Tarihi 10 Ağustos 2014

Aşk

Aşk her sabah sevdiğinin penceresine bir avuç mavi bırakmak.
Siyahları kendine ayırmaktır.

***
Gömleğiniz buruşuk olsa da.
Aşk yüzündeki kırışıkları düzelten ütüdür.

***
Aşkı kurtaracak operasyonu düzenleyebilecek hiçbir ordu yoktur.
Yürek hayır dediyse!

***
Aşk kurşun adres sorduğunda. "Buyursun buradayım" demektir.
Her ayrılıkta tutuksuz yargılansan da bedelini ödemektir.

***
Aşk yüreğin kan ağlarken bile.
Cam kırıkları üzerinde yalınayak yürürken gülümsemektir.

***
Aşk ayrılık anında tüm müzik marketlerde kendi albümünüzün çıktığını sanmak.
Bütün organlarını bağışlasan da gözlerine kıyamamaktır.

***
Aşk enerjisini kıskançlıktan alan bir ihtiras deposu.
Modası geçmeyen ilk tek markadır.

***
Aşk kalp krizi geçirirken bile ayaklanmak.
10 adımlık düelloda kilometrelerce yürüyüp ardına bakmamaktır.

***
Aşk bir akıl hastalığıdır.
Yedi başlı ejderhayı öldüren ama gurura yenilen bir salak.

***
Aşk bazen de ölümü evlat edinmek.
Memleketi kurtarmayı bırakıp, kendi canının derdine düşmektir.

***
Sonuç olarak.
Aşk azar azar aşınan, sonunda ayrılığa taşınan tek kişilik bir mezardır.

***
Aşkta tek şey için pişmanlık duyabilirsiniz.
Yaptıklarınız için değil.
Yapamadıklarınız için.

***
Aşk ağlayanlara ve sızlayanlara göre bir şey değildir.
O yüzden, kaybetmeyi sevmeyen.
Sakın aşık olmasın.

Çakallara cennet

İstanbul'un en lüks sitelerinden Alkent 2000'de bir villaya giren hırsız çetesi, içinde 800 bin liralık nakit ve mücevher bulunan 100 kiloluk kasayı, ev sahibine ait kapının önündeki cipe yükleyip götürdü.
Bu sitenin özel güvenlik sistemi vardı.
İki işgüzarın şikayetiyle bu sistem kaldırıldı.
Hırsızların aynı villaya ikinci kez gelmesinin, kendilerine nasıl uygun bir ortam yaratıldığının kanıtı.
Hırsızları besleyen sadece kendi ruhlarındaki çakallık değil.
Onlara bu cennet ortamı yaratanlar da suçun ortakları. Ama vicdan kalmadı ki, onların kendilerine vereceği hesap olsun.

Mutluluk Takvimi
Uyandığın günün gecesinde uyu.
Kendine özel bir sandviç hazırla.
Mizah dergisi oku.


Yıldızlar gece lambası
Biz her akşam bakardık
Ahşap merdivenlerden
Sanki aşka çıkardık

İpek mendil tutardık
Sevdanın gözyaşına
Yetişmek ne mümkündü
Hayatın telaşına

Boş bir kubbede kaldı
O eski hoş sadalar
Gözü yaşlı bir masal
Cumbalı hatıralar

Kendimize yaptık biz
En büyük haksızlığı
Bu yaralı yüreklerde
Şimdi makber yalnızlığı
Hakkı YALÇIN