Tarihi 18 Ocak 2014

Vicdan!

Bazen film gibi hayat hikayeleri de var.
Diyarbakır Lice'de 20 yıl önce 16 kişinin öldüğü saldırıda, üzerine kurşun yağan bir çocuk vardı. Yunus Muratakan.
O zamanlar 7 yaşındaydı ama o günü hiç unutmadı.
10 yaşında geldiğinde, ilçeye gelen kameraları görünce koruculuğa isyan bayrağı açacak kadar bilinçli haykırdı. "Hiçbir Liceli korucu olmak istemiyor. Yüzbaşı bize korucu olalım diye para veriyor. Biz para verelim onlar korusun!"
Roket saldırısına maruz kalan okuldan mucize eseri kurtulan o çocuk avukat oldu.
Şimdi katliamın avukatı. "İşlenen suçlara karşı demokratik bir mücadele yolu olduğu için avukatlığı seçtim" diyen bir avukat.
Faili meçhullerin, yakılan köylerin, Lice'de yaşadıklarının hesabını sormaya gönüllü avukat.
Gözlerindeki yaralar da duruyor, yüreğindeki yaralar da.
Ama verdiği mücadelenin izleri de göğsünde rozet gibi duran bir avukat.
Bir film kahramanı gibi.
***

Bazen dramdır hayat.
Bir genç kız, henüz 16 yaşında.
Yolda yürürken bir tinercinin saldırısına uğruyor.
Kendine geldiğinde boş bir arazide tecavüze uğramış haliyle karşılıyor hayatı.
Şimdi 4 aylık hamile.
Mesele adliyeye düşüyor.
Savcı kürtaj talep ediyor, mahkeme izin vermiyor. "Hayırlısıyla" tinerci bir babanın çocuğunu doğuracak.
16 yaşında kararan hayatının ikinci perdesinde, katran karası bir hayata zorlanacak.
16 yaşındaki kız çocuğunu, sokaktaki tinerciden korumayan devlet.
Doğacak çocuğa ve her türlü "doğacak tehlikeye" uzaktan bakacak.
Genç anne adayına gelince.
Çocuğunu doğuracak.
16 yaşındaki cesedini de ömür boyu yanında taşıyacak!
Acı hayat filminde kendisine biçilen rol bu!
***

Damadı için katil tutan kayınpederler ülkesiyiz.
Buna karşılık 3'üncü kattan düşen 2 yaşındaki bebeğinin arkasından, "Belki havada yakalarım" diye atlayıp, beton zemine çakılan annelerimiz de var.
Hayatımızdan düşen yapraklar bizleri ömrün sonuna sürüklerken, bazen dilimizde tutuyoruz gördüklerimizi, bazen gözlerimizde.
***

Hayatı terbiye eden vicdandır.
O vicdanı her hikayede bulamıyoruz.
Her insanda da.

***

Zengin resimler!

Adamın biri, sosyal paylaşım sitelerine villada çekilmiş resmini koyuyor. Kendine zengin işadamı süsü veriyor, kadınları dolandırıp tuzağa düşürüyor. Bu adam mahkeme kararıyla 3 yıl hapse mahkum oldu. Peki ya zengin adamların peşinde dolanan kadınlar? Onların aynı masala yem olmayacaklarının garantisi var mı? Ruhları böyle "zengin resimlere" abone olmuşken.

***

Yok yere hapiste yatanların günahını kimler ve nasıl ödeyecek? Bu hukuksuz ülkede.

***

Fotoğraf sergisini gez.
Özgürlüğü savun.
Vicdanına tutsak ol.
Havalara fazla güvenme.

***

Sana yasaklıyım
Kalbimin emri
Korktum yüreğimden
Yüzleşemedim
Bir yanım yaralı
Bir yanım küskün
Hala gururumla
Ödeşemedim

Bir ay gibi durur hala
Gözlerinin gizi
Kendime kaçtım korkudan
Ben ayırdım bizi

Yüreğimde sızım sızım
Yara gibi kanar hala
Bana bıraktığın bu aşk
Deliler gibi yanar hala

Hakkı YALÇIN