yaşamış olmanın bir anlamı yoksa.
Para için her şeyi yapanların, tabutlarını da Benjamin Franklin resmiyle donatsınlar.
Yakışmaz mı?
****
Ama hala direnen insanları da var memleketin.
Kanlı ve kirli parada gözü olmayan, yere düşeni kaldıran insanlar. Onlar başkaları için de yaşıyorlar.
O yüzden sistemden nemalanmak, hak yemek, hukuku çiğnemek gibi dertleri yok.
Onlara emir büyük yerden!
Vicdanlarından!
