Tarihi 12 Eylül 2014

Ayfer öğretmen

Beykoz Korusu'ndaki çay bahçesinde üzerine ağaç devrilen ve hayatını kaybeden Ayfer Ayla Bulut'un hayat öyküsünü okudum.
66 yaşında emekli öğretmen. Beşiktaş Anadolu Lisesi'nde felsefe öğretmeni olarak nice öğrencinin onurlu annesi.
***

Fotoğraflarına baktım, göz çukurlarında biriken hayat ona inadına gülümsemeyi öğretmiş.
Sınıfta öğrencilerine, evinde dostlarına hep neşeyle uyanan bir yüz.
Kahvesindeki köpükler bile kahkahalı.
Hüzünleri tehir eden mutlu bir kadın.
Çok sevildiğine hiç şüphe yok.
***

Ama hayatının son 6 ayında sabırsız ölümler kapısını çalmış.
Önce boşandığı eşini nisan ayında kanser yüzünden kaybetmiş.
Ayrılık olsa da dostluk ve vefa Ayfer öğretmen için vazgeçilmez bir tutku.
Ardından 36 yaşındaki kızını 2 hafta önce yine kanser almış.
Sanki tüm dünyanın acısını sırtlamış gibi. Ayfer öğretmen dayanmış!
Üzerine hayat devrilmiş de altından sağ çıkmış.
Hayatı derin yaşayan felsefe öğretmeni değil sadece.
Bir eş, bir anne, bir kadın.
***

Sonraki suskunluğunu hoş görün.
Ayfer öğretmen ölen kızının patiklerini sakladığı yerde kalmış bir süre.
Kedisi Sofi'yle birlikte Tarabya'daki evine kapanmış.
Hayatını kaybettiği gün birlikte öldüğü kuzeninin ısrarıyla evden çıkmış.
Perdeleri aralamak istemiş belli ki.
Ama çoktan ölmüş bir ağacın kendilerini öldürmesine izin verileceğini nereden bilsin!
***

Diri ağaçların insanları katlettiği görülmüş değildir çünkü.
Ayfer öğretmen çocukluğunda kim bilir kaç ağacın gölgesine bıraktı kendini. Kaç ağacın tepesine çıktı.
Ağaçları silkeleyince melekler düşerdi omuzlarına.
Ağaçlar onun çocukluğunu, gençliğini kucakladı da, dallarında çiçek açtı.
Tabiat aşığı Ayfer öğretmen, katledilen hayvanlara da ağaçlara da herkesten çok sahip çıktı.
***

Dostları ve yakınları Ayfer öğretmeni hep yaşatacak.
Ama ağaçlar altında içilen kahvelerin anlamı onunla gitti.
Bu ülkede suçluyu bulmak meseledir.
O yüzden soran gözleriyle gitti belki.
Tülden kanatlarıyla geri gelecek gibi.


***

Boş kova!

ALS hastalığına dikkat çekmek için buz kovasını başından döktürmek dünyada ses getirdi, hastalara şifa niyetine önemli bağışlar getirdi.
Bizim ülkemizde sanal aleme laçkalık, züppelere hava yapma imkanı getirdi.
Toplanan para bu kadar havanın ve züppeliğin bedeli değil.
Empati yapmayanların, sempatik davranabilme imkanı da olmuyor.
Bakmayın içinde buz olduğuna,
bizimkiler "boş kova çıktı!

Mutluluk Takvimi
Gözlerin parlasın.
İmzalaman gereken kağıtları oku.
Kusurlarını söyleyecek dostlar edin.
Bulmaca çöz.

Benim sevdam
İstanbul'un
En büyük yangınıydı
Benim kalbim gözlerinin
Delisiydi çılgınıydı

Şimdi şehrin yalnızıyım
Gecelerin ayazıyım
İçimde cam kırıkları
Hiç dinmeyen bir sızıyım

Tanırsın beni
Beni tanırsın
Bendeki acıya
Zor dayanırsın
İnkar edemezsin
Sen de çok sevdin
Halimi bir görsen
Çok utanırsın
Hakkı YALÇIN